sabahattin önkibar; "Mağduriyet yaratıp acındırmak ve gündemi değiştirmek için rte'ye suikast yapılacağı/yapılmak üzereyken önlendiğine dair haberler yakında gündemde yer alacaktır" şeklinde yeni gündem değiştirme çaışmalarına ilişkin tahminini belirtmiştir.
ardından da eklemiş: "Bu arada Bülent Arınç'ın evinin önünde suikast araştırması yapan Albaylar hikâyesi ne oldu bilen var mı? Hatırlayın o hikâye için kamyonlar durdurulup günlerce canlı yayınlar yapılmıştı."
rte nin sanal düşman yaratması taktiklerden biridir.
mehmet tezkan bugünkü yazısında değinmiş.
--- alıntı -----
Başbakan içine sinmeyen bir şey yapmak zorunda kalsa.. Piyasa koşulları nedeniyle, konjonktür nedeniyle diyelim..
Önce o konuda hemen 'sanal düşman' yaratıyor.. Onunla savaşa giriyor.. Bağırıyor çağırıyor..
Yaptığı işin vebalini sanal düşmana yıkıyor, kendisi aradan çekiliyor..
*
Başbakan Gezi olaylarından beri 'faiz lobisini' dilinden düşürmez oldu.. Her taşın altında faiz lobisi aramaya başladık.. Bulamadık tabii..
Sonra iş anlaşıldı meğer faizi yükseltmek şart olmuş.. Dolar değer kazanınca Türkiye cazip ülke olmaktan çıkmış..
Faiz artmazsa belki para çıkışı olmaz ama sıcak para da gelmez.. Sıcak para gelmezse ayvayı yeriz..
Mecbur faizler artacak..
Bu sebeple Başbakan bir süredir her fırsatta faiz lobisi demeden edemiyor.. Meğer vebal transferi yapıyormuş..
*
Geçen akşam iftar konuşmasında; faiz artışından kredi kartları üzerinden çok para kazanan bankalar sorumluymuş gibi bir hava da çizdi.. Kredi kartı kullanmayın dedi..
Kafalar karıştı.. Yıllardır, kayıt dışını önlemek için kredi kartı kullanımını teşvik eden kendileri değil mi?
10 yıldır Türkiye'nin büyümesi; sıcak para ile tüketimin üzerine oturmadı mı?
O zaman Başbakan'ın sözlerinde çelişki var..
Kendi açısından yok..
*
Başbakan ben istemedim faiz onlar yüzünden artacak demek istiyor, dert kredi kartı falan değil; kart kılıf..
Popülizm!.. Başbakan bunu hep yapıyor..
- "analar ağlamasın" bahanesi altında pkk'nın aşırı isteklerine / tehditlerine boyun eğilirlen,
- güneydoğu özerkleşme / bağımsızlaşma yolunda ilerlerken,
- sıcak paraya dayalı ekonomik büyüme topallamaya başlamışken,
- gezi olayları örneğinde olduğu gibi toplumsal tepkiler patlak verirken
mısır'ı ve mursi'yi bu derece öne çıkarmaktıt bu sanat!
rte mısır dedikçe destekçisi de muhalifi de peşine takılır başka konu konuşmaz!
mısır'dan önce suriye denilerek yapılıyordu bu.
keşke muhalefetteki liderler rte mısır/suriye dedikçe türkiye diyebilecek basirette olabilseler.
oslo görüşmesi tutanakları basına sızdığında yapılanın aynısı yapılıyor bu aralar.
pkk ile görüşen şerefsizdir diyen rte bu sözünün altında kalmıştı.
tutanaklar ortaya çıkınca eleştiri oklarını rte nin üzerinden almak ve gündem değiştirmek adına "alla alla kim sızdırdı yaaaa" şeklinde yaygara koparılmıştı.
