Bebek sahiline inerler, bu hafta maça gitmeden önce saat 13 gibi ortaköy'den dolaşarak gidelim dedik, istanbulluyuz ya havayı gördük, Ortaköy'den, Baltalimanına 4 saat de gittik yahu...
bu laf ü güzaftan hemen sonra çayıra çimene uzanmış aileler, top oynayan bebeler, balık tutan dayılar, sarmaş dolaş çiftler ve de martılar gösterilir. ulan bir gün de güzel havayı fırsat bilen bilecikliler diye haber yapın allahsızlar.
esasında sadece istanbullulara mahsus olmayan eylemdir güzel havayı fırsat bilmek, ancak istanbullular üzerinden derdimi anlatacağım. kızım sana söylüyorum gelinim sen işit diyorum yani.
her buldukları yeşil alanda mangal yapıp, işleri bittikten sonra adam gibi temizlikleri yapmayan çevre düşmanı olma yolunda ilerleyen bilinçsizdir bunların bir kısmı. ceza olarak çevre eğitimi dersi falan verilmeli bence.
memlekette güzel havayı fırsata çeviren insanların sadece istanbulda toplanmış olmasından mütevellit bir durumdur ana haber bülteni sunucularına göre. diğer illerin hava durumu hiç sikinde olmaz zira memleket istanbuldan ibarettir.
Güzel havaları fırsat bilen istanbullular ana haber bültenlerimizin bir diğer klişesidir. Havaların hafiften ısınmaya başladığı mart-nisan aylarında sıkça kullanılan bu deyim, haber deyimlerinin temel ögelerinden biridir.
Bu haberlerde öncelikle "pastırma yazı" ya da "bahar havası" gibi edebi kullanımlar ile beraber akdeniz üzerinden gelen sıcak havanın yurdu etkisi altına aldığından söz edilir. daha sonra ise kameralar istanbul'da havaların ısınmasını ellerinde piknik tüpü, plastik top ve kilim ile bekleyen ve güzel havaları gerçekten fırsat bilen topluluğa döner. Genellikle 50'li yaşların ortasında ailesi ile birlikte deniz kenarına yerleşmiş olan amca, havaların kendisi ve ailesi üzerinde oluşturduğu pozitif etkiyi anlatmaya çalışır.
çayır çimenleri boka bulayan istanbullulardır. biraz güneş görmesinler hemen bok var gibi piknik tüpleri ve mangallar ile sahile akın ederler. görmemişler.