işten eve gelip, yemek yiyip, film izlemeye başlanılan andır. kaloriferin yamacında, battaniye eşliğinde evet bazen üşüyorum ben.. yanında da meyve, çikolata. ohh mis.
tapu işleri için sabah saatlerinde vukuatlı nüfus kayıt örneğini çıkartmak için nüfus dairesine gitmek. Oradan '' biz çıkarmıyoruz noter çıkaracak. '' gibi bir bahaneyle seni notere yollamaları. O kadar yolu tepeleyip notere gelirsiniz. Noterdekiler de sizi tekrar ''biz ilgilenmiyoruz nüfus dairesine gidiniz. '' gibi bir bahaneyle geri gönderir.
Nüfus dairesine gelirsiniz.. '' nasıl vermezler, noterdekiler yalan söylüyor! '' diyip size çıkışırlar. sizin artık patlama noktanız gelmiştir. Orada büyük bir cıngar çıkarırsınız. Müdür, memura vukuatlı nüfus kayıt belgesini ne için istiyorlar? '' diye sorar. Oradaki suratından belli malfikitoluğa sahip memur '' trafik için,plaka için lazımmış'' der. Sonra ''ulan ben ne zaman trafik, plaka dedim '' diye sesli düşünmeye başlarsınız. Şaka gibi bir sabah vakti. bol stres atmak için iyi bir şans.
Müdür sizi bu işlerle ilgilenmediklerini ispatlamak için valilik belgelerini çıkarıp gösterir (!!! nasıl ilgilenmezler yahu adı üstünde nüfus(!) ) ( o esnada bütün müdürlük işi gücü bırakmış sessiz bir şekilde olup bitenleri izlemektedir. )
Sonunda gülümseyerek pardon hanımefendi tamam çıkaralım sizin istediğiniz belgeyi der. Belgenin çıktısını alıp size verir..
Memleket halleri.. Şaka mı bu ???
beraberce uyanılan yataktan, tüm gün uyuşukluk yapmaktan başka bir sorumluluğun olmadığı bilinciyle bir türlü kalkılamayan, öğleye yaklaşmış ama hala sabaha yakın saatlerdir...
yağmurlu bir havada sıcacık evinde pencerenden dışarısını izlerken çırılçıplak, bir kadeh şarap doldurup kendine bu şarkıyı dinlemektir benim için. bir gün yaparım belki.
