replikleriyle güldüren; insanların ölüm korkusunu anlatan, hatta sonlarında direk konusunun açıklandığı, dolu dolu bir filmdir. oyuncu kadrosu da muhteşem. defalarca izlenilesi.
gayet eğlenceli ve orjinal bir film. karışıklığın yarattığı saçmalık ve filmin rahatlığı insanı gerçekten eğlendiriyor. böyle filmlerin yapılıyor olması en azından insana moral veriyor. replikleri de ayrı bir dünya...
orijinal diyalogların, repliklerin arasında recep ivedik tarzı esprilere yer vererek şaşırtan film. yer yer baysa da Özgün konusu ve iyi oyunculukların hatırına izlenilebilir.
"ben fikri şemsigil, emekli edebiyat öğretmeniyim. ve yaşlanıyorum...
ve yaşlılığın bana öğrettiği bitek şey varsa eğer... o da dünyanın mucizelerle dolu bir yer olduğu..."
şeklindeki giriş metni ile izleyiciyi yakalayıp, gerek konusu, gerek işlenişi ve gerekse de filmin içindeki replikleri ile "güzel" denilebilecek bir film.
--spoiler--
prof: geriye kalanların hiçbiri hiçbir şeyin farkında değil.
fikri: iyi de gelip niye hiçbirimize söylemedin?
prof: la söyleseydim nolcakdı! sen şimdi bile bana inanmıyorsun nerdeyse. 2 ay önce sana gelip ' sen guneşin oğlusun,tam güneş tutulması sırasında ruhun özgür kalacak, götü kolla' deseydim inanırmıydın bana?
fikri: sürekli böyle götlü boklu örnekler vermeniz şart mı. *
FiKRiYi
ÖLDÜR
HAMiYETi
ÖLDÜRMESiNLER
ikiside işe yaramadıkdan sonra kalan yöntem : 'öldür hamiyeti' de güzeldi.
kurban: şule be(özgü namal)! sabahdan beri girip çıkmadığım kimse kalmadı, bi senin içine giremedim ona yanıyorum hea.
--spoiler--
ruhun her birine girip çıkmasının ardından fikri'yi, en sonunda kendi bedenini bulmasını beklerken, profesörle yer değiştirmiş olmaları şaşırttı beni.
fikri, karısını bıraktı gitti profesöre. profesör de fikri'ye çalışmaktan zaten evlenmek için vakit bulamadığını söyler. Profesör fikri'nin karısını alır, fikri de dünyayı gezmeye gider.
efsanevi kayıp kıta mu'nun imparatoru olduğuna inanılır. ayrıca mısır mitolojisinde yeri olan amon ra'nın ta kendisi olduğu söylenir. bazı inanışlarda ra mu olarak bilinir.
haluk bilginer'in yorumu ile konuşma şiirini dinleme fırsatı bulabileceğiniz filmdir.
aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten
iyi nişan alırdı kendini asan zenci
bira içmez ağlardı, babası değirmenci
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen
filmin sonundaki haluk bilginerin ağzından defalarca dinleninesi kara sevda şarkısının geçtiği biraz akla yatmayan "gerçek olduğu söyleniyor şayet" en azından konusu aklın sınırlarını zorlayan ama hümeyra vede özelliklede haluk bilginer için izlenilmeye değer film. en sonunda ki replik hala aklımdadır.
- bi kere tek bi kere seni seviyorum dermisin?
-seni seviyorum de?
seni seviyorum de lan
- seni seviyorum be
-yalan söylüyorsun...
silah sesi vede super br yorumla kara sevda
kurgusu ve oyunculuklarıyla beğenimi toplamış film. haluk bilginer oynuyor, ne beklenir ki zaten? ayrıca haluk bilginer'in okuduğu şiir de çok güzeldi. adamda gerçekten müthiş bir ses tonu var.
haluk bilginer'in oyunculuğu müthiş, "böyle bir karasevda"yı söyleyişi enfes, "konuşma"yı okuyuşu da harikadır bu filmde. özgü namal da çok güzeldir. onun dışında onur ünlü candır...
yıllar sonra yeniden izleyip yine aynı keyfi aldığım muhteşem yapıt. o değilde siz hangi kafadasınız sorusunu akıllara getirir. evet akla mantığa aykırıdır, ancak o kafa yakalandığında gülümsemelerin arkası kesilmez. kara mizahtır. leyla ile mecnun'un esinlendiği yapıtlardan bir tanesidir ve tabiki de filmin altında onur ünlü imzası vardır. hiç bir zaman eskimeyecektir.
dikkat edenler fark etmiştir polis filmi ile güneşin oğlu filminin son replikleri aynıdır.
" - bi kere tek bi kere seni seviyorum dermisin?
-seni seviyorum de?
seni seviyorum de lan
- seni seviyorum be
-yalan söylüyorsun..." maharet adlı yazarın entrysinden alınmıştır.