gün geçtikçe gelişmeye devam eden kale center, real vb. alış veriş merkezlerinin açılmasıyla dahada gelişen, futbol takımının şuan bank asya 1. lige yükseldiği, tem ve e5 karayollarının arasında yeralıp istanbul un merkezi heryerine rahatlıkla ulaşım sağlanabilecek içerisinde benimde yaşadığım yaklaşım 19 yılımın geçtiği güzel semttir.
zorunluluktan hayatımın iki senesinin geçtiği hatta geçmeye devam ettiği, kale center'ı da olmasa sıkıntıdan öldürecek ilçe. elidor'un hareketli bukleler 7/24 kremini bulmak neredeyse imkansızdır. ** yakın zamanda tarihimin tozlu sayfalarına karışacak içindeyken çok sevilmese de büyük ihtimal özlenecek mekan.
bir çok merkezi yere yakınlığından dolayı ulaşım kolaylığı bulunan, kendimi bildim bileli yaşadığım ilçe.
her ne kadar küçük olduğunu düşünsem de, şehir diye güngören'den kat kat az nüfuslu bir yere* gidince değerini anladığım ilçe. insanın evi neredeyse orası güzel mirim.
bu akşam kuzenimi görmek için gittiğim ve geceyarısı döndüğümde cumhuriyet caddesinde arabayla tam bir meydan muharebesinin ortasında kaldık. 4 polis, 3 kavga eden çocuğu ayırmak istedi ama baktı ki olmuyor, sıktı birisine sonrası malum. gelen ekip otoları, şunlar bunlar topladı götürdü hepsini. bunları sike sike an be an izlememizin sebebi ise, o sokakta hiç işi olmamasına rağmen sesi duyup arabayla arkamıza, önümüze giren diğer arabalı vatandaşlardı. şu meraklı kalabalık kültürümüze lanet olsun.
istanbul'un her yerine rahat ulaşımı olsa da kale center, real gibi beton yığınlarından başka bir güzelliğe sahip olamayacak; boğucu, sıkıcı bir ilçedir. karmaşık sokaklar, sıkışık binalar, bozuk yollar ve aborjinleri hatırlatan yerlisiyle istanbul'un yaşanabiliritesi en düşük ilçelerinden birisidir.
neredeyse tüm hayatım bu ilçede geçmesine rağmen ne bir arkadaş edinebilmişimdir ne de takılabileceğim, akşam sıkılınca çıkıp gidebileceğim bir yere sahibimdir.
bursa'dan gelen bir arkadaşın tüm gün şehir turu yaptıktan sonra güngören'e geldiğinde söylediği söz ise spoiler niteliğindedir; "burası da istanbul'un köyü herhalde"
güzel insanları da vardır tabii ki ancak yeterli değildir.
sportif faaliyetler burada epey sıkıntılı geçer bilhassa amatör futbol müsabakalarında olay çıkmaması sürprizdir. bir güngören sahası vardır ki hem soyunma odaları hem de saha telleri açısından evlere şenliktir.
Kanalizasyonda biriken metan gazı, büyük bir gürültüyle patlayarak civarındaki eb ve işyerlerinin camlarının kırılmasına neden olmuş güzide ilçemizdir. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20735015.asp
Bu bölgede yaşayan insanların beslenme alışkanlığı mı diyeyim yoksa belediyenin gaz çıkış noktalarını iyi ayarlayamaması mı bilemem ama bir sorun olduğu kesin. Madenlerde bile grizu patlamıyorken "2023'e ak ellerle hazırlanan lider ülke"ye kanalizasyonda metan patlamaları yakışmıyor...
çocukluğumun 4 yılının geçtiği istanbul ilçesi. 1990lı yılların ikinci yarısı bulundum güngören'de. o zamanlar ilkokula giden**, sokakta koşturan bir velettim. henüz tamamı beton değildi mahallemizin. arada bikaç arsa vardı oynayabileceğimiz. bir inşaat vardı kumları üstünde güreştiğimiz. en son gittiğimde ise boş arazi göremedim, her yer bina. * istanbuldan bahsediyoruz şaşılacak bir şey değil tabiki.
köyiçine giderdik evin ihtiyaçlarını karşılamak için. pasajda* tem market açılmıştı hatırlıyorum. birkaç yıl hizmet verdi sonra kapandı. ayrıca zincirleme halinde ocakbaşı restorantları görebilirsiniz köyiçinde, tabi biz taşındıktan sonra açılmış bunlar.
pazar pazarını hatırlıyorum; bir yokuş boyunca boylu boyuna uzanan sıkı bir kalabalık ve gürültü, tüm pazar yerleri gibi.
nüfus yapısı çok karışıktır, ülkenin her yerinden vatandaşa rastlayabilirsiniz. oldukça kalabalıktır. güvenlik açısından ise pek tekin bir yer olduğu söylenemez.
ulaşım açısından raylı sistem kucak kucağa gidilen minibüs yolculuklarına kıyasla çok iyi bir gelişme.* ekonomik durumumuz elverdiği ölçüde en fazla bakırköy ve yakın ilçelere doğru yapılan yolculuklar vs. hey gidi hey. aklıma tonla anı geliyor neyse konuyu dağıtmayalım.
nihayetinde; sosyo-ekonomik yapısı, karmaşıklığı, eğitim kurumlarının kalitesi gibi yaşamınızı etkileyecek birçok etmen açısından değerlendirildiğinde kesinlikle yaşanılası bir yer değil. iyi ki memlekete geri dönüş yapmışız zamanında diyorum.
Heryerin tekstil atölyesi olduğu, gecenin belli saatlerinden sonra dışarı çıkmanın yürek istediği, köşebaşları takılan tiplerin yoğun oldugu, hergün ölümcül düzeye varan kazaların olduğu fakat önlem alınmayan istanbulun küçük bir ilçesidir.
gençliğimi çalmış semttir. ne kavgası durur ne gürültüsü. her anı bela her sokağı derttir. kızları kendini gossip girl dizisinde sanıp aralarında entrika çevirmek suretiyle bıçaklı kavgalara, yaralamalara sebebiyet vermekte ve buna rağmen asla durmamaktadır. aynı şekilde erkekleri de 2-3 çarpılmış kız yüzünden birbirine girmektedir. yani havasından mı suyundan mı bilinmez buradaki insanların şiddet ayrılmaz bir parçaları olmuştur. eğitim seviyesi düşüktür. kültür seviyesi yoktur. köşe başında biriken embesil erkek grupları nesilden nesile devam eder. o köşeler hiç boş kalmaz.
muhafazakar bir ilçedir aynı zamanda, ama aynı oranda her türlü pisliğin bulunduğu da yerdir. haznedar merkez ve köyiçi semtlerinde galatasaray tribünün kafa adamları ve tayfalarını barındırır.
Bağcılar , güngören , esenler
Bu üçü istanbul anadolu yakası'da oturanların mutlaka görüp ibret alması ve sonra haline şükretmesi gereken üç semttir.
sanayi desen değil , yaşam alanı hiç değil.bir de burada oturanlar istanbul'da yaşıyoruz diye sevinirler.
nedense Güngören dedikten sonra içimden ayıbulan dedirten ilçe. Ara sokaklarına, sanayisine kadar her bir yerine gittim ve maalesef bir bok göremedim. Ancak tarihi eser olarak Merter ile Tozkoparan arasında 10-15 tane gecekondu bulunmaktadır. Gecekondunun ne olduğu bilmeyen varsa, bölgeyi gezebilir.