şimdi aynısı agülen cemaatinin akp döneminde fişlendiğini/cemaate yaptırım uygulandığını gösteren mgk tutanaklarında yaşanıyor.
neeeemiş AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: mit'ten sızdırıldığını söylemiş (dikkat özellikle cemaat sızdırdı demiyor!).
bu haber de çarşaf çarşaf yandaş gazetelerde!
17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu ve sözde suriye'deki türkmenlere yardım götüren (ama ne hikmetse arma olmadı, yardım götürülmesine mit eşlik ediyordu, gümrük bakanı tırın ülkeden çıkmadığını, süriye türkmenbaşı yardım gelmediğini açıkladı) tır'ın savcı tarafından aranmasına izin verilmemesi, rte'nin oğlunun ifade vermeye gitmemesi gibi skandallarla boğuşan ülkede akp çıkış umudu arıyordu. şaşırtıcı bir şekilde bu sefer chp ve mhp koltuk değneği olmadılar. yolsuzluğun üzerine gittiler!
rte'nin danışmanı yalçın akdoğan oltayı attı: paralel devlet orduya kumpas kurdu!
metin feyzioğlu görüşmelere başladı: balyoz, ergenekon vs. davalarda yeniden yargılama olabilir!
ülke birkaç gündür bunu tartışırken yolsuzluk unutturulur oldu!
ve geldiğimiz noktada "Allah şirk, devlet şerik kabul etmez" diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: "Milli orduya kumpas kuruldu" sözünün tek başına yeniden yargılamaya yetmeyeceğini söyledi. "Başka dayanaklar da lazım. CMKda yeniden yargılamanın şartları belli.Bugünden yarına sonuçlanacak bir konu gibi gözükmüyor. Meclis takvimi de ortada. Yarın öbür gün önümüze gelecek bir konu gibi durmuyor. Seçim öncesine yetişir mi? Çalışmanın sonucuna göre ona göre bir karar verilecek." http://www.zaman.com.tr/p...-kabul-etmez_2192357.html
yani diyor ki: siz bugün gündemi değiştirin bizi ipten alın da biz yarın bir ihtimal canımız isterse yeniden yargılama yapıp yapmayacağımıza karar veririz!
içeride suçsuz yere yatan insanlar umrumuzda değil! bizim derdimiz bugün bizi sıkıştıran gündemin değişmesi!
gündem o kadar hızlı deişiyor ki buraya az yazar olmuştum.
yılmaz özdil bugünkü yazısında değinince buraya alayım dedim.
--- alıntı ----
Sandıklar açılmış, Silivri de tutuklu bulunan Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan ın yanı sıra, KCK dan tutuklu olan altı aday milletvekili seçilmiş; Meclis e girmeye hak kazanmışlardı.
Hakları gasp edildi, serbest bırakılmadılar. TBMM düğüm oldu, çalışamaz hale geldi. Çünkü, CHP yemin etmemiş, boykot etmişti. Demokrasi konusunda attı mı mangalda kül bırakmayan AKP fena sıkışmıştı. Ayrıca, Keriz Feneri ayyuka çıkmış, Türkiye ayağı afişe olmuştu, gemicikler manşetlerdeydi.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım hapse atıldı.
E tabii futbol bu, hayat memat meselesi Değil bazı milletvekillerini, TBMM yi komple içeri tıksan bile kimse dönüp bakmazdı gari Muhteşem bi zamanlamayla gündem değişivermişti. Birinci sayfalar başta aşağı Fenerbahçe ydi; ana haber bültenleri, tartışma programları aralıksız Fenerbahçe ydi. Aziz Yıldırım tutuklandıktan sadece 24 saat sonra, kaşla göz arasında, Zahid Akman ve Kanal 7 nin sahibi Zekeriya Karaman, Keriz Feneri nden tutuklandı. Aziz Yıldırım ın tutuklanması gazeteleri ve ekranları öylesine kaplamıştı, öylesine kamufle etti ki, Keriz Feneri tutuklaması haber bile yapılmadı; gargaraya getirildi. Aziz Yıldırım haberlerinin ardı arkası kesilmeyince, siyaset gündemden düştü, CHP nin de gardı düştü, direnişten vazgeçti, Meclis e gelip yemin ettiler. AKP açısından tüm sorunlar çözülmüştü.
