gündeste

    13.
  1. taş ondan öğrenmiş sabrı
    elini koyup yüreğine solumuş bulutlarını
    kavuğundan dökülmüş al güvercinler
    bir kemirgen kahpelikle çepeçevre sarılmışız
    paris'teyiz zaten şaşkınız
    istanbul akıyor gözlerimizden
    kötü yunan rakılarıyla geçiştirilmeye çalışılan bir akşam
    eyfel'i gök maviye boyuyorum kafamda
    paris ki bizi suskun sedasız bilir
    ürkerek sabrımızdan omzumuza gül atıyor
    almanya'da basılmış türkçe gasteler el yakıyor
    ayrılık bize hastır
    deryaları
    görmüş
    gezmiş
    pirimiz
    biz ne paris'ler gördük
    ve paris'ten öğrendik istanbul'u sevmeyi
    arkadaşları asmışlar
    gastelerde resimleri var


    gündeste, 1986
    3 ...
  2. 20.
  3. günler çabuk geçiyor
    saniyeler çok uzun
    sıkı dur köhne bizans
    arındım geliyorum
    cevat şakir mavisi
    artık derim değişti
    sıkı dur yunan bizans
    soyundum geliyorum
    ayvalık'tan van gogh sarısı
    bir bekar adamın karısı
    bir cigara düşüncenin yarısı
    savulun geliyorum
    kız kurusu zeytin ağacı
    bıyıkta tuz kokusu
    tozolun geliyorum
    benim derdim bin tane
    divane gönül hastane
    kıçımda pervaneler
    sıkıldım geliyorum
    ulan bizans bize kastın kaç tane
    tane tane geliyorum
    fersiz ıslık sonbahar
    sen gelende ben duram mı
    ben uçmuşum haberim yok
    dolmakalem geliyorum
    domal ulan oğlan bizans
    hem koşarak geliyorum
    dikkat buyrun arkadaşlar
    en güneyden geliyorum
    yıllar var ki gidiyorum geliyorum
    üzülüp yoruluyorum
    bu kez fena dinlendim
    sıkı dur köhne bizans
    akşamüstü fütühata geliyorum

    gündeste, sayfa 156-157
    3 ...
  4. 9.
  5. esrik adamların masalarından
    gemiler kalkar çok bandıralı
    her limana göz kırparlar
    pervaneleri çırpınarak
    esrik adamların masaları yer yer çalkantılı
    geçiyorduk uğradık limanınıza
    kaptan freud aleyisselam
    madem ki ben padişahım
    inanmayan vestiyerciye sorsun
    yağmurdan ıslanmış pembe incili kaftanım
    ömer seyfettin değilim ya
    madem ki ömer değilim herhalde padişahım
    sizin gemilerinizi de batırırım
    kendi akdeniz göllerimde
    tarumar ederim mendireklerinizi
    batsın bu okyanus
    madem acemidir kaptanlarınız
    pusulasız usul usul bitsin bu deniz hü
    ben sizi bir yerden ansıyorum altıncı filo kadın
    merhaba kızoğlankız kulesi

    gündeste, sayfa 335
    3 ...
  6. 68.
  7. sinirkent'teyim
    özgürlüklerim sınırlı
    özveriler uzun boylu
    başı dertte gönlümün
    derdimin başı büyük
    korkuyorum bu sevgiden
    bir bulanık ırmaktayım
    el verin kavak ağaçlarım
    duygularım buruşuk
    adam boğar eski yunan bir ırmaktır yemyeşil
    irmak denize götürür senden geri kalanları
    yalanları
    sinirkent'teyim
    büyülü sopalarım evde kalmış
    gökyüzüm kararmış
    yağmurum gecikmiş
    hacı bektaş'ın selamı
    ömer hayyam'ın şarabı
    mısır'ın güneş tanrısı
    ve fakir ozan
    aklımızdır bu menekşe kokulu düşü bozan
    sinirkent'teyiz usta sinirlerimiz laçka
    çekin tavşan ellerinizi hakim yakamdan
    dergahtayım seher vakti
    ali'yi gördüm
    halimi gördü
    incecikten incir düştü başıma
    nirvana'yım sen şeytansın biliyorum
    akşam akşam her yerimi okşamayın
    yeter artık bir yeniden başlamayın
    kimden kime yoldaş olmaz
    sezgisiyle bilir ozan
    3 ...
  8. 8.
  9. beş param yok
    sigaram azaldı
    zeyyat selimoğlu okuyorum
    gemici tahsin'in ekmek yiyişini bir anlatıyor
    midem kazınıyor
    evde yiyecek yok
    bir sigara yakıyorum
    okuyorum
    doyuyorum
    biraz sonra yedi sayfa kurufasulye anlatırsa selimoğlu
    elinoğlu olarak dayanırım geceyarısı kapısına
    çok aç karnına okuduk yazdıklarınızı
    oyun yazdım bitirdim adı haneler
    haldun taner'e götüreceğim
    yol param yok
    yürüyerek gidilmez ki
    elmadağ'dan moda'ya
    henüz köprü yok

