masada oynayan kızlara bakmayı reddeden, hatta gözüm kayarsa diye düşünerek gözlüğünü çıkaran türk erkeğiyle dalga geçilirken "şimdi görüyorum, hah görücem, göremedim gibi, gördüm sanki" şeklinde gözlerini belli bir noktaya diken yegane arkadaşın "medeni cesaretinden dolayı" (behzat uygur yapıyor bunları) kutlandığı yarışma(msı). etek altını dikizlemek medeni cesaretse, kız kaçırmak, tecavüz etmek nedir acaba?
elvis pörsley ve adolf küsne diyen hatunun ön dişlerini sağlamlaştırma çalışmaları beni öldürmüştür. sen güzel gözükmeye çalış saatlerce sonra git ön dişlerini çıkar-tak gibi hareketlerle sağlamlaştır.
Aslında yarışmanın ortaya koyduğu gençlerin gündemle ne kadar ilgilendiği filan değil. Televizyon denen aletin beyin yıkama işlevini ne denli başarılı yerine getirmeye başladığının kanıtıdır.
içinde bulunduğumuz neslin genel kültürünün tamamının hatta fazlasının Tv tarafından şekillendirildiğini düşünürsek, programda izlediğimiz genç ve güzel kızlarımızın genel kültür seviyesini yadırgamamız gerekir.
Bizler de zamanında eşit derecede belki daha fazla TV izliyorduk çünkü o zamanlar internet yoktu. izlediğimiz şey beyni tv tarafından şekillendirilen gençliğin son sürümünden başka bir şey değildir; yakın bir gelecekte toplumca moronlaşacağımızın işaretidir.
tek amacın hesapta güzel kız gösterisi yapmak olan,abazanların hayranlıkla izlediği,kadınların kendini daha mal göstermeye çalıştığı,yapımcıların ''raiting rekorunu kırarız''ı düşündükleri(ancak başaramayacakları)saçma bir programdır...
daha hiç izlemeden söyleyebilirim ki, kızların verdiği cevaplar doğru veya yanlış veya komik veya absürd, kendi cevapları olabilemez. (nokta)
bu kadar aptal insan olmaz diye demiyorum yanlış anlaşılmasın. aptal insan istemediğin kadar, ve üniversiteli genç kızlar daha da aptal oluyorlar, çünkü saçmalayabilecekleri konu sayısı artıyor üniversitede okuyunca. *
şunun idrakına varmak gerek, bu sadece bir tv showudur. ve dolayısıyla yapımcılar teoride genç kızların ne kadar aptal olduğunu bilse bile, yarışmada işi şansa bırakamazlar. o yüzden clintona bush demek sadece mallıktan kaynaklanmıyor.
bu yaptığım malumun ilanıdır gerçi o yüzden reelde pek bir kıymet arz etmez ancak, bu memlekette ahu ile meriç'in, semra ile ata nın, tülinle caner'in, kurgu olduğunu idrak edemeyen, ciddiye alıp, ciddi ciddi siyaset meydanı izler gibi izleyen insanlar olduğu için, yine de bi hatırlatayım dedim.
bir avuç ....... , başka bir avuç ......... aşağılıyor. ikinci gruptaki ............ aşağılandığının farkında olarak ve ya olmayarak bu aşağılanma haline - herhangi bir sebepten - müsaade ediyor.
süper bir ekran eğlencesi olmuş yarışmadır. artık sözlükteki bağyanlar hem güzel hem aptal olan hemcinslerinin varlığına itiraz edemezler bundan sonra sanırım. işte biz erkek milleti olarak hep bunu anlatmaya çalıştık lan. memleket böyle karılarla dolu.
daha hitlerin ismini telaafuz edemeyen, maradonanın üstündeki arjantin formasını gördüğü halde ''bursasporlu mu? '' diye sorabilen, kenan evreni subay sanan, clinton'a bush diyebilen asalak ötesi yaratıklar lan bunlar. işte eğlenilecek kızlar bunlar arkadaşlar, bunlardan ne karı olur ne ana, böyle tipleri sadece kullanıp atıcan lan başka bi bo.ka yaramıyolar olum, ben çok gördüm bunlardan...
