Taraflardan biri diğerine ihanet etmediği, onu kırmadığı sürece karşılıklı olan ve olmaya devam edendir. Zarar görürse iletişim zayıflar. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Evindeymiş gibi hissetmektir. Öyleymiş gibi hissettiren insanlar isteriz yanımızda da. Artık kimseye güvenmeyeceğim çıkışları ne kadar güçlüymüşüz gibi hissettirse de bana kalırsa en zayıf olduğumuz andır. Bir insana tüm kalbinle güvenmek kadar konforlu, huzurlu, sağlam bi duygudan ömür boyu yoksun kalmayı kabullenmek demek bu. Yalnız bir kişi bile olsa güven duyduğunuz, yeterdir bu hayatta.
vedat türkali'nin 1940'lı yıllarda yer altında faaliyet gösteren tkp'yi ve o dönemin sosyalist gençlerini anlattığı iki ciltlik külliyatı. roman günümüz solunun aslında nasıl bozuk temeller üzerine inşa edildiğinin açık göstergesi. bu durumun aşağıdaki makalede irdelendiği roman başucu eserlerim arasındadır.
güvenin en önemli aşaması 0-2 yaş arasıdır yani anne ve babaya olan güvendir. bebeklerde anne baba tarafından korunma hissi vardır, hep kendisinin yanında olacağını düşünür buna dair iyimserlik duyar. eğer bu hissi 0-2 yaş arasında yeterince hissetmez yani güven duygusunu yeterince almaz ise ilk anne ve babadan başlayarak etrafındaki herkes ile güven problemi yaşar.
kullanması aşırı zor olan duygudur. çok verirsen yanlış, az verirsen yanlış, tam o çizgiyi yakalarsan doğru yapmış olursun. şahsen ben son zamanlarda bunu biraz abartmıştım, yeni yeni anlıyorum. çizgiyi bulmak önemli.
kağıttan bir gökdelendir. ne rüzgarlara dayanır da, ihanete dayanamaz mesela. bir kez yıkıldı mı, enkazında yaşarsın. birisine en çok güvenmeye ihtiyacın olan zamanlarda ayağına dolaşır. o kişiye güvenme duygunu çoktan kaybetmişsindir.
En temel ahlaki gerekliliktir. Güven vermek ve güven duymak kişinin nefes alıp vermesi kadar olağan bir durumdur. Gel görelim ki somut ihtiyaçların ağında bu maneviyata hiç önem verilmez oldu..