Doğunun bir kısmında ve güneydoğuda görev yapmadığınız ya da uzun süre yaşamadığınız ne kadar belli. Beğenmediğiniz Konya'ya koşarak gidecek o kadar insan tanıyorum ki. Güzel bir şehirdir bence, kendiniz gibi yaşayabileceğiniz, özgürce nefes aldığınız ve icinizden geldiği gibi konuştuğunuz. bu güzelliklerin değerini oralardayken anlamanızı umuyorum.
Üniversite döneminde bosna ve kampüste geçti yıllarım o yüzden Konya halkı hakkında pek bilgim yok diyebilirim. Uzaktan bakınca kendine has selâm verince cevap veren içten sıcak ve samimiler. Onun dışında anlatıldığı gibi öcü değiller kendi hallerinde yaşayan zararsız insanlar.
Konya'da 2 yıldır ikamet ediyorum ve insanlarını çok sevdim. Hele ki dayılarına bayıldım. Böyle hobit gibi ufak tefek, postur postur yürüyorlar. Yanına oturup selam verince yadırgamıyor samimi olarak sohbet ediyorlar. Böyle ısırasım geliyor yanaklarını çok tatlılar.
Teyzelere tramvayda yer verince sağol guzuum diyor. Erkek olmasam sohbette eder herhalde. Lan teyze ne bu şefkat?
Komşularımız var. Yemek falan yollarlar ne ihtiyacınız olursa cekinmeyin gelin derler. Ama bosna da böyle değilmiş.
Pazarlarında alış veriş yapmak çok uygun. Her semtte kurulur. Halk dostu. Fakat bi şerefsizlikleri var, seçmece olmuyor ve kötü mal dolduruyorlar. Lan bu ne biçim limon tezgâhtakiler mis gibi görünüyor deyince; tezgaha koyduğu limonun arkasını çevirip bak abi bu da lekeli diyor. Bu şerefsizlik işte bunu yapmayın amk.
Konya halkı sakin kendi halinde iyi insanları olan bir memleket. Bakmayın akp ye verdiklerine adamlar iyi zannettiklerinden dolayı veriyor ayrıca kafaları da pek basmıyor açıkçası. Öyle pek zeki değiller ama iyi niyetliler.
Öğrenciye karşı olabildiğine şerefsiz olan işverenleri vardır efendim. Yani insan insana bu kadar haince yaklaşmaz diyelim. Part time adı altında full time çalıştırıp sigortasız ve çok ucuz fiyatlara çalıştıran çok kişi var. Ama bu ne yazık ki ülkemizin her tarafında böyle.
(bkz: kahrolsun bağzı şeyler)
benim aklıma gelenler:
1)Kulu ilçesi başta olmak üzere iskandinavya'ya o kadar çok göç vermiştir ki, Oslo-Konya seferleri başlamıştır. (Stokholm ve Kopenhag'dan zaten vardı)
2)Arap ülkelerinde rastlayacağınız türkler, mardin, urfa veya hataylı falan değilse, konyalıdır.
3)etli ekmeği, mevlana şekeri, simidi ve gofreti meşhurdur.
4)ilk açılan yüksek islam enstitüsününden dolayı hemen her ilahiyat fakültesine ve imam hatip lisesinde bir adet konyalı bulunur.
5)yerlisi olmadıkça sevenine denk gelmedim. dünyanın en büyük taşra şehridir.
6)şehirde zengin sayılmanın ilk şartı, Meram'da bağının olmasıdır.
7)muhafazakar ve sağcılığı ile bilinse de, ilçelerinde sol ara ara belediye başkanlıklarını kazanır.
8)Yıllardan beri kişi başına en çok içki satılan il olduğu efsanesi biraz yalandır
9)il merkezi büyük olsa da, gezilecek tarihi yerler yürüyerek bir günde bitecek kadar küçük bir alandadır.
"aba, aba, aba" diye etrafta dolaşan şiveli konyalılara sahiptir. Bunlar istanbul'a geldiklerinde sudan çıkmış balığa benzerler. istanbul trafiğinde yol ortasında yürümeler falan... Güzel cesaret ama istanbul'da işlemez.
tipik iç anadolu kentidir. selçuk üniversitesi civarında göbekli sanayii takımı ( tornacı, kaportacı) sürüler haline ava! çıkar, yatsı namazı çıkışında da "yaa bu şehri öğrenciler bozdu" din iman kalmadı nutku atarlar.
lan koskoca dünyada türkiye'de, yetmedi konya'da, daha da yetmedi karatay ilçesi bok çukurunda doğ. şansımın amk.
bilim yuvası olmasıdır. hatta konya bilim merkezi isminde bir de merkez mevcuttur. en son, düşmana döne döne etli ekmek atacak bir savaş robotu üzerinde çalışıyorlardı.
bu şehrin ismi geçince mutlaka söyleyecek bir şeyleri olan insanlar var. sözlüğe bakıyorum fokur fokur kaynıyor konya deyince. nedir bu konya'nın olayı? hayatımda 1-2 kere konyalı tanıdım ikisi de anormal. biri adam kullanmaya bayılır biri yalancılık sahtekarlıkta dünya markası. ikisi de beş para etmez. şehrin özeti demek mümkün müdür bu durumda bu iki insan için
