kuşkonmaz reçeli var,
peksimetlere sürüp yersin,
yola çıkmadan önce...
ama önce,
bir günaydın öpücüğü,
gidiyorsun ya gene,
ben hep kalıyorum ya,
sen özgürlüğü seversin,
bense yalnızlık çeken feodal şehirlerin
kibriti çaktığımda cayır cayır yanışlarını izlerim...
üstüne düzgün bir şeyler al olur mu?
yol soğuktur, rüzgar çarpar adamı,
eski taş binalar arasından,
öküzlerin aşık olduğu makinalardan,
sakın korkma e mi? sesim çıkmasın kulağından...
günaydın,
sevgilim...
bir kere bile yüzünü görmedim bu sabah,
örgülerin parçalanmış, suratına dağılmış...
parça tesirli şiirler yazabilseydim keşke,
sakat bırakan, bazen de öldüren cinsten...
hiç gitmezdin di mi o zaman?
belki de uyanmazdın bile bu sabah...
gitmezdin,
öpmezdin,
görmezdin,
sevmezdin...
sen gene de git, ne olur ne olmaz,
ama milyonlarca öp ki giderken,
dönmeyeceğini hissetmeyeyim...
sırtımı döndüğümde, sırtıma bak son kez,
izi kalsın kamburumda, ettiğin küfürlerin...
günaydın,
sevgilim...
kuşkonmaz reçeli var...
bok var... dolapta bir bok yok!!
toparlanamıyorum, kaldıramıyorum, gitme diyemiyorum...
gitme, amk gitme!!!
mecbursun biliyorum
ve düşmanlarımız kendimizken,
savaşacak bir rakip yokken,
aşk tek kişilikken
iki beden birken,
neyse...
hadi git, bu seferlik
ve bir seferlikse,
reçel getir dönersen,
kuşkonmaz..
oldum olası saçma bulduğum selamlaşma repliği/kelimesi. cevaben tekrar "günaydın" denir, ki bu daha da saçma gelir.
-günaydın
-günaydın
-naber
-naber
-laan!
-laan!
Günaydın tavuklar, horozlar
Artık memnunum yaşamaktan
Sabah erkenden kalktığım zaman
Siz varsınız;
Gündüz, işim var, arkadaşlarım,
Gece, yıldızlar var, karım var,
Günaydın tavuklar, horozlar!
söyleniş şekli ve tonlama ile anlamı değişen kelime. sabahları söylenen sıcacık bir günaydın insanı mutlu etmeye yeterken, bazen üstüne basa basa gıcık bir ses tonuyla söylenen günaydın insanda küfür etkisi yaratabilir. öğlenleri 'tünaydın'a dönüşür ki bunu hiç samimi bulmuyorum.
önce konuşmadım iki hafta kadar, kendine zaman ayırsın diye. eve gitmişti. "ara verelim" dönemi değildi. zira, ara verecek kadar adı konmuş şeyler yaşamadık hiç. sadece sıkılmasın istedim benden. bilemezdim...
konuşmadı döndüğünde. nedenini söylemedi. sordum, "iyiyim" dedi. kestirip attı. sonra, "ben aşık oldum" dedi bir gün. bekliyordum sanırım. öyle yıkık demezsin dışarıdan baksan... sanki kolonlarımı balyozla kırmışlar. dökükleri toplamışlar...
bıraktım. sustum. antidepresanlar. uzun uykular. yirmi saatten fazla, hareketsiz uykular. anlamsız günler. hepsi baktı birbirine çaresizce. mezarımın başında duruyorlardı. ağlayamadım. belki sığınağım bile harabe...
dün aradı. açsam mı, açmasam mı? düşündüm. şarkı uzadı melodide, söze girdi artık. açtım. konuştuk. yarım saat. "çıkıyor musunuz" dedim. tutamadım. "evet".
belli etmedim umarım. "seni özledim" dedi. "bende seni özledim" demeden duraksadım. beni özlemesini beklemezdim. "kapatalım artık, arada bir ararsın" "olur".
döndüm kendime, içime. hani o uyumadan "sen de uyu tamam mı" diye mesaj atardı. ben de sonra uzun uzun yazardım sabah okusun diye ona. "günaydın ilham perim"... hep böyle derdim.
şimdi o günaydınlar gitti. onun uyuyup uyumadığını bilmiyorum. o huzurla uyuyamıyorum. saatler hiçbir şey ifade etmiyor. öylesine yaşıyorum, ilaçlarla uyuyorum.
ve şimdi, bir başkası ona "günaydın" diyor belki. belki bazen beni hatırlıyor. o kadar özledim ki "günaydın" demeyi. uyumayı... uyutmayı onu... bebek gibi... gitti...
Günaydın tavuklar, horozlar
Artık memnunum yaşamaktan
Sabah erkenden kalktığım zaman
Siz varsınız;
Gündüz, işim var, arkadaşlarım,
Gece, yıldızlar var, karım var,
Günaydın tavuklar, horozlar!*
yakında ankara'da da açılacak olan, leziz köfteler yiyebileceğiniz, istanbul menşeili et lokantası. web sayfası da yapmışlar. http://www.gunaydinet.com
''sabah.. akşamdan bozma bir güneş tutulması eşliğinde alnıma yapıştırılan bazı kelimeler.. seni uyanmak; güzel değil.. iyi değil.. beynin en dinlenmiş haliyle herşeye daha geniş, daha detaylı, daha anlayabilir bir gözle bakmak hoş değil.. yaptıklarımızı görmek hoş değil.. oysa gece nede güzel terletiyordu kirpiklerimizi.. ne de güzel aptallaşabiliyorduk.. eşin güneşi balçıkla sıvadı.. atasözlerine meyillenme çağındaki bir çocuğu öldürdü..
sabah.. kopan parmaklarımı birbir enseme dikiyorum ustalıkla.. düşünce gücü; işe yarayabiliyor zaman zaman.. adamın düşünce gücü; uyuma ihtiyacı hissetmesi yadırganamaz.. sabahtan korkması; uyumayı engeller.. seni uyanmak hoş değil.. aydınlık bir gün; günaydın lucifer..''
en lanet dolu sabahlarda bile duymanın insanı bi nebze iyi hissettirebileceği bir söz. iyi niyet dolu; sevme önkoşulu bulunmayan bir dilek.