ezan çağrıdır. herkeste saat yoktur. işine gücüne dalan zamanı unutan insanlar vardır. bir saat öncesini hatırlayamayacak yaşlılarımız vardır. vardır da vardır. ezana gerek vardır.
Mehmet Akif'e kulak veriyoruz:
"bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli"
Görüyoruz ki şair için önemliymiş. Sen bunu kaldıracaksın şimdi. Ne diye? Güya gereksiz olduğu için, ezan saati biliniyormuş teknolojiymiş. Bu açıdan bakınca kaldırılsa da olur kaldırılmasa da olur. Ama şu açılardan bakalım bir de.
iftar vaktine beş dakika kala o sofra kurulur başına geçilir. Orada dakikaya bakılmaz ki ezanı beklersin.
Daha önemli bir şey. Avrupaya gidip gelenler hep bir eksiklikten bahsediyorlar. Ezan yok! Burdayken farketmiyorsun ama orada eksikliği çok zor oluyor diyorlar.
O memleketin müslüman olduğunu belirtiyor daha önemlisi. Bu açıdan bakınca minare de öyle. Aslında o kadar zorunlu ya da gerekli bir şey değil. Ama burada pragmatist olmamak lazım. Çünkü sembolik olarak çok önemli.
Sadece ezan değil selanın bile insana verdiği huzuru tarif etmeye bile gerek yok.
En önemlilerinden biri kültürün parçası olmuş. Sen bunu kaldırırsan yirmi yıl sonra duyan çocuklar bilmeyecekler. Bilmeyecekler diyorum, yeni doğanlar zaten duymamış olacaklar, ama bir süre sonra insanların akıllarından da silinirse nolacak?
Ve en önemlisi, peygamberin koyduğu bir şey. Yani tabi ki peygamber efendimiz yazmadı, iki sahabeye(hangileri olduğunu hatırlamıyorum) rüyalarında öğretildi. Ama gerçekten de dini bir önemi var.
Görüldüğü gibi ezan çok önemli bir şey. Kaldırılması için makul bir sebep yok. Artık ihtiyacımız kalmadı demekse kaldırılsa da olur kaldırılmasa da olur görüşüne getiriyor. Kaldırınca neler kaybedeceğimiz ise ortada.
iftar vaktinde yolda olan oruçlu bir müslüman,
okuma-yazma, sayıları bilmeyen ve teknolojiden anlamayan namaz kılan yaşlı bir nine-dede,
kırsal kesimde yaşayan insanlar,
bunları düşündüğün vakit ezanın gerekliliği hakkında fikrin değişecektir.
kaldı ki ezanın kimseye zararı yoktur, kimsenin de kulağını falan tırmalamaz.
bu sanalda rahatsız oluyorum yazan ateyizlerin yaptığı da yavşaklıktan başka bi şey değil.
avrupa'da ateizm oranı ülkelerde %10-30 arasında, kim rahatsız olmuş kilise çanından?
manidar tespittir. ezana gerek yok onuncu yıl marşına gerek yok ayakta sap(!) gibi beklemeye gerek yok. ulan herşeyin bi adabı bi ritueli vardır bre öküz.
ezana gerek olmadığını söyleyen, sonrasında olacakları hiç düşünmeyen kişi söylemidir.
lan oğlum manyak mısınız? ezana gerek yoksa, bi süre sonra toplu namaz olayı da biter. imamlara gerek kalmaz. sonra o kadar imamı,müezzini nerde istihdam etcen? hoopp yaparlar onları din kültürü öğretmeni. eee zaten memlekette din kültürü öğretmeni açığı yok maaşallah. derler ki; "sokalım bunları soktuğumun felsefe derslerine. zaten ne işe yarıyolar ..mına koyimm." yani efenim varsa birkaç kurtarılmış kişi, onları da kaybedersin. o kadro da dolar, sonra tarihten başlayıp bilumum öğretmenlik kadrolarına. sonra gelen nesli sen düşün.
sonuç olarak dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olursun. bırak iyi ezan, rahat dur ya, töbe töbe.
sıradaki ezanı, uzaktaki anneme, babama, bir de tüm ulusözlük yazarlarına armağan ediyorum.
Ezan kesinlikle gereklidir. Sonuçta insanlar ibadetini yapacak ancak uzunluğuna kısalığana karışamam. Zaten rahatsız edici bir melodi değil.
edit: Müslüman değilim ve tarafsız olarak yaklaşıyorum. Felsefem önce insanlık.
Ezanın okunmaması ile okunması arasında hiç bir fark görmeyen her iki türlü de camiye gitmeyecek kişilerin ortak düşüncesidir.
O zaman hristiyan memleketlerinde de Çan çalınmasın.
La bi gidin ya...
Bu düşüncedeki Abzürt beyinliler dini kabul etmez ve zaten yaşamazlar.
Onlara göre hangi din olduğu da önemli değildir.
Onlara göre Din Bilimin ve Teknolojinin önündeki en büyük engeldir.
yavaş yavaş etkisi kaldırılmalıdır.
Bu düşünce sahiplerinin avrupada yaşayan fikir akrabaları da hristiyanın kilisesine bahane bulur,
incilin açıklarını arar.
Çan çalarak insanları ibadete çağırmanın gereksizliğinden verdiği sıkıntıdan bahsederler.
Onları gericilikle suçlarlar.
Sorun bulundukları memlekette değildir,
Muhalefet zihniyetlerindedir..
herşeye muhalefet olmalılar çünkü.
Onları yaşlılığında da eğlence tertipleyen komşularını polise şikayet eden huysuz ihtiyarlar olarak görebilirsiniz.
siz daha olmamışsınız.
Boşuna uğraşmayın olmayacaksınız da!
Söyleyin sizi yapanlara yeniden yapsınlar!