''ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim
gündüzler sizin olsun verin karanlıkları
ıslak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim
örtün üstüme örtün, serin karanlıkları.''
ey sen mavi gökyüzünü bize gösteren, tüm kötülükleri gün yüzüne çıkaran, içki içme isteğimi elimden alan, renkleri tüm gerçekliğiyle gözlerimize yansıtan, uykularımıza engel olan, çalışma saatimize denk gelen, kışları bir hayli gri olan, yazları ise istemediğimiz kadar sarı olan, kiminde mutluluk, kiminde üzgünlük hissi uyandıran, yazları uzayan, kışları kısalan, zalim, oyunu bozan, sen de bu büyü de yalan; gelip de bir tanem olmaya ne hakkın var?