ilk entrysi 2011 yılında girilmiş başlıktır.
baktığınız zaman herkeste bir hayal kırıklığı, aşk acısı, hüsran vs. vs.
herkes çok doğru ama yanlış olan kimler? kim bu sevgililerini, eşlerini üzenler?
demek ki insan denen organizma doğruyu seçebilecek yetenekte değil ya da yalan söylemeye meyilli.
internette, arkadaş sohbetlerinde bakıyoruz yapılan fedakarlıklar leyla ile mecnun'u kıskandıracak seviyede. ama ne leyla kıymetini bilmiş ne mecnun.
ne oldu. leylalar, mecnunlar mı değişti yoksa sevgi denen kavram mı değişti?
sevgi evrensel bir dildir.
herkes doğru insanı arıyor. ama insan evladı en doğrusunu bulsa bile doğruların arasından yanlış çıkarma konusunda çok yeteneklidir.
aslında kimse aradığı konusunda da dürüst değil. gönlü kendisini mutlu edecek kişide, aklı şekli şemali düzgün, parası, kariyeri olan kişide. bu, yüzleşmekten korktuğumuz bir gerçek.
erkeği de kadını da dört dörtlük sadakatlı, güvenilir, ilgili birini bulsa bu sefer fiziki özelliklerine takılırız. şekilciyizdir çünkü.
o nedenle aşk, ihanet, gurur acıları sonsuza dek sürecek, bu tür başlıklarda yapılanlar sonsuza dek anlatılacak.
Hadi ortak hesap acalim ve mutlulugumuz evrensellessin askin imkanliligi bizle kanitlansin.iki ay sonra
-ceyiz kolim
-sozumuz
-askimla .......bilmem ne keyfisi
Kahrolsun anlamini kaybettirdiginiz hisler ve butun saygisini katlettiginiz iliskiler.biraz kendinizi kendinizle kendiniz icin yasayin kimse sizden kamukurumu potansiyeli beklemiyor.
Sevmek-aşık olmak anlayışı batıda zaten 1960-80 yıllarında yapılan cinsel devrim hareketlerinden sonra son bulmaya doğru gideceği, artık sevmenin yerini başka basit sözcüklerin yer alacağı öngörülebilir bir şeydi.
Şimdiki zamanda fb bulmak sevgili bulmaktan daha kolay.
düşünce ufkunuzu bir adım daha ileri götürmek adına Liberated: The New Sexual Revolution belgesel filmini izlemenizi öneriyorum.
Güzel günlerin tekrarı yoktur diye bir söz var ya. işte o söz günümüz ilişkilerini çok iyi anlatıyor. insanların duyguları ve sevgileri ile oynamayı seven insanlar var etrafımızda artık. Bir insanı kalbinden söküp atmayı yedek parça değiştirirmiş gibi sanan insanlar var. Siz siz olun arkadaşlarını ve seveceğiniz insanı çok iyi seçin.
ilişkileri genel olarak değerlendirecek olursak; insanların birlikteliklerinin temelinde mutlu olma arzusu yatar ve gayet normal karşılanır. Modernleşen toplumla birlikte insanların ilişkilerinde mutlu olması için bir endüstri inşaa edildi. makaleler, kitaplar,şarkılar, formüller yazıldı.
Buraya kadar okuyananız farketmiştir ki bende olumsuz konuşacağım. Mutluluk sonradan edinebileceğiniz bir kazanım değildir. Hayatınızda ayarında biraz mutsuzluğun olması düşünülenin tam aksi, ilişkilerinizi daha anlamlı, sağlıklı uzun süreli olmasını sağlayacaktır. Kısacası biraz mutsuzluğun, biraz münakaşanın, biraz anlaşamamanın ilişkilerin doğasında olduğunu kabul etmek ve mutsuzluklarımızı normal karşılayıp abartmasak ilişkiler çok daha anlamlı, çok daha sağlıklı olacak.
Dolayısıyla ilişkiden mutluluk beklemek doğru değil, eğer insan zaten mutluysa evliliğinde de ilişkisinde de mutlu olur, mutsuzsa onu hiçbir ilişki mutlu edemez.
Yani mutsuzluklarımızın temelinde ilişkilerin olmadığını, asıl sorunun kendimizde olduğunu anlarsak. ilişkilerimiz ve hayatımız çok daha anlamlı olacaktır.