ağzın kulaklarında kahkahalarınla odayı ve odadakileri inletirken takılı kalmak boşluğa...bi' kaç saniye sürer sadece, ama o bikaç saniyede sızlar için en derinden ve birden miden bulanır. onsuzluk kusmayı gerektirir.
o güzel sohbet esnasında hiç aklında yoktur. gülmeye, eğlenmeye devam ederken hiç beklemediğin bir anda onun yüzü gelir gözlerinin önüne. içine anlam veremediğin bir ağırlık çöker, tarif edemezsin. daha sonrasında da aklına acaba şuan ne yapıyor, nerdedir gibi sorular gelmeye başlıyor. ama bilirsin ki o yoktur ve gelmeyecektir. anlamsız bir duygudur, ama çok üzer.
eğer göz yağmurları henüz dinmemişse sağanak yağışa sebep olur. özlemek inkar edilemiyor ne yazık ki. hem de herşeye rağmen. ağladıkça hüznü de dinecektir.
Gözlerin dolmasına ve neredeyse hüngür hüngür ağlayacak duruma getirir . Sanki içine bir öküz oturmuş hissi verir insana . Cümleler boğazında düğümlenir .
en keyifli aile akşam yemeklerinde, en tatlı üniversite arkadaşları ile edilen muhabbet te, türkiye de ki en iyi üniversitelerinden birini okuyor olmasına rağmen, ve güzel olmasına rağmen, eksik kalmışlıktır. eksik kalan bir hatun dur.
Guzel guzel gulup eglenirken once guluslerin eksilir, tebessumden buruk bi dudak bukmesine donusur, sonra boynunu egip oturursun oylece... soranlara da yok bi sey deyip gecersin... "yok"tur cunku.
çok mutlusunuzdur ama içinizde bir boşluk kalır hep. her güldüğünüzde bir eksiklik hissedersiniz çünkü o yoktur, bir zamanlar kahkaha atabilmek için sadece gülüşünü görmenizin yettiği insan artık hayatınızda yoktur. ve belki de hayatınızda bir daha hiç olmayacaktır.