günün şiiri

entry3078 galeri300 video20 ses2
    189.
  1. hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    okumayı sökenin kızarırdı elması
    hayat bu kadardı bizim için hayat bilgisi derslerinde
    ömer seyfettinlerimiz vardı bizim her hikaye hazin son
    tek heyecanımız zil çalınca derse yetişebilmekti
    o da biraz büyüyünce geçti
    olay tamamen serseriliğe bindi

    hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    bütün olay kermitin çizdiği üçgende gizliydi
    iç açıları yüzseksen diye öğretildi bize hep
    iç acılarımız kimsenin sikinde değildi

    hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    büyüdükçe uzaklaştık derslerden
    uzaklaştıkça öğrenmeye başladık hayatı
    acı çektik dayak yedik belki sindrildik
    alay edilen olduk gerektiğinde alay eden
    bilgisi değil ama kendisi çok sikti bizi hayatın

    hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    ilk cinsel tecrübe çift sırada yanındakinin elini tutmak oldu
    ötesi günahdı böyle öğretildi biz körpe beyinlere
    oysa günahı mı olurdu lan sevmenin sevişmenin
    sevmek en güzel şeydir eğer karşındaki de senleyse
    yok eğer platonikse olay hafiften
    işte o zaman acılı sevmek olur dedi hayat
    ve bağımlılık yapar tadından yenmez dedi
    ve bir kez daha sikti

    hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    yansa üstüne işemeyeceğimiz insanlar gördük
    hayat yürü birader arkandayım dedi
    bir koyup üç aldılar her mevzudan
    bize üçün birini reva gördü hep hayat
    tecrübe edin bundan dedi bir de utanmadan
    birileri sikilecek ki bir yerde bir siken olsun

    hangi hayat bilgisi dersinde öğrettiler ki hayatı
    ilkkez yaklaşmıştım lan ben kazanacaktım bu sefer
    artık kurtuluyordum aga herşey kusursuz gidiyordu
    anlayacağınız tabirde söyleyeyim zarım düşeşti
    ve gökten bir zar indi:
    yedi yedi...

    hiçbir hayat bilgisi dersinde öğretmediler ki hayatı
    öğretselerdi pornonun kralı olurdu dimi mahmut hocam?
    7-8 yaşında körpe beyinlere
    hayatın umarsızca sikişini göstermek
    ama belki de gösterebilirdiniz lan?
    bir gün annemizin ölebileceğini yahut babamızın,
    köpeği olduğumuz ölürüm dediğimiz kızın aldatabileceğini,
    dost dediğimiz can dediğimiz herifin adam çıkmayabileceğini
    hatta düştüğümüz anda ilk onun vurabileceğini
    öğretebilirdin be hayat bilgisi...
    ama sen müfredata bağlı kaldın
    dini sokakta değil senle öğrendik ama
    sikilmek için hayatın kollatına bıraktın bizi.
    1 ...
  2. 188.
  3. Tatlı söz dil arasında,
    Diken var gül arasında,
    Hatıra yıl arasında,
    Durdukça güzel görünür.

    insanı yaşatan hava,
    Tatlı sözdür derde deva,
    Herkes hayalinde yuva,
    Kurdukça güzel görünür.
    0 ...
  4. 187.
  5. koyun meler kuzu meler
    sular hendeğine dolar
    ağlayanlar bir gün güler
    gamlanma gönül gamlanma
    0 ...
  6. 186.
  7. buna ne demeli
    sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
    belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
    bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
    yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
    0 ...
  8. 185.
  9. kulak verin sözlerime iyice,
    herkes öldürebilir sevdiğini
    kimi bir bakışıyla yapar bunu,
    kimi dalkavukça sözlerle,
    korkaklar öpücük ile öldürür,
    yürekliler kılıç darbeleriyle!

