günümüz insanları herşeyi kolaylaştırmayı marifet sayıyor, öyle ki evlilik gibi hayatının en önemli kararı dediğimiz kararı bile alırken önemsemeden alabiliyor. şimdi artan evliliklerle beraber artan boşanmalar da söz konusu, şaşılacak şey ama ikisininde artma sebepleri ortak denilebilecek kadar yakın birbirlerine.
şöyleki;
-evlenmeye karar veren günümüz insanı evlenirken birbirinin karakterinden çok dış görünüşüne ve cüzdanına bakıyor.
-boşanacağı zaman güzelliğe alışıldığını farkeder erkek, kadında bir erkeğin cüzdanının dolu olması kafasının kalbinin dolu olduğu anlamına gelmeyeceğini görür.
-evliliklerin kolaylaşması daha çok ahlaki değerlerin değişmesine paralel olarak değişiyor. şöyleki örnek aldığımız batıda boşanmalar son derece doğal yani evlenen kişi 'ömür boyu 'birlikte olmayacağını bile bile evleniyor. dolayısıyla başa çıkamadığı bir sorun gördüğünde hemen ayrılabiliyor.
-değişen ahlaki değerlerle beraber 'evli erkeklerin daha çok dikkatini çektiği ' gibi bir gerçek var. erkeklerde bunu gayet rahat kullanabiliyor. toz kondurmadığımız anadolu kadınının ise yaşanan cinayetlerle ancak ortaya çıkan çarpık- yasak ilişkileri yaşamakta. durum böyle olunca ne yapılabilir sorusuna cevap bulunamıyor maalesef.
bürokrasinin azalmasıdır ve iyidir. Bazı durumlarda mutsuz aile yuvaları mutlu boşanmışlıklardan daha kötü bir ortam sunmaktadır çocuklara. Bireyler içince mutsuz yuvalar bir çok psikolojik sorunun, acının sebebi olmaktadır. bir de tabi (bkz: zorla güzellik olmaz)
konu zaten evlilikler zorla yürütülmeli değil ! problemler çok artış gösteriyor ve insanlar birbirine tahammül edemiyor ya da yeterince sevmiyor. kadın yada erkek farketmez önemli olan 'artık kutsal olmayan evlilikler '.