Üşüyen manitaya ver mont.
Ben kutup ayısı sen fok,
Ben bi’ çıkardım sen şok,
Ritim akıyor di mi lan çok?
Nöbette giydik panço,
Tek bi’ kral var Huncho!
Ben gelin dedikçe gittiler,
Gelin olmak ister misin? Dedim yatağıma girdiler.
Nasıl bir ülke amına koyayım aklım almıyor,
Olmadığım yerde beni nasıl da gördüler?
Fuck Fuck Fuck
Mother Mother Fuck
Mother Mother Fuck Fuck
Mother Fuck Mother Fuck
Noise Noise Noise
One two three four
Noise Noise Noise
Smokin Weed
Smokin Whiz
Doin Coke
Drinkin Beers
Drinkin Beers Beers Beers
Rollin Fatties
Smokin Blunts
Who Smokes The Blunts?
We Smoke The Blunts
Rollin Bunts n Smokin
(uh let me get a nickel bag)
15 Bucks Little Man
Put That Shit In My Hand
If That Money Doesn't Show
Then Ya Owe Me Owe Me owe...
Şehir dışı semtimiz fizikler hep sentetik,
Biladerim her çeşit, mahallede Yok etik,
Nefes tutup çek tetik, nişancı bu genetik,
Zencilerim atletik, tüketilir at Eti.
Tüm dünyayı yüzüme vurdular bu benim hatam gibi
Ben sadece bir yolcuyum ve dünyamız batan gemi
içim dışım gereksiz bir savaşta hep vatan gibi
Fakat birisi kurtaracak gelip bir gün atam gibi.
meraba ben bir öğrenciyim bu sistemin içinde
ve babam memur okutuyor para yokken cebinde
karaborsa eğitim , kampüslere minare
sınavlara şifre burda hep aynı terane
sonra girdim bi okula istemediğim bir dala
girmek zorundaydım yoktu dershaneye vercek para
dedim olsun eğitimdir elbet beni geliştirir
ders başladı baktım allah geçti önüne bilimselin
ders bitti ve attım kendimi derslikten dışarı
dedim bune saçmalık burdan acil kaçmalı
yüzlerce sivil polis izliyor hep uzaktan
sonra gördüm müdahaleyi kurulmuştu tuzaklar
fabrikadan bir farkı yok amaç din ve ticaret
dekanların altlarında 500binlik bi servet
parasız bilimsel eğitim dedim yolladılar kodese
Cezam bitti aldı askere ordan döndü cenaze.
Gece sokak boza gibi de kaynar,
Toplar tüm bozukları gidip Loto oynar,
Arılar sokmadan önce balla gözünü boyar,
Burda çocuklar hep tırnak yiyerek doyar.
Kalk,kalk,kalk ve beni dinle,
Sana güç veririm,
Kafanla dalaştığında sana yardım edebilirim ben,
Beni bilirsin tam otuzluk, üç tanımlı,
Pis sakallı, donuk bakışlı;
iklimi az ılıman, çoğu yağışlı.
Yaşar fani yazlı kışlı,
Onların şahidi görür gözlü,
Benimkisi âmaydı,
Unutmadıklarımın hepsi güzel birer simaydı,
Sen kendinle çatışmadayken savaş verirken Sago oradaydı,
Taşla kafan çarpıştığında ya da kafan taşa yaslandığında;
Anlarsın ki kötü gider iyi gelir,
Zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek,
Azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuruyacaksın,
Bu sebeple yaşlanacaksın,
Çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanacaksın,
Trilyon da olsan harcanacaksın,
Savaşı kes barışacaksın,
Kendinle aynalarında birebir anlaşacaksın.