cocuklukta heves edilen bir istektir.
renkli defterler simli kalemler vs araclarindandir.
daha sonra ne yazik ki aliskanlik haline donusturulemez.
aradan 10 15 sene gecince de nasil yakip atarim diye dusundutturen eylemdir..
kendi elinizle kendinizi zor duruma sokmanıza sebep olur bazı zamanlar.
geçenlerde en yakın kız arkadaşımla evde takılırken, can sıkıntısından muhabbet nasıl oraya geldi bilmiyorum, "günlüğünü okut bana!" dedi. başta baya bir dirensem de sonra okumasında sakınca görmeyerek bir heves oturduk günlüğün başına. bu kız bu arada liseden arkadaşım oluyor. her günümüz nerdeyse birlikte geçiyor liseden beri.
neyse günlüğü okumaya başladık, gözümüzden yaşlar geliyor bir taraftan. o ısrarla liseye denk gelen kısımları okumak istiyor; kendiyle ilgili ne yazdığımı merak ederek.
bir dönem de lisedeyken benim ediyle büdü gibi ayrılmaz ikili gibi gördüğüm grubumuza başka bir kız bir şekilde dahil olmuştu. bu ikisi fazlaca samimi oldular, kendimi hayli yalnız hissettiğimi hatırlıyorum. ama gel gelelim bu durumla ilgili haince düşüncelerimi günlüğüme yazdığımı hatırlamıyorum. hatırlasam oturup birlikte okumazdım.
en yakın arkadaşımla ilgili günlüğüme karaladığım hin düşüncelerimden bir kaçına örnek:
"ben son sınıfta olmasam bu gerizekalıya katlanmam ama duuur o da bana muhtaç tabi, ingilizce sınavında kime yalvarıp da geçecek yoksa?"
"bir gün var ya dayanamıycam, saçlarından tutup duvara vurucam, iki gram beyni yok ya."
"ayy bu ikisi bir samimi oldular, nasıl yapmacık hareketler ama allah'ım! işleri düştü mü de 'my giiirl' demeyi biliyorlar."
"iyice kilo aldı şişti, bir tarafıma benzedi, hala burnu bir karış havada."
bunları okurken buz kestiğimi hatırlıyorum. yanımdaki insan iyi kötü her anımda benim yanımda olan en yakın, kardeşim diyebileceğim insan ve ben onun hakkında neler yazmışım! uzunca bir sessizliğin ardından kahkahalarla güldük. neyse ki bu arkadaş benim ciğerimi bilir. dolayısıyla bunları da o zamanki kıskançlığımdan yazdığımı da bilir. *
günlük tutmak; genellikle bayanların yapmış olduğu bir eylemdir. kişi kendini bu şekilde psikolojik olarak motive eder. kişinin günlük yaşantısını kaleme alması, tüm duydu ve düşüncelerini aynaya yansıtması gibidir. kişi kendisini bu şekilde; yargılar, eleştirir, hatasını fark eder, çözüm arar, karar verir ve aynı zamanda kişi tüm duygularını anlatıp paylaşabileceği yegane sırdaş gibi görür.
Günleri, ayları ve yılları kaybetmemek, elinde tutmak adına yazmak.
Geçmişe dönüp baktığında ne kadar aptal, saf vs. vs. olduğunu görebilmenin kolay yollarından biri.
Vazgeçilemez olması gereken bir görev. Tarihe iz bırakmak.
evin aile fertlerini kandımak için güzel bir yöntemdir. anne ve babanın özellikle de annenin bu günlüğü okuyacağı aşikardır. içinde alkol kullanımı ya da sigara kullanımından uzak bir profil çizmek uygundur bu günlükte. haydi bir günlük alın ve annelerinizi sevindirin.
günlük değil de, haftalık ya da aylık yazılabilir. ya da çok önemli bi hadise olduğunda. gerçekten yazmak istediğinde.
öle ota boka yazınca saçma olur. ayrıca her içtiğini sıçtığını face e twiter a yazacağına günlük yazsa keşke.
faydaları saymakla bitmez. ilk olarak, stresli günün ardından yazmak iyi bir terapi yöntemidir. ikincisi, ilerde okudunduğunda insanı kahkahalara boğan güzel alışkanlıktır. üçüncüsü, dil öğrenmeyi hızlandırmak için yazılanları vardır v.s.