Yanlış olarak Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum adıyla bilinen dilaver Cebeci şiiri.
Koç yiğidim, Bahadırım, Ozanım
Alp Dadaşım, Yağız Efem, Ozanım
Bir nârada dokuz tümen bozanım,
Tuğ kaldırıp yürüyecek Bozkurtum!
Tanrım Türk'ü koruyacak Bozkurtum!
Dört Yaman sızım var inceden ince;
Vatanca, Bayrakça , Törece, Dince...
Ay-yıldızın ışığını görünce,
Arsız otlar çürüyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum!
Yeline de Ergenekon yeline!
Kurban olam kutlu ülkü yoluna!
Yetmiş körük milyon oldu biline!
Demir dağlar eriyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum!
Bizim ilde doğan olur baz olur,
Kara taşa pençe vursa iz olur.
Bir yiğide yedi kâfir az olur!
Orduları kürüyecek Bozkurdum!
Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurdum!
Yola çıktık Tanrıkurtlar yolundan,
Yandık piştik 'Kızıl Elma' derdinden.
Günde bin kez Gükbörünün ardından
Beş yüz köpek ürüyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum!
Dokuz ışık kör zulmeti yaranda
Dokuz sene şölen olur Turanda
Ol Yezdan'ın va'di Kur'an'da
Soysuz eller kuruyacak Bozkurtum!
Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum!
insan ilişkilerinde , insanların birbirinden beklediği en önemli durum. hiç kimseye haddinden fazla güvenmeyin demek, güven olgusuna düşman olun demek değildir. çünkü güvenmeden de olmuyor evet.
Güven kazanılması zor fakat kaybedilmesi de bir okadar kolaydır...Güveni gitmiş biri artık kimseye güvenemez...Acabalar şüpheler yer bitirir düşüncelerini...Gelecekten umutsuz hayatına devam eder...Ama herşey yolundaymış gibi davranmak öyle yorarki insanın yüreğini...Ama hayata dair planların hedeflerin hepsi gitmiştir elinden...Sonra kendini sorgulamaya başlarsın...Artık kimseye güvenemeyeceğinin acısı yerle bir eder seni...Yine güvenmek istersin yada yine sevmek...Ama korkuların alır götürür seni...Yine hayal kırıklığına uğramaktan korkarsın...Hep bi korku yaşar içinde ölene dek...Bunun tarifi anlatılamaz..
bu hayatta olmazsa olmazlarımın başında gelir, tüm ilişkilerimi ( ticari ya da sosyal fark etmez ) tamamen güven temelleri üstünde kurar ve o temel sarsılmadığı sürece yapılan yer hayatı affedebilecek kadar iyi yürekliyimdir. ancak güven bir kere sarsılırsa, bir daha o insanın söylediği hiçbir şeyin önemi kalmaz.
bana güvenmek için sadece benim bu konuda ne düşündüğümü bilmesi yeterlidir insanın. güvenebilmek, güvenilmek ne güzel şeydir.
bir insanı tanıyıp bir sorun olduğunda "durun siz ben bi deneyim" demek midir. yoksa alın götürün ben karışmam diyebilmek midir. peki hangisinde siz o kişilere güveniyorum diyebileceksiniz.
insan bu hayatta hep güçlü kalamıyor. elbet bir gün bitkin düşüyor. bu esnada yanında güvenebileceği birilerinin olması gerekli. size yardım edicek, gücünüzü tazeleyecek bir dost. ona karşı da bu hissi hissetmelisiniz, aksi takdirde hep zayıf kalırsınız.
Güven Köyü Sivas ilinde yer almakta olup, imranlı Köyleri semtinde bulunan Güven Köyü imranlı ilçesine bağlıdır.Güven Köyü haritası konumu ise 39° 42' 28.3212'' Kuzey ve 38° 21' 3.5784'' Doğu gps koordinatlarıdır. Güven Köyü bağlı olduğu imranlı ilçe merkezine 28 kilometre mesafe uzaklıktadır. Güven Köyü Sivas şehir merkezine mesafesi ise yaklaşık 114 kilometredir.
bu pembe dilli kızı ilk gördüğümde izlemeye doyamadım. öylesine güzel, zarifti ki... bir o kadar da şımarıktı. bir kediden kapris beklemezsin aslında, 'süslü' öyleydi.
mahallede bir kadın bakıyordu, eve girip çıkan bir kediydi. hamile kaldı, geldi dükkanda doğurdu. kadın günler sonra hatırladı kediyi, geldi aldı gitti. kızını gönderip mama istetti yarım saat sonra. mamasını da versinler bari demiş, kızı söyledi. sorumsuz.
verdik mamayı. bebekleri bir daha göremedik.
sonra evlendi kadın. 50 yaşında telli duvaklı, kına geceli düğün yaptılar 'taze geline'.
kadın gitti.
kedi kaldı.
dükkana ilk gelişini hatırlıyorum... sürüne sürüne, aç susuz geldi. o kusursuz halinden eser yoktu. yaklaşmadı bize. insanlara küstü. geride bırakılan herkes gibi.
uzun güzel tüyleri döküldü. kuyruğu söndü güzel kızın. depresyonun kedi hali oldu birkaç haftada. ölmeyecek kadar yedi içti ve gitti. taze geline mutluluklar dilemedim.
kadının balkonuna doğurduğu yavruları getirdi ağaçtan tırmanıp.taa ikinci kattan,daldan dala atlayıp bebek taşıdı. yavrulara dokundurtmadı. bebekler büyüdü, anne gitti. o sıralar bize bakıp miyavlamaya başlamıştı.
yeni yeni geliyor kendine. yeni atlattı terk edilmeyi. insana güveni yeni geldi.
yine bebekleri var, nerede bilmiyorum. gelip gözlerini dikiyor bize, kapıdan fark etmemiz için. yemeğini yiyip gidiyor. atladı geçen gün masaya uzun uzun yolu seyretti. anlam vermeye çalışır gibi. cevap bulamadı herhalde. su doldurdum kendime o sıra. baktı göz ucuyla, tıpır tıpır geldi yanıma. sen sıranı bekle diyip daldırdı burnunu suya. Bir kaç kare yakaladım. azıcık sevdirip çıktı dışarı. geri geliyor cilveli hali. güvenmeye başlamış sanki, eskiye sünger çekmiş. zarar vermeyeceğimizi biliyor aslında, yine de tamamen inanmıyor bize. sadece insan değil herhangi bir canlının güveni kırıldığında tamir olmuyor.
hala kadının evine bakıyor küçük başını kaldırıp. hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.