gürkan hacır : öso'nun kimyasal silah kullandığı çıktı ortaya.
- gürkan'dan tartışma için müthiş bir tespit.
mehmet metiner : öso kullanıyorsa bin lanet olsun.
- cahil üsluba örnek bir tutum.
g.h. : lanet olsun demekle bitmiyor, meseleyi doğru analiz etmemiz lazım.
- müthiş bir kontra, yine.
m.m. : sen baas rejiminin temsilcisi misin?
- tipik akp suçlaması. yarala, aşşağıla ve tartışmayı kazan.
g.h. : efendim, ben amerikanların, israilin uşağı olacağıma, müslüman baas'ın yanında olurum.
-acaip bir dönüş oldu bu, gürkan.
m.m. : kim bu israil uşağı?
- bir çok defa tekrarlıyor, suçlamalardan sıkılmış. köşeye sıkıştığı çok açık.
g.h. : kim olduğu belli?
- alçak bir sesle söylüyor, m.m.'nin bu atağı tehdit koktuğu için.
g.h. israil ile suriye savaşında kimi tutacağım?
- sözünden dönme çabası, karşısında diktatörün temsilcisi var. korkuyor.
m.m. : dengeni bozma, üslubunuda bozma. amerikan, israil uşağı diye suçladığın hükümetse bizsek, lütfen bu sözlerini geri al.
- yine tipik birşeyler dikte etme çabası ve sözleri geri aldırtmaya çalışmak. tartışmalarda en faydasız savunma taktiği.
g.h. : ben, ben size yönelik birşey söylemedim. amerikan ve israil uşağı olmaktansa, müslüman esad'ın yanında yer alırım.
- yapacak bişey yok, karşısında tehditkar diktatörya var.
m.m. : böyle kaba, nobran, yaralayıcı terk edeceksiniz.
- dikte, dikte ve yine dikte.
g.h. : ya siz bir saattir atatürk'ün kıçı kırık gemisi diyorsunuz, o nobran üslup olmuyor mu?
- üslubu sorgulayana iyi bir cevap. şimdi o cevaplasın.
m.m. : ben atatürk'ün kıçı kırık demedim. kıçı kırık gemiyle.. demedim..
- cümleyi eksik söyleme.. konuyu başka yöne çekme.. vs. vs.
g.h. : bu üslup bozukluğu değil mi?
m.m. : peki, peki..
- kabul edilmiş, mağdur havası. yemiyorlar artık memet.
m.m. : *ses yükselterek* yıllar yılı, bu anlatıldı diyorum. anlatılmadı mı?
- ses yükselt kazan. her zaman işe yarar.
g.h. : tamam, kıçı kırık demeyebilirsiniz. kötü bir tekne'de diyebilirsiniz. niye diyorsunuz kıçı kırık? *sakin bir üslupla*
- sanırım öldürücü darbeyi vurdu.
m.m. : *sessizlik* *ımmmhhh* *ahhh*.. *önünde ki dosyalara bakar*
m.m. : neyse yani biz müzakereyi birbirimizle yenişmek biçiminde anladığımız için.
- karşıyı sakin tonla suçla.. düşün ki bulasın cevap memet.
g.h. : ya rica ederim ama ben arada müdahale etmezsem.
m.m. : müdahale etmeye gerek yok. gerek yok.
- yine mi dikte?
g.h. : olayı tam tersi, ösoyla ilgili kimyasal silah kullandığına ilişkin bir tartışma var, şu anda. siz çeviriyorsunuz, esad rejimi kimyasal silah attı diyorsunuz. bunuda ben söyleyince, bana diyorsunuz ki; sen esad'ın savunucusu musun? ne alakası var? hakikatın peşindeyim. buyrun söz sizin.
- çok net açıklama. olayın ne kadar basit olduğu memetin yüzüne vuruldu, liseli gibi davranmayı bırakmalı memet.
m.m. : *ahhh* sözün bazen tükendiği yere gelirsin.
- bu neydi şimdi memo?