çoğu insanın başına gelen, insanın hayvani duygularının karakterinde ve yaşamında ne derece önemli bir yer tuttuğunu gösteren, kutsallaştırılan, uğruna şiirler yazılan, türküler yakılan aşkın, çoğu zaman ne kadar kimyasal ve elektriksel bir süreçten fazlasını içermediğinin kanıtı olan durumdur. insan pek kolay kandırır kendini. bir yüz, bir vucid güzelliği hatta bir göz güzelliği nelere kadirdir bilirim. özellikle erkeklerce yaş-amı elde etmek için yaş-ama ne aptalca anlamlar yüklenir çoğu zaman görürüm. pek tabii ki tecrübe etmişliğim, bu yolda malın önde gideni olmuşluğum vardır da ondan bilirim. acırım libidoyla aşkı karıştıran bünyelere. o nedenle de çoğu kısa sürede tükenir zaten. elde edilemeyenler baki kalır. bu gerçekle de bi güzel yaşayın.
birçoğumuzun içinde bulunduğu yanılgı.sonuçta insan hayvanı eşini seçerken fiziksel özelliklerine bakar ve daha sağlıklı nesiller üretebileceği karşı cinsi seçer.mesela ince belli geniş kalçalı bir kadın gören erkek bu kadının doğurganlığının iyi olduğunu düşünür,bünyesinde bu kadınla çiftleşmek istemesine sebep olan bir takım hormonlar salgılar,bunda çok da ulvi bir taraf aramak abes gözükse de hayata tamamen materyalist bir pencereden bakmak da doğrusu yaşamı çekilmez kılar.sonuçta birçok şarkının,edebi eserin beslendiği şeylerden biridir "güzel olana aşık olup bunu kutsallaştırmak".aşk her ne kadar kimyasal da olsa,yönlendirilmiş libido da olsa,bu sikindirik hayatı daha çekilir kıldığı yadsınamaz.bu açıdan bakıldığında şahsen bu yalana kapılmakta beis görmüyorum.