günün ilk ışığı

entry20 galeri0
    20.
  1. bugün de sabah ettik nidaları ederken insanın yüzünü yakan ışıklardır.
    0 ...
  2. 19.
  3. Biten bir gecenin ardından doğan günün ilk ışıklarıdır.
    4 ...
  4. 18.
  5. Acaba bugün ne kadar sıkılacağım sorusunu sordurur insana hep umut verir günün ilk ışığı sonra da kursağında bırakır.
    1 ...
  6. 17.
  7. her sabah işe gitmeden önce balkonda sigara Türk Kahvesi eşliğinde gün doğuşu.

    Kemer'den selamlar kimse ölmesin.
    2 ...
  8. 16.
  9. bir bardak çay, uykulu gözler, dudaklarda tebessüm ile karşılanan ışıktır.
    1 ...
  10. 15.
  11. her zaman huzur verir bu yazara.
    0 ...
  12. 14.
  13. fizy'i kızılırmak'a kurup ev işine dalınca, böyle bir kal gelir. durur her şey, sadece ilkay'ın sesi... çok lezzetli şarkıdır. http://fizy.com/#s/1ajawb
    0 ...
  14. 13.
  15. eğer yüzüne vurup seni uyandırabiliyorsa,
    yatağından kaldırabiliyorsa,
    perdeyi sitemli bir şekilde kapattırabiliyorsa,
    çok dandik bir ışıktır vesselam.
    0 ...
  16. 12.
  17. (bkz: ahu öztürk)'ten dinleyince bir başka güzel şarkı
    0 ...
  18. 11.
  19. depresyonda olan kişiler için hiçbirşey ifade etmeyen ışıktır.
    0 ...
  20. 10.
  21. küçük yıldızların sönüp en büyük yıldızın yavaştan yanmaya başladığı andaki ışıklardır.
    0 ...
  22. 9.
  23. ilkay akkaya'nın sesiyle huzur veren ezgi. sözleri ise ayrı bir destan gibi.
    1 ...
  24. 8.
  25. uyunmaması gereken mutlaka izlenmesi gereken bi durumdur.insana enerji veririr.güne erken başlayan insanlar daha hareketli ve bereketli geçireceklerdir.hiç olmadı arada bir izlendikten sonra uyunmalıdır.
    0 ...
  26. 7.
  27. 6.
  28. uyanmak, yanında bir ruhla. belki de suskunluğa... anın tedirginliğini önce yutmak, sonra kenet vurmak. önce içine, ona bağlayan bir tane. sonra gözlerine her adımda onu takip etsin diye ve son olarak da diline; ağzından ayrılıp kalbinle şakımasın rengini domates ahenginde salıvermesin diye.

    bir el tutulması; güneş tutulmasıdır bazen, bazen de ay tutulması. hangisi huzurun paletiydi? unuttum. ben zaten artık her şeyi unuttum. en çok da kendimi. sen olmadığında neye gülümseyip, neye gülümsemem de kırgınlığıma boğulurdum?

    zorunlu göçün çanıdır bazen o günün ilk ışığı. ellerim sıkıca tutunduğu daldan ayrılırken, her an bakışlarını kaybetmenin tedirginliği ve tuz buz ve yüzeye inişi ile. artık sadece bakışlarını arar, acaba bir araya tekrar gelir de bir ses söyler mi bana diye. oysaki dolu dizgin özgürlüktü umudumuz. oysaki çağıl çağıl dünya'ya, her bir insana akacak yüreklerimiz vardı. ben seni, sen de beni sorarken yoldaşlardan, hiç tanımadık sesimizin rengi. mırıltılı anlar, cümle olamadı hiç.

    yordun beni gün ışığı, gece umudumken sen tüm çirkinliklerini serdin ara sıra yamacıma. yine sesim çıkmıyor, kenarda ayıklarım iyini kötünü. atmayacağım, sadece biraz orada dursunlar. görmek istemiyorum, yorganımın altında saklıyım. ne zaman çıkarım? kim bilir, belki yine gelince bakışlarımın ucundaki okuyan, okşayan sen...
    2 ...
  29. 5.
  30. huzur veren bir müzik eşliğinde bir ilkay akkaya resitalidir. yalnızca dinlenesidir.

    sözleri de şu şekilde,

    Günün ilk ışığı vurunca dağlara
    Soluğun alırım rüzgarlardan
    Açarım kanatlarım buğulu bir mavzerden
    Dolu dizgin gözlerine

    Günün ilk ışığı vurunca terime
    Sıcağın alırım başaklardan
    Kömürlü ellerin uzanır göçüklerden
    Dolu dizgin özgürlüğe

    Günün ilk ışığı vurur koyaklara
    Haberin alırım yoldaşlardan
    Al bir pınar olmuş gülbahçe bedenin
    Gülümser sevdamıza
    2 ...
  31. 4.
  32. Yatak odamdan içeri vurduğunda hayıırrr işe gitmek istemiyorum dedirten durumdur.
    0 ...
  33. 3.
  34. genelde sabah 6 akşam 8 çalışan insanların otobüslerde tanık oldukları ve ya yeter artık bir kerede yatakta uyuya kalıyim de görmiyeyim dedikleri olay.
    1 ...
  35. 2.
  36. 1.
  37. umudu hergün yeniden başlatan, kalpte yoksa faydası olmayacak parıltı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük