insanın gönlünün sonsuz ve insani ihtiyaçlardan, zaaflardan munezzeh olana ait olduğunun, O'na yöneldiğinde ancak tatmin olacağının kanıtıdır bu tiksinmeler...
çok güzel bir kızı unutma taktiğidir. bir kızı çok mu beğendin? asla unutamayacağını mı düşünüyorsun? dur sana bir taktik vereyim. bu kız ishal olmuş tamam mı? yolda yürürken paçalarından aka aka gidiyor ve herkes buna ezik muamelesi yapıyor. bu da yüzsüz yüzsüz gülüyor filan... gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.
''Güzellik'' ve ''sıçmak'' olguları birbirine çok uzak olduğundan birbirlerine yakıştırılmazlar. Ancak güzellerde bir canlı olduğundan sıçma ihtiyacı duyarlar ve cem yılmaz tabiri ile ''siz onu sıçmıyor mu biliyordunuz?'' sorusunu aklada getirir.
25 yaşında taş gibi bir kızı 31 çekerken düşündün diyelim.bir takım olmayacak hayaller,fanteziler vs.
şimdi bir de bunu düşün.
günde 200 gram sıçsa;
yılda 0.2 X 365=73 kg
25 yılda 25X73= 182.5 kg
şimdi indir o elini zikinden.
Başlık sıçmışın diyecen ama benden önce bu konuyu irdelemişler iyicene.
O değil de 27 yaşında biri olaraktan bu saatte ben ne anlatıyorum amk.gidip yatayım en iyisi...
Akılları durduran önermedir . Sokakta vs. işte vs. Metroda vs. Gördüğünüz güzel kızların tuvaletteyken çatır çatır sıçtığını bilmek gerçekten acı vericidir . Bir de sıçarken ouyyyyyhhhhşşşş diye bağırıyorsa kendinizi sikin daha iyi .
ilk duyduğumda bende çok şaşırmıştım.
hani insan kendinden biliyor nasıl bir olay olduğunu. ister istemez yakıştıramıyor.
sonradan sonradan beraber yaşayınca herşey apacık gerçekleriyle ortaya çıkıyor.