kilitli defterlerden olsun, öyle tel tokayla falan açılabilicek cinsten değil ama, sıkı kapatın, anahtarını ''burda kimse bulamaz'' diye düşündüğünüz bi yere koyun, bi süre sonra kendiniz de unutun, yaşanmışlık var.
çelik kapaklı bir defter alıp üzerine 3 girişli bir kilit sistemi ve bir adet parmak izi okuyuculu hidrolik basınçlı kilit monte edip bu mekanizmaya sahip günlüğü retina taramalı güvenlik sistemi olan bir odaya kapatırsanız birşeycikler olmaz. ayrıca bu mekanizmayı evde kolaylıkla hazırlayabilirsiniz... ne güzel değil mi?
benim kuzenim şifreli harfler kullanıyordu. yani en özel yerleri o harflerle yazıyordu ve o harfleri kendisi uydurduğu için feriştahı gelse çözemiyordu. iyi taktik.
artık bloglar varken ve o bloglarda ister istemez hayatımızdan bir şeyler paylaşırken doğruyu söylemek gerekirse hayatımızı ulu orta yaşıyor gibiyiz yalnızlaştıkça kalabalıklaştığımızı varsayarsak ve böylece daha da yalnızlaştığımızı hissettiğimizi düşünürsek saklanacak bir günlüklerimiz bile kalmadı artık.
salak salak şeyler yazmamak. okunduğunda "vay anasını" dedirtecek şeyler yazmak bi nevi saçmalamamak bugün şunu yaptım bugün bunu yaptımvari bir günlük tutulacaksa hiç tutulmasındır.
siz kasmadığınız sürece tepenize dikilip herşeyinizi karıştıran biri yoksa, günlük olduğunu belli etmemektir. ters psikoloji uygulayarak sıradan bir deftermiş gibi ortaya bırakmaktır. kimsenin dikkatini çekmeyip, günlüğün okunmadığını göreceksiniz.
sıradan bir deftermiş gibi ortaya bırakmak çok risklidir. her an birisi merak edip bakabilir. aniden bir kelime insanın gözüne takılabilir ve insan okumaya başlar.
bunun yerine iki günlük de tutulabilir. yem olan günlüğe alelade şeyler, ufak dedikodular yazılır. asıl günlük ise kitapların arasına saklanır. ama tabi en iyisi alfabe uydurmak: (bkz: #13597218)