Bir ateistin tanrının olmadığına ilişkin bir kanıt aramasına gerek yoktur. Yalnızca tanrının olup olmadığı sorusunun kurtadamın olup olmadığı sorusu ile hemen hemen aynı seviyede olduğuna inanmaktır. - John McCarthy
"hakikat asla insanları ona inanmaya zorlamamıştır."
"var olmayan yalnızca tanrı değil, hafta sonları tesisatçı bulmaya çalışın da görün." woody allen
"vatikan taşıycı anneliğe karşı çıkıyor. iyi ki isa'nın doğduğu sıralarda böyle bir kuralları yoktu." elayne boosler
"Bu evrensel çerçevenin başıboş olduğunu düşünmektense, kutsal efsânelere inanırım, daha iyi. Az felsefe, insan zihnini Tanrıtanımazlığa götürür; ama felsefede derinlik, insanların zihinlerini dine döndürür."
francis bacon.
"Dinler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak."
Arthur Schopenhauer.
''Din tıpkı kör birinin elinden tutan ve götüren kör bir kimseye benzer. Kendi göremediğinden tek amacı hedefine ulaşmaktır. Her şeyi görmek değil...'' Arthur Schopenhauer.
artur'un son söylediğinden sonra paylaşılacak en anlamlı söz bu olur sanırım '' Irkımızın en uygar kesiminde din inancının kaybolması, çocukluktan olgunluğa doğru atılan bir adım. '' - Charles Eliot Norton
Liderler, başka çareleri kalmadığı zaman dini büyük çocuklarını yatağa göndermek için kullanır ve o yüzden bu kadar desteklerler. Dinler ateşböcekleri gibidir: parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Belli oranda bir cehalet herhangi bir dinin var olabilmesi için gerekli koşul, onu yaşatacak araçtır. Otoriteden başka hiçbir şeye dayanmayan dini kurallar, mucizeler, vahiyler, dinler şüphesiz insanoğlunun sadece çocukluk dönemine uygun kısa-vadeli destekler. Ve kabul edilmeli ki insan ırkı, tüm tarihi ve fiziksel verilere bakarsak, şu an 60 yaşında bir adamın 100 katından daha yaşlı değil ve hala çocukluğunu yaşıyor. - Arthur Schopenhauer ( güçlü benzetmeyi anlamayanlar 2-3 kere okusun , özellikle son cümlenin paragrafı özetlediği bölümü )
''Bilimde sıklıkla bir bilim adamı "Evet, bu gerçekten güzel bir argüman, ben hatalıyım" deyip sonra kendi fikrini değiştirir ve eski fikrini ondan bir daha asla duyamazsınız. Bilim adamları bunu gerçekten yapar. Olması gerektiği kadar sık olmaz, çünkü bilim adamları da insan ve değişim bazen acı çektiricidir. Ama her gün olur. Bunun gibi bir şeyin siyasette veya dinde en son ne zaman gerçekleştiğini hatırlamıyorum.'' Carl Sagan ( ezberimden yazdım karanlık dünyada bilimin mum ışığı - iblisli dünya bölümündendi sanırım.) (evet 1 no'lu tanrım)