Güzelim ülkemde en tepedeki arsız birkaç kişi dışında herkesin içinde bulunduğu durumdur.
Evinde, işinde, sokağında, okulunda hiçbir yerde güvende değilsin. Birileri güvenli koltuklarında bir yerlere çomak sokarak halkını tehlikeye atmaktan hiç çekinmiyor çünkü biliyorlar ki ucu kendilerine dokunmuyor.
Evlilik yıldönümünde eşinden gelen çiçeği almak için giden kadın, kurşunların hedefi oluyor, ne uğruna? Bu insanları korumak kimin görevi?
En üzücü yanı da şu sanırım, alışmışız. Bu bile normalleşti artık bizde, düşünsenize anne babanız, kardeşiniz, eşiniz, arkadaşınız da o insanların içinde olabilirdi, bunu bilmek ve kafayı yememek gerçekten elde değil. Domuz eti ve dilan polat daha çok gündem oluyorsa eğer bu ülkede, buna benzer olaylar artarak devam edecektir. Neden mi? Uyuyoruz. Hiç kimse sorumluluk kabul etmiyor, hiç kimse ben bu yükü taşıyamam deyip de kolduğunu bırakmıyor.
Çok üzgün ve çok öfkeliyim ancak bunun hiçbir önemi yok nasıl olsa sabah programları izlenmeye, magazin programları izlenmeye devam edilecek. Nasıl olsa, kendi ülkemizin güvenliğini sağlayamıyorken, şurası bizi kıskanıyor burası bizi çekemiyor demeye devam edecekler. Nasıl olsa, ölen öldüğüyle kalacak ailesi acısıyla. Nasıl olsa kimse hesap vermeyecek.