Otübüse binen güzel kız ile muhabbet etmeye çalışan bir nevi abazan muavindir. Bu muavin arkadaş kendi kendine triplere girer, süreli kızı kesmeye başlar. Kızın en ufak bir bakışını dahi yakalarsa eğer "kız beni kesiyor, kesin benden hoşlandı" triplerine girer. yolda gerçekleşen en ufak bir şeyde otobüste yapılan yorumlara, kıza bakarak katılır falan.
muavinler icin kizin guzel olup olmamasi cok da onemli olmayabilir; baslik "kadin yolcu ile sohbet etmeye calisan muavin" olsa da gecerliligini korur. gunluk hayatinda neyi nasil giydigini (mini etektir, dusuk belli pantolondur) cok fazla tartmayan bir kadini otobus yolculuklarinda uzun kollu, bogazli kazak ve yuksek belli pantolon giymeye iter. bazi kadinlar ceketini bile cikarmak istemez.
Mesela:
1. otobuste uyuyabilmek icin 23 saat uykusuz kalinmistir, ceketini katlayip cama dayadigin anda uykuya dalmak uzeresindir. birden gozunu acarsin ve adam sana bakiyordur. gel de uyu bundan sonra.
2. bodrum-ankara arasi upuzun, illet yolculuk sirasinda 1. madde yuzunden muavinden rahatsiz olursun. uykun vardir ama tedirginsindir. yanindaki koltuk bos oldugundan, yarim yamalak uzanma firsatini bulursun. muavin gelip de karsidaki ikiliye gecer. Adamin sulalesine saydirirsin cunku otobusun yarisinin bos oldugunu bilirsin.
şehirlerarası otobüste, kek kola tatlı vs'lerden 2 şer tane verir. ayrıca arada sırada ihtiyacınız varmı diye sormaya gelip, diğer yolcuları dinden imandan çıkarır.
otobüs boş ise "arka koltuğa gelir misiniz?" sorusunu sorma cesaretini bile gösterebilen değişik yaratıktır.nedenini anlamayıp arka koltuğa geçen safça kızlarımızı kandırmaya çalışırlar.
muavinin eylemi her zaman başarısızlıkla sonuçlanmayabilir; örneğin kuzenim aynen o şekilde tanıştığı bir muavinle evlenmiştir gayet de mutludur,bana göre ilginç onlara göre normal bir durumdur...
bir an da kendisini otobüsün, hatta firmanın sahibi gibi görmeye başlar. o böbürlenmeyle kızın yanına gelen ve bir patron edasıyla bir şey isteyip istemediğini soran muavindir. bütün yolculuk boyunca kızın yanından geçer. arada karizmatik bakışlar atmaya çalışır. bir durum olsada konuşabilsem diye düşünüp fırsat kollayandır.
bende yapmıştım 16 yaşımdayken muavinlik sevgili sözlük. ergenliğin verdiği coşkuyla, hormonlarımında zirvede olması hasebiyle kıza biletini istedim ve biletinin arkasına numarımı yazdım. halbu ki bunu kızın yapması gerekir teorilere göre fakat ben gibi sazanda yapabilirmiş demekki. daha sonra kız biletin arkasına şöyle bir yazı yazıp bileti tekrar bana geri verir: **
tanım: bi siktir git çay koy diye geri çevrilmesi muhtemel cevabı yiyen muavin.
güzel miyim bilmiyorum da daha dün o muavinlerden tekiyle tanıştım. Hem de şehiriçi yolcu taşıma otobüsü yani. Oğlana sadece sonraki durağın neresi olduğunu sormuştum oysaki.
Düzeltme: Biliyorum o muavin sensin ve beni eksiliyorsun. Ben seni dost kitabevinin önünde bekliyor olacağım, bebişim.
tanım: otobüste muavin olarak çalışan kişinin yolculardan birine asılması durumudur.
subjektif not: vardır bunlar! sahiden lan!
geçen sene Van'dan Ankara'ya otobüsle dönme gafletinde bulunmuştum. 19 saat süren, aralarda jandarma kontrolleriyle kesilip her seferde inip bavullarımızı açtığımız, yolculukta muavinin 'baylar, lütfegnn, ayakkabılarınızı çıkarmayınız! ayakkabılarınızı lütfen çıkarmayınız! kendinizin rahatsız olacağınızı başkasına yapmayınız!' diye duyuru yapıldığu bir yolculuktan bahsediyorum.. babamla dönüyordum çok şükür ama ne yazık ki yolculuk 19 saatti. yavşamaya çalışan muavini fark etmemden mütevellit başımı cama yaslayıp dışarıyla ilgilendiysem de muavin ısrarcıydı. aralarda bize ekstradan bir şeyler getirmeler, sohbet etme çabası, akabininde doktor olduğumu öğrenmesiyle sıralanan sorular.. muhabbet bayıcı bir noktaya varmıştı, babamın kaşları hafiften çatılmaya başlamıştı. muavin son noktayı telefonumu isteyerek koydu!! 'ben numaranızı alabilir miyim sizin? hani bi ihtiyacınız olur Van'da, eşya falan göndercek olursunuz Ankara'ya, ya da belki bizim bir ihtiyacımız olur' adam bu cümleyi sarf ettiği anda derin bir sessizlik oldu. babam dalacak diye düşünürken hemen atladım. artık geçmiş gün ne dedim, telefonum yok mu dedim, ben veremem mi dedim ne dediysem reddettim bir şekilde. bunun üzerine muavin bir kaç dakika sonra elinde küçük bir kağıda kendi adını ve cep numarasını yazarak geldi.
velhasıl komik ama rahatsız edici bir durumdu. yolculuğun 19 saat sürüyor olması ise işkenceyi daha da dayanılmaz hale getirmişti.
PS: ve evet, anonslara rağmen o ayakkabılar çıkarıldı.
Benim koskoca anneme küçük bir kağıda telefon numarasını ismiyle yazıp vermeye çalıştıktan sonra, o kağıdın kafasına paralanması ve tüm otobüse rezil edilmesi ile morarmış muavindir. *