insanların ırkına, mehzebine diline, diline bakmadan öğretilmesi gereken şeydir aile planlaması. batman'daki maho ağa kadar sivas'taki hıdır da konya'daki mümine de bilmeli dir doğum kontrol yöntemlerini. önce kendi sağlıkları için, onların yaşamlarını kolaylaştırmak için tabi ki.
yapılması gereken ancak uygulama safhasında hiçbir sonuç vermeyecek durumdur. başbakanın en az üç çocuk istemesini eleştirenlerin bir de kürt nüfusunun git gide daha da çoğaldığını görmesi lazım. köpek gibi üreyen bu kürtler karşısında yakında azınlık konumuna düşersek kimse şaşırmasın. diğer bölgelerimizdeki doğum oranları ortalama 2 iken bahsi geçen bölgedeki ortalama doğum oranı 5'lerde 6'larda seyretmekte. durum böyle olunca başbakanın en az üç çocuk isteği uzun vadeli düşünülmüş ve geleceğimizi garanti alan bir önlem olarak görülmelidir.
öncelikle göçerlik ve ağalık tabularının yıkılması gereklidir. "ne kadar çok çocuk o kadar büyük aile ve gelir" zihniyetinden yöre halkının kurtulması şarttır. ekonomik ferahın sağlanması ve bireylere devletin bakması değil kendi bütçeleri ile geçinme sorumluluğu verilmelidir. elbette eğitim ve sosyalleşme bu durumda önemli bir atılım olacaktır.
o bölgeyle ilgili o kadar çok merci tarafından planlar yapılmaktadır ki buna sıra gelir mi insan emin olamıyor. ancak görünen bir gerçek vardır ki, o da şehirleşme ile birlikte insanımızda aile planlaması bilinci oluşmaya başlamıştır.