Örgüt propagandası ve yasal zeminde dinsizlik gibi kavramların rahatlıkla propaganda malzemesi olarak kullanıldığı ve örgütün tüm dengeleri alt üst ettiği gerçeğinden hareketle, günümüzde güneydoğuda ensest ve akla hayale gelmedik toplumsal cinnetin ip uçları pkk nın örgüt militanları ve halk üzerinde kurduğu etki ile bağlantılıdır.
Terörün gelmiş olduğu nokta itibariyle Kürtlere zarar veren bir oluşum olduğu ve yabancı ülke istihbaratlarının kucağında dansöz olduğu bilinmekteyken, bölge halkının halen daha sempatisine vakıf olması akla Stockholm sendromunu getirmektedir.
PKK'dan ziyade hala feodal yapıdan çıkamamış yörenin insanlarının, kendilerini "insan ve birey" olarak tanımlayamamaları, "ağalarının eşyaları" olarak görmelerinden kaynaklanıyor.
Haliyle ortada "değer" diye bir şey de kalmıyor. Karşındaki kızı "insan" değil, satılacak, başlık parası getirecek bir "meta" görürsen, ne fikrine ne de manevi değerlerine önem verirsin.
yirmi üç yıldır Türkiye de yaşamasam bu söylenenler sadece güneydoğu da oluyor ve başka hiç bir yerde olmuyor sanırdım, faşizan yaklaşımlardan kaçınılmalı ve ülkeyi ele alıp ahlaki çöküşü öyle değerlendirmek gerek ve tabiki burdan şu soru çıkıyor ahlaki çöküş kime göre neye göre, bir dindara göre mi, yoksa ateiste göre mi ahlaki çöküş yaşanıyor veya 18 27 yaş arası bir gence göre mi yoksa orta yaşlı birine göre mi ?
