siz uyanıp hayata devam etmedikçe bir işe yaramaz. zira uyandığınızda, her şey aynı yerinde olacaktır. ne bir santim ileride, ne bir santim geride.
bir an önce kalkıp zamanın doğal süreci içerisinde akmasına izin vermeli. kaçışın bir yararı yok.
sevgiliniz uzaktaysa kavuşmak için gün sayıyorsanız ve yapılacak daha oyalayıcı daha kolay zaman geçirten daha önmeli bir işiniz yoksa en kolayı en çok tercih edilenidir, yapmak için hiç bir meziyet aranmaz, bir yastık hatta kafa altına koyulabilecek yumuşak ya da yumuşağa yakın herhangi bir şey bile iş görür.
gidiceginiz gune 2 gun kalmissa ve sabredemiyorsaniz yapmaniz gereken seydir. fakat stressten ve beklemenin verdigi gerginlikten uyumak yerine uykulari kaciyor insanin...
günleri geçsin diye yaşıyorsa, uyanmasına gerek yoktur.
tabutunu sırtına alıp, en yakın mezarlığın yolunu tutsun,
kimseyide yormasın,alsın duşunu, sarsın peştemali,kazsın mezarını ve bi zahmet kendi örtsün toprağını.
mezar taşınada gerek yok, ama bi zahmet gömülü olduğu yere not bıraksın, toprağına bi şey ekmesinler.
bi işe yaramaz bişeyler yetişir çünkü.
imkansızdır ne yazık ki. hiçbir işiniz gücünüz olmasa, hiç yataktan çıkmasanız bile, uyku tutmaz bir raddeden sonra da.
gene düşünürsünüz, gene düşünürsünüz. uyku hapıyla yapılacaksa, o da sakat.
bu yüzden, keşke insanlarda kış uykusuna yatabilse diye geçirmiyor değil insan içinden ara ara.
tabii, herkesin "kış"ı farklı farklı olurdu kesin.