çok düşük bir seviyeye sahip olduğu için eleştirilmesi en kolay programdır. hepimize gün doğmuştur. cumhurbaşkanını bile tanımayan insanları görünce kendi cahilliğimizi unutup eleştirmeye başladık. oysa ki en büyük cahilliği biz yapıyorduk böyle bir programı izleyerek. eleştireceğimiz konuların daha farklı olması gerektiğini düşünüyorum. seviyemizi zorlayacak konular üzerinde eleştiriler yapmalıyız. yoksa en kolayıdır bu şekil bir programı izleyip üzerine eleştiriler yazmak. saygılar ve hepinize kucak dolusu sevgiler.
dünyanın en salak insanlarının bulustugu birprogram. bu gerizekalıları birde kaldırıp malikane gibi bir evde ders vereceklermiş. yazık yazık ülke bu şapşal insanlara kalmış bi durumda. kıçlarını sallayarak bi yere gelecegini uman insanlara prim vermemeyi ne zaman öğreneceğiz milletçe çok merak ediyorum. yapımcılar salaksa bunlara para veriyorsa butun turk milleti olarak bizde mi salagız. yarın bir gun bu gerizekalılardan hangisi daha zeki diye bizden oy istediklerinde atacak kadar gerizekalımıyız. dunyaya asalak olarak gelmiş bu komple insan süprüntülerini görünce kan beynime sıcrıyo. yazık yapana da, orda bulunana da, izleyene de, sunana da, kanala da. yazık yemin ederim hepsine...
cumhurbaşkanımız'ın fotoğrafını görunce,'bir devlet adamıdır,diyen fakat cumhurbaşkanıdır! diyemeyen kızı görünce şok oldum.
acaba çok mu aramışlar bu kızı! diye sorduran program...
devid beckham'ın fotosunu gösterseler.
haa bekım bekım..victoria ile evli olan((üzgün bir ifade)
şu haftalık 200 bin dolarcık alan yakışıklı,sexi,ingiliz..demesi muhtemel.
yolları açık olsun.bi şey daha var.sunucu değişmeli...
her ne kadar yarışmacı kızlar abazaları memnun etse de,behzat'ın esprileri reyting düşürebilir!
iştirakçi güzellerin hangi gezegenden geldiğini hala kestiremediğim, sıradan formatlı bir eğlence programi.
kars ın selim ilçesinin adını bile bilemediğim bir köyünden yarışmaya katılsa güzellerimiz, yada ne bileyim teknolojinin henüz ulaşamadığı bir mezra, köy benzeri biryerlerden, belki hak verirdim cehaletin bukadarına, fakat bunların hepsi büyük şehirlerde yaşamış, teknolojinin en alası ile muhatab olmuş insanlar. komik, zira özel lise ve özel üniversitelerden mezun olmuş bazısı.
sistemi eleştirmek kolay, en kolayı üstelik. muhatabınız yok karşıda, ne söylesen yeri yani. ezberci bir sistemimiz var bu doğru ama, olan aklı alan bir sistemimiz yok. bunları bu hale hiçbir sistem getiremez, beni buna kimse inandıramaz. türkiye de bu kadar zeka özürlü bir nesil olduğuna ben asla inanmam.
bu olsa olsa program formatı mucizesidir. bu kızlar zamanla nasıl gelişecekler, onlar geliştikçe ve öğrendikçe sizler de nasıl oy yağdıracaksınız bir bilseniz olayıdır.
asıl ismi beyinsiz ve mal olması gereken, izlerken utandıran, utanırken düşündüren, böyle çocuğun olacaksa aldırmakta fayda var sözünü akıllardan geçiren, medayıpım tarafından yapılıp show tv tarafından yayınlanan, milli sunucu kardeşlerden behzat uygur' un sunduğu sığ ötesi yarışma.