    gündeste, 1986
    3 ...
  10. 7.
  11. ince bel bardaklarda tavşanın kanı
    loş sabahçı kahvesinde boş bakışkan bir anı
    bir süpürge her teliyle ayrı geçer üstümden
    sorumluluk yelidir büyür gözlerim kuşlardan daha kuşkulu
    bir kaynar suların bir baştan bir başa boşanması
    başkaları dürüyor fakirin özenli defterlerini
    aldım tasdiknamemi şubatın altıncı günü
    tutuklanma
    bayan grubach ile konuşma
    sonra bayan bürstner
    biri fakir k.'ya iftira etmiş olmalıydı
    kötü bir şey yapmadığı halde sabah tutuklandı
    fakir k. bunu tarık dursun k.'ya bildirmeliydi
    ve fakat tanışmıyorlardı
    ölene dek kafka'yı kimsenin mandallamadığı gibi
    destination samsun
    fare elli lira
    tarih date dokuz şubat dokuzyüzaltmışdokuz
    saat hour onyedikırkbeş
    koltuk seat no onbir
    passenger name fakir
    ulusoy airlines manitu'ya emanet
    eyvallah istanbul artık çaylar şirkettendir hü
    inersin babanın evine şubatın onunda
    baban hiçbir şey söyler
    artık küsüzdür onunla.

    gündeste, 1986
    2 ...
  12. 6.
  13. el yakıyor gündestemin gülleri
    ağaçtırlar gorbon ışıl saksınıza sığmazlar
    ya bu saksıyı değiştirirsin
    ya da bizden gül almazsın ecelerin ecesi
    dikenlidir ele batar kan çıkar pardon
    sonuncu dalgayı gören olmuş mu
    yüreğinin celladını aramaktadır gezginci
    tüm bu yazdıklarımın bacanağı olur hayvan engin
    sen bektaşi olduğuma bakma münkir
    napolyon'a senfoni yazdığından haberim var allahsız bethoven'ın
    korsikalı bücür kurtaracak dünyayı
    koskoca ezra pound faşist radyolarında
    ozanlar kimsenin adamı olmadıkça güzel hü
    babil sokakta muhbir bakkal ekrem var
    yoğurt satar hem de spor toto bayii bizzat
    kırksekiz numaranın kapıcısı hüseyin'den alır derin bilgiyi
    hani şu kaşın altında gözün arandığı günler
    onu şikayet bunu ihbar kimisini yaka paça
    koskoca bakkal ekrem yalan söylemiyor ya
    kırksekizin iki numarasında oturan çocuk
    arkadaşı sakal hasan
    dikişe gelen akademili kızlar
    her bir numarayı biliyor ekrem
    kapıcı hüseyin gözleriyle görmüş
    amerikan bankasında küba parası bozdurduklarını
    ellerinde t cetvel okullu numaraları
    biz bursalıyız koçum yemeyiz böyle şeftali
    işte burası memur bey
    sürekli basın siz zile
    evdeler
    yoksa kapıyı kırarız n'olucak biliyorum içerdeler
    demedim mi ben size
    işte bunlar memur bey

    gündeste, 1986
    2 ...
  14. 5.
  15. gündeste'yi tamamladık
    verdik matbaaya
    akşam oldu
    gecedeste başladı

    *
    2 ...
  16. 3.
  17. herşey burada yazılı
    bu bir divan-ı kerim
    ölünce gam yerim
    ama bundan habarım olmaz

    (bkz: ferhan şensoy)
    2 ...
  18. 2.
© 2025 uludağ sözlük