*
Bir sene sonra, memleket gene allak bullaktı. Tayyip Erdoğan bağıra bağıra, ya Beşar men dakka dukka falan diye atıp tutuyordu ki, Beşar men dakka dukka yaptı, Fantomumuzu vurdu. Kıç kadar Suriye, asrın liderine(!) posta koymuştu, höt zötlenen Türkiye madara olmuştu. Pilotlarımız kayıptı. Nasıl vurulduklarını bilmediğimiz gibi, cenazelerinin nerede olduğunu bile bulamıyorduk. AKP fena sıkışmıştı.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım serbest bırakıldı.
Hem suçlu bulundu, hem hapse mahkûm edildi, hem tahliye edildi. Nefis bi karar, nefis bi zamanlamaydı. Ne yapsak da Fantomu unuttursak diye kafa yoran yalaka basınımıza ilaç gibi gelmişti. Manşetlerde, ekranlarda günlerce top çevrildi, tribünler oyalandı. O arada Altı sene evvel Başbakan a suikast yapacaklar diye yaygarayla tutuklanan subaylar, beraat etti. Çünkü, suikast muikast yoktu, hepsi palavraydı, hepsine iftira atılmıştı, buna rağmen hepsi ordudan atılmıştı. Aziz Yıldırım haberleri medyayı öylesine kaplamıştı, öylesine kamufle etmişti ki, hayatları kaydırılan subaylarımız tek sütun haber bile olmadı, gargaraya getirildi. Dün akşam ne yediğini unutan ahalimize güveniliyordu. Ahalimiz kendine duyulan güveni boşa çıkarmadı, Fantom dahil, hepsini unuttu! AKP açısından tüm sorunlar çözülmüştü.
*
Bir sene sonra Ayakkabı kutusu, para sayma makinesi, 700 bin dolarlık kol saati, Bilal, bacanak.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım yargıtay filan.
*
Öbürleri manidar sa...
- uludere skandalından sonra kürtaj tartışmaları
- şehit haberleri yoğunlaştığında "karacaahmet cemevi bir ucubedir" açıklaması,
- dış politikadaki başarısızlıkların muhteşem yüzyıl polemikleri ile kapatılması,
- bütçe görüşmelerinin "vajinaya" bağlanması,
- reyhanlı patlaması sonrası alkol yasağının gelmesi,
- 12 milyon işçinin kıdem tazminatı kaldırıldığında, Devlet Nişanı'ndan T.C ve Atatürk silueti çıkarıldığında, Marmaray'da ortaya çıkan elektrik kesintileri ve Marmaray'ın henüz tam anlamıyla bitmemiş bir proje olduğu ortaya çıktığında gündem rte'nin "kız erkek öğrenci aynı evde kalamaz" zırvası ile değiştirildi
vveeee son bomba!
- yolsuzluk ve rüşvet skandalları patladığında ise rte'nin "youtube u facebook u kapatacağız!" açıklaması geldi!
17 aralık 2013 yolsuzluk soruşturmasında 4 bakanın meclis soruşturmasından paçayı yırtması için büyük çaba var!
hala soma maden faciasının izleri silinmedi!
yavaş yavaş konu örtülmeye çalışılıyor! ak patronların tereyağından kıl çeker gibi kurtulmasına çalışılıyor!
mecidiyeköy'deki ak patronun (torunlar) inşaatında (ali sami yen stadı yerine) asansör faciası unutturulmaya ve patronlar ak matikten geçirilmeye çalışılıyor!
dış politikada sıçmışız!
arap hayranı karar alıcılar 49 vatandaşımızı işid'in kucağına bıraktığı için rezil olmuş durumdayız!
