geçenlerde kütüphanede çaprazıma uzun siyah saçlarını dağınık topuz şeklinde toplamış, ahu gözlerinde derin, buğulu bakışlara sahip, orta boylu, narin vücutlu (ulan konu dağılıyor)bir kız oturdu. tabi önümde malum sınav kpss vardı ''hayatım 4 saate endeksli'' filan demedim kızı süzmeye başladım. ilk olarak bütün hareketlerini saran ahenk dikkatimi çekti. çantasını koydu masaya. sandalyesini ürkütmekten korkuyormuş gibi yavaşça çekip oturdu. defterlerini çıkarmaya başladı, o ara kendimden geçmişim...
tekrar kendime geldiğimde ahu kız ayakkabısını çıkarmış çıplak ayaklarıyla kütüphanenin halısına basıyordu ''ne kadar tatlı, ne kadar doğal'' diye düşündüm(benle beraber 3-4 erkek daha hayran hayran bakıyordu) hayal dünyama tekrar dalıyordum ki içimden bir ses ''hişşt hop lan, bir dakika lan'' diye beni uyarıp ''ulan bunu bir erkek yapsa hayvan herif, pis ayak kokusu da kesin ondan geliyordur. allah bilir en son ne zaman yıkandı?? böylelerini kütüphaneye almamak lazım'' dersin üstüne üstlük onu kabul eden ünviversiteye de yetiştiren anneye-babaya da söversin'' dedi.
düşündümde haklıydı lan. neydi bu güzel kızlara tanınan ayrıcalıklardan çektiğimiz??? neydi bu pozitif ayrımcılık?? ulan ben kaba, saba, kıllı bir adam bile değilim buna rağmen ben ayakkabımı çıkarıp çıplak ayakla otursam millet ''hayırdır amk piknikte miyiz'' bakışları atar, o ayağımı bir yerlerime sokmak için seferberlik ilan ederdi. hatta bunla yetinmez kütüphane kartımı iptal edip çıkışa kadar dayak atar, ana avrat düz giderdi. çok sinirlenmiştim, artık bu güzel kızlara tanınan ayrıcalıklara dur demenin vakti gelmişti!!!
bunları düşünüyorken ahu kıza ilişti gözlerim, bir anda zamanın akışı yavaşladı. sanırım kantine gitmek için kalkıyordu ki elbisesi yanında oturan çocuğun cüzdanına takılıp cüzdanı yere düşürdü. gülen gözlerle ''önemli değil, insanlık hali'' gibi laflar etti çocuk. ''ahh'' diye düşündüm ''ne tatlı, ne şirin bir sakarlığı var'' , ''bir dakika lan o cüzdanı ben düşürsem...''
Karşıdan karşıya geçerken tüm arabaların yol vermesi,para almayan kafe sahipleriyle karşılaşması,Kahve Dünyası gibi bir yerde bile beleşe çikolata tabağı gönderilmesi.
Bir güzel gördümü offff lan şöyle bi kız arkadaşım olsun 1.000.000.000 borcum olsun diyen türk erkeklerinin her durumda güzellere karşı nezaket gösterme çabası takdire şayandır, lakin bir çoğu hoşuna gitmeyen hanımlara yüz çevirmektedir. işin özü acaba bana verirmi çabası boştur, vermeyecektir arkadaş.