günümüz ideolojisi kapitalizm nereye gidiyor

entry7 galeri0
    1.
  1. türlü araçlarla,* ve fikir üretemeyecek kadar monoton bir hayatla pasifize edilmiş yaşam şeklimizi; yaşayabilecek kadar kazanıyoruz.*
    bize sürekli empoze edilmeye çalışılan, "sizin süper güçleriniz yoksa, birer hiçsiniz. ve gerçek şu ki hiç birinizin süper güçleri yok!" fikri altında gün geçtikçe daha çok büyüyen bir canavar halini alan kapital rejim her gün daha fazla ve daha fazla emmeye devam ediyor. gidişata tepki gösteren lakin bir zaman sonra -nedense- bilinmeyen sebeplerden ötürü susan kesimler, rejimden nasibini -belli ki- ceplerini doldurarak alıyor.

    dünya bankası, her yıl açıkladığı yıllık büyüme raporlarında, genel olarak her ülke için benzer istatistikler ortaya koyuyor. bu istatistiklere göre; zenginler daha zengin, fakirler ise daha fakir oluyor. daha da üzücü olan ise devletlerin bu işte tetikleyici olmasıdır. öyle ki devlet tekelinde bulunan kurumları özelleştirerek ve gerekli denetimleri* sağlayamayarak durumu daha da körüklüyor. daha çok üretim, daha çok tüketim ve daha çok nema!

    devletlerin öncelikli görevleri arasında olan; halkın refah düzeyini sağlamak ve halkın en iyi şartlarda yaşayabileceği bir ülke oluşturma amacı bir yana dursun; devletlerin, halklarının üzerinden kazanç sağlamak gibi bir anlayışa yöneldiğini görüyoruz. neredeyse bütün halklar da görülen sosyal çöküntü ve gelecek kaygısı bu durumu doğrular nitelikte bir saptamadır. buna halkın devlete olan güvenin zayıflığı da eklenebilir.

    sosyal kargaşalara neden olmayacak şekilde ve zamana yayarak, devlet tarafından gerçekleştirilebilecek yaptırımlar bu durumun en sağlıklı çözümüdür. gerekirse devlet, halkının refahı için rejim değişikliğine dahi gitmelidir. devletin egemenliği dışında olabilecek, plansız ve kontrolsüz değişimler halkın daha büyük bir buhrana sürüklenmesine neden olacağı gibi iç savaşa kadar gidebilecek olan bir durumdur.
    6 ...
  2. 2.
  3. çöküş sürecine girdiği aşikârdır.
    0 ...
  4. 3.
  5. sözlüğe uyarlayıp örneklersek. yazar bu entrysinde coşmuş noktasına doğru gidiyor.
    1 ...
  6. 4.
  7. iyi bir yere gitmediği kesindir. çünkü buhran'la ilgili marksist tahliller hala geçerlidir ve her buhran döneminde yeniden hatırlanmaktadır.

    yalnız, çözümle ilgili marksist teorilerde sıkıntı vardır; bunların köklü bir revizyonu gerekir..
    2 ...
  8. 5.
  9. kendini krizlerle var eden bir sistemdir kapitalizm. feodal beyliklerin yıkılıp sürekli artı değer depolamasıyla ve merkantilist mantıkla yeşermiştir. günümüzde felsefesi liberalizm olan kapitalizm her sistem gibi çökmek durumundadır. karl marx'ın bahsettiği toplumsal evrelerden biridir kendi içindeki çelişkileri oldukça yoğundur. kapitalizm sürekli form değiştirir ve her krizden sonra sektörlerde tekelleşmeyi getirir, gelir eşitsizliği sosyal eşitsizlikler vs. vs. kapitalizmin şu sıralar biryere gittiği yok, ulus devlet modeli tam anlamıyla değişiyor. karmaşıklaşan üretim ilişkileri, sermaye ve piyasa mobilitesi yeni alanları ve sektörleri beraberinde getiriyor. fakat en önemlisi insanı hem topluma, hem emeğine hem de kendine yabancılaştırıyor. makineleşmiş bir toplumdan bahsediyoruz fakat biryanda da dimağı sağlam, ürettiğine yabancılaşmayan ve büyüme eğiliminde olan bir de proleterya var. proleterya örgütlülüğü ve hareketi kapitalizmin çöküşünü getirecektir.
    1 ...
  10. 6.
  11. kapitalizm gideceği yer zenginin, sermaye sahiplerinin, daha yok mu cuların cebidir. kapitalizm çıkmazdadır sosyalizm kadar. etkinin yanlış olduğu yerde tepki ne kadar doğru olabilir ?
    1 ...
  12. 7.
  13. aslında biraz da kapitalizm nereden geliyor sorusuyla ilişkilidir. kapitalizm nereden geliyor?

    marx'a bakarsak, emeği ödenmemiş işçinin gaspedilmiş haklarının birikmesinden geliyor..

    ali şeriati başka bir şey söyler: kapitalizm, avrupalı maceracı ve köleci sınıfların, avrupa dışındaki toprakları sömürmesinden ve insanları köleleştirmesinden yığılarak geliyor..

    o halde, sorunun cevabı da buralarda aranmalı: avrupalı emeği ödenmemiş işçinin emeği, hiç olmazsa bir bölümüyle ödenmeye başladığında, avrupa'nın proleter sınıfı yok oldu ve yerlerini göçmen proleterler ve sömürülmekte olan ülkeler aldı..

    demek ki, kapitalizmin sonu da, saf bir proleter isyanı şeklinde değil, bir geri bıraktırılmış ülkeler isyanı şeklinde olabilir.. ve varılacak yol da, proleterya diktatörlüğü değil, yeni bir dünyanın kuruluş manfestosu olabilir..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük