+ çok mutluyum zülfikar güneşin doğuşunu izleyeceğim.
+ görüyor musun bak nasıl doğuyor ?
- abi karşı camdan yüzüne lazer tutuyorlar güneş değil o.
+ iki gıdım zevkimle oynama ananı skerim senin.
eğer eskiden sevgiliniz ile yaptığınız bir eylem ise, her sabah güneşin doğuşu size ızdırap verir. kuşların yeni yeni başlayan cıvıltıları durduk yerde adamın amına koyan şarkılar dan biri olur sizin için.
pencereden disariya bakarken televizyon izlemek gibidir. tadi tuzu pek yoktur.
günesin dogusunu disarida karsilamak gereklidir. Disariya cikip; o anda günesten yansiyan isiklarin, gözleri kamastirmasiyla, kucagi acmakla beraber "günaydin dünya, günaydin günes, günaydin herkese" diye bagirarak günesi karsilayan kisinin baslayan günü, elbet güzel gececegidir.
her ne zaman içime zifir karanlıklar saplansa izlerim güneşin doğuşunu, aydınlığı görürüm onda, zifir karanlığı deler geçer içimden. bana alışmayı öğretir o her karanlığın sonunda doğduğunu gösterir, ve derki ' her karanlığın bir aydınlığı vardır' ne zaman karartsam içimi , işte o yüzden güneşin doğuşunu izlerim ben, günü aydınlattığı için, günümü aydınlattığı için...
ben : şimdi saçlarını uzattı, birazdan yüzü de görünecek.
g.g.a: hadi bekliyorum.
ben : evet tam da bu andır işte, ışıldadı.
g.g.a: allahım bende istiyorum o ışıktan, gözlerime...
ben : allahım bende istiyorum o ışıktan, onun için, onun gözlerine...
ilk anlarda tunç gibi kızaran göğü görmenin hayranlığı zamanla kendini güneşten alınan o sonsuz enerjiye bırakır. is this the world we created dinleyerek yapıldığında yeniden doğuş etkisi yaptığı da bilinmektedir.
insana dünyada yalnız oldugunu fakat kimseye de ihtiyacı olmadıgını hissettiren eylemdir. bu sözlere bakınca kötü bir eylem gibi görünmesine ragmen bunu yapan herkesin de bildigi gibi insan sadece kalabalık icinde yalnız kaldıgında kendini kötü hisseder. oysa ki yalnızlıgını kendi icinde ve kimseye muhtac olmadıgını hissederek yasıyorsa bu durum insana zor gelmedigi gibi güzel bile geliyor. tabi ki insanoglu bu gücü her istediginde icinde bulamıyor. buldugu anların da kıymetini bilemiyor: günes dogarkenki o birkaç dakika gibi...