güneşin insanın teninde geri dönüşünün mümkün olamayacağı hasarlar verdiğinden veya en azından insana çok ciddi acılar çektirdiğinden bihaber olan insanlar tarafından öküz olarak nitelendirilebilen fakat bunu yaparken güneşte dolaşmamak, güneşe çıkmamak gibi insanın hayatını tamamen kısıtlayabilecek bir hastalıktan muzdarip olmadığı için rahat konuşabilen birinin söyleceği laftır.
muhtemelen hava durumuna baktığı için tedbirli davranarak yanına şemsiye alan veya bunu güneşten korunmak için kullanan öküzdür. şahsen ben hala istanbul gibi bi şehirde hava durumuna bakmayı unutuyorum. öküz bile diilim yani.
izmir gibi havasına ve kızına belli olmayan bir şehirde günlük hayatın getirisidir.
izmirliler yedeklemeye alışkın insanlar olduklarından öküzlük, yedekleme yapmayanlara tabidir.
şems'in anlamının güneş olduğunu bilmeyen ve asıl şemsiyenin güneşten korunmak için bulunduğundan bihaber olan yazar tarafından öküzlükle suçlanan masum er kişisidir.
Bu kişiye güneşli havada şemsiye (güneşlik) kullanılınca tuhafına giden millete aslında ne olduğunu hatırlatan insandır. Öğlen sıcağında 45 derece sıcakta dili dışarda dolaşan evinde en az 4 şemsiyesi bulunan zavallılardan olmayan kafası çalışan bireydir. Geçen işim çıktı kepimi taktım yola koyuldum 40 derece sıcakta pestil oldum, elinde şemsiyesiyle gezen bayan dikkatimi çekti hiçde rahatsız değildi sıcaktan. Ben şimdi o gümüş yada aluminium kaplı kumaşlardan yapışmış şemsiye arıyorum.