Optimal cihaz kalınlığı, sadece ışığın tümünü emmek gerekile denetlenmir. Örneğin, ışık bağlantının difüzyon uzunluğu boyunca emilmirse, ışık kaynaklı taşıyıcılar rekombinasyonda kaybolur. Bundan fazla, daha kalın cihazın emilimini koruyan daha ince güneş hücresi, daha yüksek gerilimli olabiler. Bu sebeple, optimal güneş hücresi yapısı, cihazın optik yol uzunluğunun cihazın gerçek kalınlığının birkaç katı olduğu “ışık tuzaklama”ya malik olar; burada cihazın optik yol uzunluğu, emilmemiş fotonun cihazdan çikmayınca cihaz boyunca gezebildiği mesafeni ifade edir. Bu, genellikle cihaz kalınlığı terimlerile tanımlanır. Örneğin, “ışık tuzaklama” özelliklerine sahip olmayan güneş hücreleri, 1 cihaz kalınlığına eşit optik yol uzunluğuna, iyi ışık tuzaklamaya malik güneş hücreleri ise 50 cihaz kalınlığına eşit optik yol uzunluğuna sahip olabiler, bu da ışığın birçok kez ileri geri sekmesinin gösterilmesidir.
Işık tuzaklanması, ışığın güneş hücresini gezdiği açının, ışığın açılı yüzeye düşmesi neticesinde değiştirilmesile elde edilir. Dokunmuş yüzey (ing. “textured surface”) yansımanı azaltmakla birlikte, ışığı eğik bir şekilde silikonla birleştirerek cihazın gerçek kalınlığından daha uzun optik yol uzunluğunu meydana getirecek.
ışık çok ilginç bişey, cidden.
yukarıdaki entry biraz karışık yazılmış ama geneşten elektrik elde edilirken, ışıktan daha fazla yararlanmak için silikonla ışığın tutulmasını anlatıyor. güzel bişe yani.
ışık madde nin kütlesiz halidir. o yüzden çok anlamlı ve incelemeye değerdir.
yani bildiğin ışınlanmadır. madde kütlesiz hale getirilmiş ve başka bir yere kendi kendine taşınmışıtır.