    kimi gençken öldürür sevdiğini
    kimileri yaşlı iken öldürür;
    şehvetli ellerle öldürür kimi
    kimi altından ellerle öldürür;
    merhametli kişi bıçak kullanır
    çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

    kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
    kimi satar kimi de satın alır;
    kimi gözyaşı döker öldürürken,
    kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
    herkes öldürebilir sevdiğini
    ama herkes öldürdü diye ölmez!
    0 ...
  10. 184.
  11. 0 ...
  12. 183.
  13. Kalbim yine üzgün seni andım da derinden
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
    Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden.

    yahya kemal beyatlı.
    0 ...
  14. 182.
  15. &feature=related
    0 ...
  16. 181.
  17. Kardır yağan üstümüze geceden,
    Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
    Ormanın uğultusuyla birlikte
    Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
    Kar yağıyor üstümüze inceden

    Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
    Unutulmuş güzel şarkılar için
    Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
    Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
    Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!

    Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
    Uyandırmayın beni uyanamam.
    Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
    Allah aşkına, gök, deniz aşkına
    Yağsın kar üstümüze buram buram

    Buğulandıkça yüzü her aynanın
    Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
    Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
    Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
    Büyük yalnızlığını dünyanın.

    Ahmet Muhip Dıranas
    0 ...
  18. 180.
  19. affan dedeye para saydım,
    sattı bana çocukluğumu.
    artık ne yaşım var ne de adım;
    bilmiyorum kim olduğumu.
    hiç bir şey sorulmasın benden;
    haberim yok olan bitenden.
    bu bahar havası, bu bahçe;
    havuzda su şırıl şırıldır.
    uçurtmam bulutlardan yüce,
    zıpzıplarım pırıl pırıldır.
    ne güzel dönüyor çemberim;
    hiç bitmese horoz şekerim!

    cahit sıtkı tarancı
    0 ...
  20. 179.
  21. Gerek
    Sevmek
    Gerekse
    Sevdiğin için
    Bir şey
    Yapmak...
    Bırak..!
    dediğinde
    direnme
    bırak...

    Öncel ipekçi
    0 ...
  22. 178.
  23. Açık yaralarıma tuz basalı çok oldu...
    Tuzun tadını özledim.
    Deniz tuzunu özledim,
    Balıkların, vapurların, martıların yıkandığı,
    Deniz tuzunu özledim.
    Ne acıdır ki yaralarım kapandı artık..
    Hissedemiyorum tuzun varlığını

    Okan Okutkan
    0 ...
  24. 177.
  25. Sihirbaz değilim ben,

    ama, göz açıp kapayıncaya kadar kaybolacak dertlerim var...

    Komedyende değilim ben,

    ama gülebilecek bir sürü nedenim

    ve güldürebileceğim bir sürü arkadaşım var...

    Sarhoş değilim ama,bir milyon kafam var...

    Hatıra defteri değilim ama, yığınla yaşanmışlığım var...

    Anne değilim ama, kocaman bir yüreğim var...

    Cahil değilim ama, sevmeyi bilmeyişlerim var...

    Uzaklık değilim ama, dalıp gidişlerim var...

    Kumbara değilim ama, birikintilerim var...

    Kalpsiz değilim ama, renksiz duygularım var.. !

    Sağır değilim ama, bazen duymayan kulaklarım var...

    Dilsiz değilim ama, bazen suskunluklarım var...

    Kamçı değilim ama, vurgunlarım var...

    Kitap değilim ama, cümlelerim var...

    Tanrı değilim ama, "tapanlarım" var.. !

    Yanlış değilim ama, sapkınlıklarım var...

    Çok konuşmam ama, güçlü cümlelerim var...

    Şarkı değilim değilim ama, ezgilerim var...

    Pişman değilim ama, hatırlamayı unuttuklarım var...