eleştirilmesini geçiniz yayından kaldırılması gereken programdır.
kimse demez ki kalk da "27 mayıs 1960 ta neler oldu anlat bakayım yavrucuğum." değil mi? -keza bunu bilmemeleri de gariptir ya biz cumhuriyet in ilanını bildi die şükrediyoruz.-
lise mezunu bir insanın ne halde olabileğini gözler önüne sermiştir. öyle rezildir ki eğitim, bir insanın ne kadar dahi olduğunu ölçmek için "karede kaç köşe var" sorusu gelebilir. veya ahmet necdet sezer'i magazinel açıdan bilip de mesleğini bilemeyecek kadar dangoç yetişebiliyorsa bu ülkede insanlar kimse bana kalkıp da " her şeyi bilmek zorunda değil ki kızlar güzel oldukları için oradalar" demesin. dahilik derecelerini "birleşik alanlar kuramı" ile ilgili sorular sorarak ölçmeye çalışmadı. magazin gülü biri çıktığında yedi ceddini sayarken "kenan evren" i bilemeyen biri nasıl 11 senelik bir öğrenim hayatı geçirmiştir merak etmekteyim.
sorulan sorulara "ama ben daha çookk küçüğüüüm. ben o zaman dünya da değildim ki." diye isyan eden yaratık -yaratılan anlamında kullandım efendim estafurullah.- bu sözlükte çatır çatır siyaset, politika, dünya tartışabilen insanlarla akrandır.
istediğimiz oraya çıkanların bilgi düzeylerinin çok iyi olması değil, en azından >0 olacak kadar var olmasıdır. bu gibi insanların ekranlara bu formatla getirilip, bilgisizliklerinin ispat edilmesi ülke için ağlanması gerektiğinin kanıtıdır.
elden ne gelir? açarsın programı, oturursun arkadaşlarınla ağlanacak hale gülersin. ya da en fazla entry yazarsın şimdilik.--aa bu benim lan.-
toparlamak gerekirse;
sorun kızların dahi olmaması değil, adı soyadı gibi bilmesi gereken olgulardan bihaber olmaları. bu gibi insanlar 11 sene okuyup bir halt öğrenmezken anadolu'da onların yerinde olmak isteyen birçok öğrenci "aday"ı vardır eminim.
sonuç olarak yarışmada ne güzel ne de dahi vardır iki taraftan da. bu yarışma için "dahi" kelimesinin tek geçebileceği durum, kendini dahi zanneden napolyon felsefesinde bir yapımcının varlığıdır. "para para para."
masa üstünde dans eden(!) uzun bacaklı bir kızı görmemle başladı her sey. sandalyede oturan gencten çocuk kızın uzun bacaklarına ve bacaklarıyla ters orantılı etegine bakmamaya çalışıyordu nedense. gerçi konum olarak asagıda oturuyordu baksa da etegi göremezdi herhalde. kızlar güzel olandı, erkekler akıllı. ama akıllı adam oyle abidik bir ortamda ne iş yapardı o da ayrı bir sorundu. "yapay zeka" ile ilgilenen gözlüklü çocuk mesela "yapay burunlar" ile karşılaşınca zorlanmış mıydı merak ettim. güzel ama salak kategorisine bile isteye kaydolan kızlara gayet asagılayıcı sorular soruldu. "format" buydu. devşirme formatlar ugruna ne gencler heba oldu diye düşündüm. sonra bunlar görünenler diye geçirdim içimden bir de bizim bilmediklerimiz vardı. mesela "kitap okumayı sevmem" diyebilen liseli gençler mevcuttu mahalle aralarında. kitap hiç bir zaman çok ragbet gören bir sey olmamıştı hayatımızda da eskiden utanır sıkılır "sorunca soylemelik" kitap isimleri tutardı akıllarında insanlar, şimdi öyle dertler yoktu. yeni dertler edinmiştik kendimize selülitsiz bacak, pantolonumuzun markası, saçımızın jölesi gibi.
