günün hadisi

    107.
  1. efendimiz sav şöyle buyurur;
    " şüpheli olanı bırak şüphesiz olana bak, çünkü doğruluk gönülde huzur, yanlış ve şüpheli ise gönülde kuşku bırakır.
    18 ...
  2. 1.
  3. günün tek cümlelik özetinden ya da tek şarkılık özetinden daha fazla faideli ankettir. okuyunca inşallah gözümüze nur dolar, sesli okunursa kulağımızın pası gider. amin.

    "sevdiğini ölçülü sev; çünkü o, bir gün nefret ettiğin kişi olabilir. nefret ettiğin kişiden de ölçülü nefret et; çünkü o, bir gün sevgili dostun olabilir."
    ebu hureyre radıyallahü anh.'dan rivayet - tirmizi.
    17 ...
  4. 101.
  5. Ebu said ve ebu hureyre radıyallahu anhuma anlatıyorlar;
    Hazreti peygamber sav buyurdular ki;:
    "Müslümana isabet eden hiç bir yorgunluk, hastalık, tasa ,keder, eziyet, gam ve vücuduna batan bir diken yoktur ki allah c.c bunlardan biri ile günahlarından bir kısmını örtmesin." Buhari-müslim
    10 ...
  6. 82.
  7. Ebu hureyre (r.A)'dan rivayet edildiğine göre efendimiz sav;

    "Helak edici olan 7 şeyden sakınınız" buyurdu. Sahabeler ya resulullah!. Bu 7 şey nedir? Diye sordular. Resulullah sav;
    1- allaha ortak koşmak
    2- sihir yapmak
    3- allahın haram kıldığı bir canı öldürmek islam hakkı ile öldürülen müstesna
    4- riba (faiz) yemek
    5- yetim malı yemek
    6- düşmana hücum sırasında harpten kaçmak
    7- zinadan ve zina iftirasına uğradıklarından haberleri bile olmayan kendi halinde kadınlara zina iftirası atmak buyurdu.
    9 ...
  8. 85.
  9. resulullah (sav) ebu zer (r.a)'ha "ey ebu zer! bu güneş nereye gidiyor biliyormusun diye sorduğunda ebu zer; allah ve resulü daha iyi bilir! diye cevap verince allah resûlü; güneş gider, ta arşın altında secde eder (adetince doğudan doğmak üzere ) izin isterse ona izin verilir. (Ve doğudan doğar. Ve artik güneşin (adeti üzere ) secde etmeyi kastedip secdesinin kabul edilmemesi (yani batacağı yerden batmaması) ve (doğdugu yere gitmek için izin isteyip (doğdugu yere gitmek hususunda) o güneşe izin verilmemesi yaklaşmıştır.
    Netice olarak ona; nereden geldinse oraya geriye dön denilir. Oda (çaresiz doğudan geldiği yörüngeyi takip ederek) batacağı yerden doğar. işte bu güneşin gitmesi , yüce allah'ın şu kavlinin manasıdır.

    Güneş de, (günlük, mevsimlik ve yıllık de veranını tamamlamak için) kendisine ait bir karargâha doğ ru (on iki burcun her birinde) bir yerleşim için kendisine mahsus bir duraklama zamanı (olan kıyamet teki dürülme anı)na kadar (yörüngesinde) akıp gitmektedir. işte bu, (hesapsız ve kör bir tesadüfle değil) O (bütün varlıkları istediği şekilde yönetebilen) Aziz ve (onlardan istifadenin en verimli şeklini hakkıyla bilen) Alim’in (ayarlaması ve) takdiridir. Yasin 38 ayet.

    işte bu güneşin batıdan doğması kıyametin geldiğinin nişanıdır.
    9 ...
  10. 98.
  11. Efendimiz (sav) bir gün ashabına şöyle buyurdu;
    "Demirin paslandığı gibi kalpler de paslanır"
    Ashabı kiram Peygamber Efendimiz'e (sav) sorarak:
    "Paslanan kalbin cilası nedir ya Resülullah?" Peygamber Efendimiz (s.a.v);
    "Kuran okumak ve ölümü hatırlamaktır" buyurmuştur.
    9 ...
  12. 96.
  13. Ebu saidil hudri radiyallahu anh'dan rivayetle efendimiz sav buyurmuştur ki;
    "Kıyamet günü adama dağlar gibi haseneler tabi olur ve der ki: bunlar nereden? Denilir ki: çocuğunun istiğfarından.

    Canlıların ölüler için dua etmesinde ve hayır yapmasında ölüler için menfat vardır.
    8 ...
  14. 2.
  15. "Müslüman kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır.." Hz.Muhammed (s.a.v)
    8 ...
  16. 90.
  17. Ebu hureyredan rivayetle efendimiz sav şöyle buyurmaktadır;

    "Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, ve iki ramazan arası aralarında işlenen küçük günahlara keffarettir."
    7 ...
  18. 92.
  19. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor;
    " kadın, hamileliğinden doğum yapıncaya ve bebeği memeden kesinceye kadar allah yolunda hudutlarda nöbet bekleyen mücahit asker gibidir. Eğer bu safhalarda ölürse, ona şehit mükafatı ve sevabı vardır.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük