genelde birbirinin aynısı günlerin geriye bakınca koştururcasına ilerlediğini görmektir. öylece geçip gider. geçmeyen duygular günleri ilgilendirmez, geçmeyen düşünceler günün beşe ayrılan hiçbir kısmına ilişmez. birleştirilir vakitler, bir bütün olarak geçer gider her şey.
yaşarken farkına varılmayan, arkaya dönüp bakıldığında " ne çok zaman geçmiş" dedirten olaydır.
günlerin geçip gitmesini isteriz bazen anın farkına varmadan, sonra alışkanlık haline getiririz bunu. böylece geçmişe ve geleceğe kilitli bir hayat yaşar, hayatın içine ederiz.
Zamanın acımasızlığı mıdır yoksa bizim çaresizliğimiz mi bilemediğim şey. Hiçbiri aslında.
Yaşadığımız sürece üzülecek çok şeyimiz var. En başında da geçip giden zaman, hatıralar, kaybettiklerimiz.
Güneş tüm canlılığıyla, rüzgar tüm serinliğiyle sizi selamlar, size en keyifli olmanız gereken anlarda dahi bir tanıdık duyguyu yaşatır o an her şey ve o duygu bin anıyı canlandırır yüreğinizde. gözlerinize yaşları hücum ettirirsiniz artık isteye isteye. Çok özlediğiniz kişiye sarılmak koklamak istersiniz de artık bunu yapamayacağınızı bildiğinizden çaresizliğinize, kimsesizliğinize yanarsınız.