    Kendini beğenmiş değilim ama, büyüleyici bir yanım var...

    alıntı.
    0 ...
  26. 176.
  27. Bilmek istersen seni
    Can içre ara canı
    Geç canından bul anı
    Sen seni bil sen seni

    Kim bildi ef'alini
    Ol bildi sıfatını
    Anda gördü zatını
    Sen seni bil sen seni

    Görünen sıfatındır
    Anı gören zatındır
    Gayri ne hacetindir
    Sen seni bil sen seni

    Kim ki hayrete vardı
    Nura müstağrak oldu
    Tevhid-i zatı buldu
    Sen seni bil sen seni

    Bayram sözünü bildi
    Bileni anda buldu
    Bulan ol kendi oldu
    Sen seni bil sen seni

    Hacı Bayram Veli.
    3 ...
  28. 175.
  29. Sevgilim, bir günün ortasi simdi
    Tasitlar hizla gelip geçiyor, her yer kalabalik,
    Ben seni düsünüyorum bir bodrum kahvesinde
    Uzat bana uzat ellerini
    Izinli askerler görüyorum, kiritarak yürüyen isçi kizlar
    Istanbul her günkü yasantisi içinde, ugultulu,
    Güvercinler günesten bir sessizligi biriktiriyor

    Ben seni düsünüyorum seni
    Hani tipki o ilk günlerdeki gibi
    Kalbim diyorum kalbim
    Daha dün tezgâhtan çikmis bir su sayaci gibi
    Aski anilar besliyor düsler kadar
    Bu yüzden diyorum ki ask eskidikçe asktir
    Sevgi eskidikçe sevgi.

    Günümüz ekmegimiz, türkümüz
    Çolugumuz çocugumuz
    Binalar yan yana yükselip gidiyor
    Vapurlarin agzi köpük içinde
    Uzaklarda ne kapilar açiliyor
    Tirenin biri bir istasyona variyor
    Ordan çikiyor biri.

    Her sey biliyor her sey
    Sen biliyor musun bakalim
    Seni nice sevdigimi?
    Üstüne titrredigimi?

    Geldigimi?
    Gittigimi

    Hadi!

    (bkz: cemal süreya)
    0 ...
  30. 174.
  31. Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
    Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

    Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
    ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
    Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

    Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
    Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

    Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
    Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

    Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
    Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

    Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
    Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine göz yaşlarımı basmak yüreğime.

    Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
    Nereden bileceksin?

    Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

    Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.

    Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..

    Ama sen hiç benimle olmadın ki...

    YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN...
    0 ...
  32. 173.
  33. Yüreğimin sevinci ve acısı.
    Hayat seninle işte böyle çelişkili
    Sadistim galiba diyorum bazen
    Şimdi olsanda yaksa yüreğimi, hatta bütün bedenimi diyorum.
    Diyorum da, sonra korkuyorum
    Bu yara izlerine kim dokunur ki sen gidersen yine,
    iyisimi ben hayatıma yeni bir tesedüf bekliyim
    Belki senin açtığın yaraları sarıp daha derinlerine
    yenisi açar ve en güzeli de ne biliyormusun hiç gitmez...
    0 ...
  34. 172.
  35. BAĞIŞLA

    Ya zamanından çok erken gelirim..
    Dünya'ya geldiğim gibi,
    Ya zamanından çok geç,
    Seni bu yaşta sevdiğim gibi....

    Mutluluğa hep geç kalırım.
    Hep erken giderim mutsuzluğa..
    Ya herşey bitmiştir çoktan,
    Ya hiçbirşey başlamamış...

    Öyle bir zamanında geldim ki yaşamın,
    Ölüme erken,sevgiye geç..
    Yine gecikmişim bağışla sevgilim..
    Sevgiye on kala,ölüme beş......

    AZiZ NESiN
    0 ...
  36. 171.
  37. içimdeki şey gibisin
    bilmemki ney gibisin
    birazcık böylesin
    sen benimsin
    gey çiçeğim

