bünyenin istemsiz bir şekilde yataktan kalkması ile başlar,sonrasında sigaranızı arar,bulamaz ve bir sinir hali gündeme oturur, yanmayan çakmakta tuz biber olur.
giyilecek kıyafetlerin temiz olmaması sanki başkalarının suçuymuşcasına etrafa bir ejderha misali ateş püskürtülür.
her şey tamam demişken evde unutulan telefon sonrası sinirinden arınan bünye depresif bir moda girerek gününü geçirmeye yükümlü olduğunu anlar.
aslında düşününce sorun olmadığını anlamakta geç kalmaması dileğiyle kendisine iki çift lafım olucak..
-hey sen,evet sen kendine gel ne olmuş sonunda bulmadın mı çakmağını,sigaranı? sinire devam etmek ne,alooo..
-ayrıca başka kıyafetin mi yok azizim.bi sakin gel,otur bak ne diyeceğim sana...
Tam sözlüğe güne güzel başlama şarkısı atacakken yeni alınan dandik kulaklığın çalışmaması sonrası bazı soru ve sorunları düşünen insan haleti ruhiyesi.
Bazen
30'unu geçmiş, it gibi gece gündüz çalışırken mesleğini de kendince idealist ve titiz bir biçimde yapmaya çalışan, iyi biri olmak için kendini paralayan koca bir kadın olduğu hâlde çok basit isteklerini bile yapamıyor olmaktan duyulan utanç-üzüntü-öfke karışımına boğulmaktır.
Bk. iyi bir kulaklık alamamak. istediği hobileri yapamamak. Üst üste gelen öfke patlamalarının sonucu/bahanesi ile istemediği hâlde bırakamadığı alışkanlıkların kölesi olmak.
son bir kaç aydır rutin şekilde yaşadığım durum. sebepsiz değil elbette, sebebini biliyorum ve düşündükçe boğazım düğümleniyor, gece yatasım sabah yataktan çıkasım gelmiyor.