bunları pazarlıkla bıraktılar.
nelerin verildiğinin kokusu çıkmaya başladı!
ayrıca abd artık bahaneniz kalmadı işid'e karşı operasyona sike sike katılacaksınız diye sıkıştırıyor!
sınırlarımız kevgire dönmüş!
bilimum teröristler türkiye üzerinden kuzey ırak ve suriye'ye geçiyor!
gelişmiş devletlerin çoğunun gözünde teröre destek verir konumdayız!
suriye'de yediğimiz hurmalar götümüzü tırmalıyor!
orayı kürtlerin kontrolüne bıraktğımız yetmezmiş gibi yüzbinleri bulan göç dalgasına karşı planımız yok!
son olarak yüzbinlerce kürt de yurda giriş yaptı!
ülke dinleme skandalları ile sarsılmış!
abd, almanya, ingiltere'nin bbg evi gibi bizi gözetlediği ortaya çıkmış!
artık yolsuzlukları, dış politikada atmak istediği adımlar vs. tüm bilgileri dış servislerin elinde olan "dünya liderimiz"
kuklaya dönmüş! koltuğunu korumak için her pazarlığa (emre) evet demek zorunda!
kıbrıs ilk yem olacak gibi görünüyor!
tüm bunlar olurken
bizim bakanlarımızın uğraştığı şey
"orta öğretimde başörtü serbest olmuş"
işte bu amk!
bu dünya liderlerinin vizyonu!
hayır bi de ağlamadan sorumlu devlet bakanı b. arınç rte'nin seçim dönemi bilezik veren çocuk hikayesi gibi bi hikaye uydurmaz mı!
" Son Bursa ziyaretimde de okulların açılışında öğrencilerle bir araya geldiğimizde onlar heyecanlı bir şekilde bu müjdeyi bekliyorlardı. "
gözlerimden resmen yaş geldi!
orta okul çocuklarının saçlarından tahrik olan zihniyetin dünya liderliği bu kadar oluyor!
öyle ki devletin her türlü güvenlik önlemini alıyoruz demesinden 1 ay sonra ankara'nın kalbinden vurulmuşsun!
iktidar köşeye sıkışmış.
beceriksizliği eline yüzüne bulaşmış aptalca sayıklıyor "teröre alışmamız lazım" diye.
muhalefet olarak yeri göğü inletmen gerekirken ne bok yiyorsun?
***
iktidar klasik hamlesini yapıyor gündem değiştirme!
bu sefer troll cb rte: iki tane abuk açıklaması var.
1 ferhat göçer dinleyemedik...
2 ben gidersem, devlet yıkılır...
bizim muhalefet o kadar beyinsiz ki önlerine atılan bu kemiklerle uslu bir köpecik gibi oynamaya başladılar!
ulan eleştirmek için incik boncuğa gerek yok!
insanlar ölüyor!
daha büyük sorun olur mu?
mütemadiyen ölüyorlar!
devlet koruyamıyor!
hükumetin pkk ile el ele kol kola dün yediği hurmalar
bugün bizim canımızı alıyor!
bizim aptal muhalefet 2 söze takılmış aklınca muhalefet yapıyor.
o sözlerin amacı zaten sizi asıl sorundan uzaklaştırıp sığ bir tartışmaya çekmek bre beyinsizler!
siz aptalca şeyleri tartışın ki halk acun izlemeye devam etsin!
her seferinde yiyorsunuz!
her salatalığım var diyene tuzluğunu alıp koşmak sizde!
bu basiretsizliğinizle "umut" olamıyorsunuz!
biz de "kifayetsiz muhterislerin" elinde heba oluyoruz...
Sözlükte de bu sanatı görebiliriz. Daha dün pedofilleri idam ediyorduk, Çareler arıyorduk. Bugün sik ile başlayıp göt ile biten kelimeleri konuşuyoruz.