    yazar:anonim.
    0 ...
  38. 170.
  39. Bizde Bilirdik
    Bilirdik el ele tutmayı
    Gözgöze bakmayı bilirdik
    Yürüyüp sahil boyu şiir okumayı
    Çiçek almayı
    Üzerine bir dipnot sevgi düşmeyi bilirdik
    doluydu ellerimiz kalplerimiz dolu
    köşe başları siyaset tartışmalarından fırsat düşmezdi
    biz de bilirdik yağmurda yürümeyi
    ama parkamız taşımazdı incecik yağmuru
    sızardı tenimize
    rüyalar görmeyi de bilirdik
    gecemiz işgal edilmişti karabasanlarca
    dünde sallanır günde sallanır
    bilirdik hisli şarkıları armağanı birbirimize bir borç
    ondan olacak ki
    türküler çağırdık geceler boyu
    bilirdik şarap rengi denizin kokusunda
    ay ışığı yakmayı
    lakin yasaktı
    bilirdik güneş altında sıhhate haiz olmayı
    küf kokulu karanlıklar öğretti gençlikte solmayı
    bilirdik tatmayı dünya mutfağında nice eşsiz lezzeti
    lakin güneşi yoğurup koyduk aşımıza
    bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını
    lakin aç idik yedik karanfil parasını...

    - Yılmaz Güney -
    0 ...
  40. 169.
  41. Canan

    Sek içsemde can zehrini,
    Sekteye uğruyor her gece canan'a ölüm.

    Ruhum canan'a kenetli
    Bedenim can'an çekişmelerinde.

    Canan'a susamış dudaklar
    Ölüme ırak duraklarda bırakıyor beni.

    Ne desem
    Canansız bitmek istemiyor bu masal

    Ne desen de
    Sensizliğe giden sonsuzluğa adım atsa bu paspal.

    Bitmedi
    Bitmedi işte
    Can bitmedi
    Canan bitmedi
    Ayrılık kefen giydiremedi aşkıma.

    Seferler oldu canan diyarlarına
    Canımdan can gittide
    Geri gelmedi canıma can katan canan.

    Zaman sabaha karşı can
    Zaman sabaha karşı canan
    Zaman sana karşı zamansız
    Canansız can ne kadar da anlamsız.

    Yegah Tan
    1 ...
  42. 168.
  43. Kızlar

    beş yıldır
    aynı
    lamba siperliğine
    bakıp duruyorum
    üzerinde bir tür
    bakar tozu birikti
    ve buraya gelen kızlar
    temizlemeyecek kadar
    meşguller

    ama önemi yok
    zaten ben de
    şu ana dek
    farkedemeyecek kadar
    meşguldum

    ışığın
    beş yıllık
    toz nedeniyle
    iyi aydınlatmadığını

    Charles Bukowski
    0 ...
  44. 167.
  45. ölüm geliyor aklıma birden ölüm
    bir ağacın gövdesine sarılıyorum.

    Cemalettin Seber
    1 ...
  46. 166.
  47. Yolların Sonu

    Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden
    Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
    Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
    itler bile gülecek kimsesizliğimize.

    Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların…
    Ordularla yenilmez bir gayiz var kanımda.
    Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların
    Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.

    Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
    Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı’na.
    Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
    Degişilir topu da bir sokak kaltağına.

    ister düşün… Kendini ister hayale kaptır…
    Uzar, uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
    Bakarsın aldanmışşın, gördüğün bir seraptır
    Sevimli bir hayale açılırken kolların.

    Ey doğunun alnımı serinleten rüzgarı!
    Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
    Arzularim bir oktur, aşar ulu dağları,
    Düştüğü yer uzakta dilek adlı bir saray.

    O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
    Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
    Herkes sussa da Kür Şad uzatarak elini:
    Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun diyecek.

    Hüseyin Nihal Atsız
    0 ...
  48. 165.
  49. GiDERSEN YIKILIR BU KENT

    Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
    Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
    Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
    Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
    Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
    Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

    Gidersen kim sular fesleğenleri
    Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

    Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
    Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
    Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
    Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
    Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
    Birde seni ekliyorum susuşlarıma

    Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
    Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
    Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
    Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
    Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
    Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

    Gidersen kar yağar avuçlarıma
    Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

    Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
    Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
    Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
    Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
    Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
    Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

    Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
    Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
    Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
    isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
    Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
    Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

    Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
    Bir tufan olurum sustuğun her yerde.

    AHMET TELLi
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük