gündemi eleştirel yorumlama hakkı

entry1 galeri0
    1.
  1. bu hak; araştırma, gündemi takip etme ve yorumlarken geçmiş ile şimdinin durum üzerine yansısı değil de, geçmişten bugüne beynine işlenen, etkisi altında kaldığı kelimelerin ve görece etki altına alanlarca beyni tahrip edilmişlerin dilinde, elinde ve harflerinde; sığ, yapay, bıktırıcı en kötüsü de yer yer tehlikeli bir hal alabilmektedir.

    ve yazık ki işin tehlikesi, aynı işlemin, bölünerek -kastettiğim şey, yüce devletinizin bölünmesi değil.- çoğalmaya doğru gitmesinden ileri gelir.

    işte sahne!

    yandaş medya takipçisi, liberalimsi, dincimsi, gerizekalı bla bla bla etiketlerini "şak" yapıştırabilen insanlar..

    bugün durduğumuz yerin tam boyutlu ve hiç çiziksiz resmidir..

    peki; ama yorum bu mudur? insanları tek bir yerde kafes altına alıp, "ben nedersem ooo" diye diyaframdan bağırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?

    müslümanlara, "defol!" diyen, ben sosyalistim zihniyeti, liberalizmi eleşetirirken, gerizekalılığı bu eleştirinin neresine koyuyor? ezilmiş halklar kavramını kenara koyduktan sonra, kürtleri bu geleneğin neresine oturtuyor? ırkçılık sadece kanda mıdır? peki "nefret suçları" ırkçılığın en yakın arkadaşı iken, nefret zehrini, içinden çıkartıp kenara koymayı bilmeyen bir sosyalist eleştiriyi, kim hayatının neresine almalıdır?

    atıl bilgi!

    bundan yıllar önce sol ve sağ arasında ayrımcı çizgiler, turnusol görevinde bazı konular vardı. bunun en başında ise, "kürt" konusu gelirdi. ve savunarak.. şimdi bu sola ne oldu da birden bire "vatan millet sakarya kesildi?" akp hükümetine olan kinini kusarken, yapılması ve desteklenmesi gereken her şeyi bir kenara itmenin neresi mantıklı? yoksa artık şu mu hoşumuza gitmiyor; söyleyeceğimiz ve yapmamız gereken her şeyi, bizden olmayan birinin dile getirişi? iyi ama, bizim amacımız ne zaman işlerin altına imza atmak oldu? bizim derdimiz hakların özgürlüğe kavuşması mıydı, bunun altına vereceğimiz reklam mı, kazancımız doğrultusunda?

    devrimci bir örgütün varlığı, devrimi gerçekleştirmekten ileri gelmez. "işçi sınıfının kurtuluşu onun kendi eseri olacaktır." bizlere burada düşen tek rol ise, o gün gelene kadar, işçi sınıfını birleşmemeye zorlayan, ayıran her türlü ırkçılığa ve nefret söylemlerine karşı durmak, işçi sınıfının daha kolay birleşebilmesini sağlamak, o gün geldiğinde ise, soyalizm ve barbarlık arasındaki ince çizginin sosyalizm tarafında durulmasına önderlik edebilmek, bir nevi pusula görevi..

    oysa, şimdilerde tüm kavramlar birbirine girmiş. ve neticesi; haşereler insan ırkını lime lime ederken, uyuyarak ölmeyi tercih eden yine aynı insanlar. dirençsiz, ölürken bile bencil ve yine ölürken bile zehrini akıtmadan yok olmayan..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük