efendim annemin mensup olduğu ırktır.
köyümüz gemlik küçük kumlanın 7 km üstündeki haydariye köyüdür. Türk Rus savaşından sonra bu bölgeye yerleştikleri bilinir.
Köyde 2 nesil öncesine kadar herkes gürcüce biliyordu. Biz ve bizim çocuklarımızla birlikte dil kaybolmaya başladı.
Köyde gürcüce bilen herkes birbirleriyle gürcüce konuşurdu.
Öyleki ben yaz tatillerinde gittiğimde birinci ayın sonunda ne konuştuklarını anlar duruma geliyordum.
Genelde sol görüşlü olurlar.
Erkeklerin dedem hariç çok çalışkan olduklarını söylemek mümkün değil.
Yalnızca yazları dağdan odun keserlerdi. Çok ağır bir iştir. Kazandıkları paraları da kumlada gemlikte sazda barda pavyonda karılarla yerlerdi. Hep düşünmüşümdür insan bu kadar zor kazandığı parayı bu kadar kolay nasıl harcar diye.
Erkekler tarımı ve hayvancılığı sevmez. Tarlaya ve ahıra girdikleri pek az görülür. Bu işleri genelde kadınlar yapardı.
Babamın bursa yerlisi bir manav olduğunu düşünürsek ben kendimi bu ırka daha yakın hissederdim.
Güzel günlerdi.
Son olarak rahmetli dedemin ananeme kızdığı zaman söylediği gürcüce bir kesitle bitiriyorum entryimi;
şimişbi tarkşi *
benim efendim.
zamanında osmanlı sınırı içinde bulunan gürcistan, osmanlının rus savaşını kaybetmesi ile çarlık rusyanın eline geçer.(sene 1870 ila 80 arası) daha sonra çarlığın yaptığı baskılar gürcüleri osmanlıya sığınmaya iter. osmanlı ise sadece müslüman olanların ülkeye alınacağını söyler. bunu duyan hıristiyan gürcüler sorgu sual dinlemeden ertesi gün secdeye yatınca gürcülerin anadolu macerası başlamış olur. anadolunun değişik bölümlerine yerleştirilen bu gürcüler zaman içerisinde kültürlerinden iyice kopar.
gürcistan ise daha sonrada sovyetler birliği çatısı altına girer, 1991 de ise birliğin dağılmasıyla ilk defa bağımsız olur.
not: o dönem göç eden bu gürcülere halk arasında cveneburi denirdi.
bir rivayete göre babamın dayısının sizin sülale gürcü olması lazım diyerek, beni biraz şaşırtan ve aynı adamın 1-2 yıl içinde ölmesi ile bir daha soramamam sebebiyle emin olmadığım neşeli insanlar.
ve ayrıca gölcük ilçesinde pek fazlalar.
kendisinden(olmaz ama) evliya olursa asla avluya sokulmaması gereken halktır. şaka bir yana lazlar gibi son derece dinlerine bağlı bir halktır. gürcü köylerinde asla açık saçık kız göremezsiniz. lazların amca oğlu oldukları söylenir. tıpkı moğol-türk ilişkisi gibi. ayrıca aşırı derecede ağaç, ahşap, mobilya işleriyle uğraşan bir halk oldukları için haklarında yüz domuz öldürmektense bir gürcü öldür denilir. başbakanin da mensubu olduğu millettir.
Ezan sesine doğru göç ettiğini savunan Ordu yerelinde çoğunluğunu esnaf ve yalama siyasetçilerin oluşturduğu milletcik.yedek kulübesinde ki topçu gibi oyunu uzaktan izler ama her ihtimale karşı iddada karşı takıma da para yatıracak kadar riyakar laf ebesi gevşek bir ırka mensub gözü renkli götü şelek gibi insan sürüleridir. Ordu'ya göçenleri trabzondan gelmiş bulunup asker kaçağıdır. En büyük şansları topal osman ağa dönemini zayiatsız geçirmeleridir. Her durumdan vazife çıkarırlar. Gelsin eksiler devşirme seviciler sizi.
