Allah Teâlâ Hazretleri diyor ki: ‘Ey âdemoğlu! Sen bana dua edip, (affımı ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey âdemoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey âdemoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiçbir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım.
Kim iyi bir çığır açarsa, bununla amel edenlerin ecri kadar ecri bu çığırı açan alır. Kötü bir çığır açan da, bununla amel edenlerin günahı kadar günahı yüklenir.
… Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir. Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez.
Üç şey kimde bulunursa, Allah onu himayesine alır ve Cennetine koyar. Bunlar: Zayıflara yumuşak davranmak, ana-babaya şefkatli olmak ve emri altında çalışanlara iyilik etmektir.
Güneşin doğduğu en hayırlı gün, Cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamet de ancak Cuma günü kopacaktır.
Sadaka vermek mal hiçbir şey eksiltmez. Allah ( insanları) affeden kulunun mutlaka izzet ve onurunu artırır. Allahiçin tevazu göstereni Allah muhakkak yükseltir.
Ademoğlu malım malım deyip duruyor. Ey Ademoğlu yiyip tükettiğinden, giyip eskittiğinden ve sevap kazanmak için sadaka olarak önden gönderdiğinden başka malın mı var ki geri kalan tüm malların mirasçılarındır.
Sizden biriniz, abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde oturduğu müddetçe, melekler kendisine, "Allahım! Bunu bağışla, buna rahmetinle muamele et." Diye dua ederler.
“Allahım!
Rahmetinin gereklerini,
mağfiretinin sürekliliğini,
her türlü günahtan uzak ve salim olmayı,
her türlü iyilik ve nimetleri,
cennete girerek felaha ermeyi,
yardımınla cehennem ateşinden kurtulmayı istiyorum.”