bugün durakta otobüs beklerken asyalı (muhtemelen koreli) bir aile gördüm. anne baba ve bir kız bir erkek çocuk. nedense böyle asyalı bebekler çocuklar hep bir gülümsetmiştir beni, yumuşatmıştır. çok tatlılar çünkü... hepsini elime alıp bütün gün sevesim geliyor. kız çocuğunun üstünde kendinden bile büyük şirin bir mont, şirin bir ayakkabısı ve çok tatlı bir kombini vardı. hiyi miyu mama bir şeyler konuşuyordu. bir de kendiyle yaşıt bir erkek kardeşi vardı baktım birbiriyle uğraşıyorlar bi an anlaşamıyorlar kavga ediyorlar sandım. meğerse birbirlerini gıdıklıyorlarmış... uzun bir süre sonra güne pozitif başlamamı sağlayan bir olay oldu...
---
he bir de duraktaki bir teyze kızla konuşmaya çalışıp onu biraz sevmişti. biraz kıskandım...
Öf negatif basma insanlara. Pozitif de başlanır canlarım. O sırada ben yatakta bilek kesme planladı yapıyor olsam da bu herkesin negatif başlayacağını göstermez.
Erken kalkıp spor yaptığınızda istemeden bile olsa pozitif başlıyorsunuz. 20 dakikadan sonra ağlasanız bile mutluluk hormonları salgılanmaya başlıyor çünkü.
hayata dair dinamikleriniz yoksa, soru işaretleri ve aşamadığınız meseleleriniz varsa negatiften pozitife geçiş çöl geçmek gibi gelir. (bkz: lafla olmaz bazı şeyler)
öyle çok kolay bir şey değildir. kafanızda oluşmuş olan en ufak bir soru işareti bütün pozitif enerjinizi alıp götürmeye yetecektir. hele ki o gün yapmanız gereken birsürü işiniz varsa. o üşengeçlik adamda enerji falan bırakmıyor azizim.