Hırsızlıkları ile meşhur Kafkas halkıdır. Başka milletlerden çaldıklarını marifetmiş gibi anlatır, hatta dinleyenler bile takdir eder. Erkekleri çok içki içer kadınları da köle gibi çalışıp kocalarını bakmayı üzerlerine borç bilirler.
Rusların şu meşhur sözüne mazhar olmuş bir halktır.
" ermeni den ve çeçen den canını"
" azeri den ve gürcü den malını "
" Türk'ten de karını " kolla.
kafkas halklarından biri. fiziksel olarak türk insanına benzerler.
bir zamanlar kaldığım yurtta 2 oda, bir tuvalet ve banyoyı ortak olarak kullanıyordu. benim tuvalet arkadaşım-böyle diyorlardı-gürcü bir kızdı. diğerlerini bilmem ama aşırı içine kapanık biriydi. aylar boyunca muhabbetimiz merhabadan ileri gitmemiştir.
gürcü olduğunu da benimle aynı dersi almaya başlayınca öğrendim. türklere öcü gibi bakıyordu. kendi arkadaşlarıyla şen şakrak. sebebini öğrenemedim.
aşırı titiz biriydi. bir gün kapıma not yapıştırmış lütfen daha temiz ol diye. ben de kendimce birşeyler yazdım altına. gülücük koymuş. zaman zaman da odasından ağlama sesleri gelirdi dakikalar süren.
tanıdığım ilk gürcüyle böyle garip bir ilişkim olmuştu.
Karşılaştıklarım Genellikle Trabzon ve Rize'yi mutlaka ziyaret etmişlerdir. Antalya'ya tatile gelen az değil. Türk olduğunuzu söylediğinizde "cörciın"(georgian) yerine "gürci" derler genelde.
Geçen sene Türközü sınır Kapısında yaşlı bir amcayla muhabbetim olmuştu.gayet sempatik insanlar.çat pat da olsa Türkçe bilenleri var.her şeyin sonuna i koyuyorlar.tiblisi,batumi,sarpi.diileri bana da kaba geliyor.bir de bağıra bağıra konuşuyorlar.gören kavga eder sanır.kadınlar gayet bakımlı 7'den 70e.en azından gördüğüm yerler itibarıyla diyebilirim.amcalar sempatik.konuşmak isteyen mutlaka biri çıkıyor Karşınıza.yalnız gümrüktekiler çok kurnaz.kuyrukta sonda bulunan biri bir anda Yanımda belirmişti.sınır kapısındaki iş disiplinine hayran oldum.çok da bakımlı her yer.malesef bizim sınır kapılarımız onlar kadar bakımlı değil.bir de benzer damak tadları da var.ardahan,Kars'ta Hınkal Dediğimiz yiyecek onlarda xınkal adıyla var.haçapur da var.sanırım Hınkal ismi onlardan gelme,Haçapurda.yalnız onların Hınkalı bizimkinden Bayağı büyük,yumruk gibi.bu lezzetleri giderseniz mutlaka tadın.
vatansever ve sadık millettir. kurtuluş savaşında çok sehit vermişlerdir. içlerinde büyük dedemde var. gururlu insanlardır. örnek vermem gerekirse kanlarını paraya satmazlar. büyük babaannem şehit olan kocası için maaş bağlamaya gelen devlet memuruna bizim kanımız satılık değil diyerek reddetmiştir.
bir rivayete göre osmanlı da saray muhafızları gürcülerden seçilirmiş. yüksek sesle konuşurlar. akraba evliliğine hoş bakmazlar ama gürcü gelin ya da damat almak isterler. aile içinde demokrasi sistemini işletirler. kadın erkek ayırmazlar. gösteriş sevmezler. kavgadan kaçmazlar. çingenelerle tek benzerlikleri neşeleri olsa gerek.
Dünyanın zararlı ırklarından.
Stalin ve recep Tayyip erdoğan gibi isimleri bünyesinde barındıran gürcüler yetmezmiş gibi kaçakçılıktada mastırdırlar. (bkz: tanrı türkü korusun)