bugün pis bir şakirt, amerikancı fetoştan duyduğum yalan üzerine yazma gereği duyduğum yazıdır.
bugünkü türkiye toprakalrının tamamı 11.yüzyıldan sonra bizans kaynaklarında "turkhia" olarak geçmiştir. turkhia rumca'da türklerin yaşadığı bölge anlamına gelir.
urfalı mateos'un yazılarına bakarsanız:
"türkler, rum halkını 1 yıldan kısa bir sürede istanbul surlarına hapsetti." ibarelerini görürsünüz. kürdistan ismi ise nitika odoevsky gibi sahte kürt tarihi oluşturan fransız tarihçiler tarafından kullanılmıştır, ilk kürdoloji bölümü de fransa'da açılmıştır.
ingiliz işbirlikçisi olan sadrazam mustafa reşit balta limanı ticaret antlaşmasıyla osmanlı ekonomisini göçerttikten sona vilayet nizamnamesi ile doğuda bir kürdistan eyaleti kurmuştur ki bu eyalet de bu işbirlikçinin bağlandığı yerden kaynaklıdır.
emperyalistler wilson ilkelerinde de söylendiği gibi doğuda ermenistan, kürdistan ve israil devletlerini her zaman için görmek istemişlerdir, kürdistan için oluşturulan sahte kürt tarihi ile birlikte yaratılan altyapı da bundan kaynaklıdır.
izin verin size güney cephesi'nde kürt tek başına savaştı yalanını çürüteyim.
1- cemil çeto, koçgiri isyanı gibi büyük kürt aşiret isyanları kurtuluş savaşı'nda yaşanmıştır, hatta koçgiri isyancıları meclise çektikleri telgrafta saltanatın tanıdğı kürdistan'ın tanınmasını istemiş ve bu bölgede kürt devleti'nin kurulması için gerekirse silahlı mücadeleye gideceklerini söylemişlerdir.
2- okullarda anlatılmayan ancak anadolu'da yapılmış kongreler vardır. bunlardan 2 tanesi 1. pozantı ve 2. pozantı kongreleridir. bu kongrelerde güney cephesi için hazırlık yapılmıştır ve kongreye de mustafa kemal atatük başkanlık etmiştir.
a) mustafa kemal yıldırım orduları komutanı iken ingilizlerin adana ve mersin'i işgal etmesini önlemiş ancak osmanlı yönetiminin imzaladığı mondoros'un uygulanmasına karşı çıktığı gerekçesi ile görevini bırakıp istanbul'a dönmek zorunda kalmıştır fakat mondoros'daki gibi silahlarını ve gereçlerini düşmana vermemiş, halka dağıtmış, depolar ve direniş yuvaları kurdurtmuştur.
b) pozantı kongresi sonrasında 41. tümen bölgeye gönderilmiştir, pozantı istiklal mahkemesi, dispanseri , haberleşme teşkilatı kurulmuştur. bölgeden diğer cephelere telefon bağlantısı kurulmuştur.
c) atatürk hulusi (akdağ) ı pozantı kongresinde alınan kararlar neticesinde 500 tüfek'i adana'ya göndermesi için görevlendirmiştir.
d) son olarak mustafa kemal, yakın arkadaşı mehmet nuri bey'i adana valisi ve 41. tümen komutanı sıfatı ile pozantı'ya göndermiş ve güney cephesi'ni tamamen tbmm kontrolüne tek çatı altında bağlamıştır.
3- güney cephesi'nde türk milletinin önemini anlamak için sivas kongresinde alınan kararlara da bakmak yeterlidir.
a) bölgeden türkler göç etmeyecektir.
b) arazi ve emlak ancak türklere satılacaktır.
c) alışveriş türkler arasında yapılacaktır.
d) jandarma ve polis olacaklar türklerden seçilecektir.
mustafa kemal atatürk kürt aşiretlerine gönderdiği mektupta türk milletine yardım etmesini istemiştir. bu yardım çağrısı pek çok aşiret tarafından karşılıksız kalmamıştır ancak türklere karşı önemli kürt isyanları da gerçekleşmiştir.
son olarak 1927 yılında yapılan nüfus sayımında nüfusun %90'ı türk çıkmıştır.
mahmud esad bozkurt kendi yazılarında da isviçre medeni hukukunun alınışını şöyle açıklar.
"isviçre gibi 4 ırktan ve kültürden oluşan bir ülkede böyle bir hukuk uygulanabiliyorsa %90'ı türk olan ülkemizde de pek ala uygulanabilir."
bu ve bunun gibi cumhuriyet tarihi yalanlarına kanmayınız!
şunu da söylemeden edemeyeceğim ki , vatansever türk insanı asla kürt'e değil ayrılıkçı kürt'e ve düşmanla işbirliği yapan her unsura düşmandır.
basın ve hükümet tarafından zaman zaman ortaya atılıp nabız yoklanmaya çalışılan yalandır. kimse unutmasın ki biz türkler anadolu kapılarını güneydoğu ve doğu topraklarında döktüğümüz kanlarla açtık, o kapıyı da aynı yerlerde akıtacağımız kanlarla kapatırız.
