Burada bilmeden konuşanlar var.
1. Tevbe kapısı her müslümana ardına kadar açıktır. Lakin o kapıdan geçmek güçtür. Bir tevbe, ancak ve ancak, tevbe eden kişinin o günaha bir daha el sürmemesi ile mümkündür, ve kapsadığı günahlar, kişinin kendisine karşı işlediği günahlardır, mesela içki içmek, zina etmek gibi. Kul hakkı ise tevbenin dışındadır, hak kimde kaldıysa ondan helallik istenmediği sürece mahşer gününde günahkarın üzerinde bir yük olarak kalacaktır.
2. Tevbe eden bir müslüman ile, tevbenin edidiği günahı hiç işlememiş olan bir müslüman arasındaki tek benzerlik, ikisinin de o günahtan ötürü cehenneme gitmeyecekleridir. Nitekim mükafat olarak ise, o günaha bulaşmamış olan mümin, cennette daha yüksek bir katta ikamet etmek sureti ile ödüllendirilecektir.
O yüzden burada Allah'ın insanlara tevbeyi bir lütuf olarak vermesini "haksızlık" olarak algılayanlar, yanlışsınız, ve haksızlık yapıyorsunuz. Tevbe edin.
Birinci olarak kul hakkını ödemek zorundasınız.
ikinci olarak tövbe ettim tamam diye bir şey yok. Neye tövbe etdin. Cidden pişman mısın. Bir sürü şey var bunlar illa ki değerlendirilir.
Bugün cumada söylenen hadis. Doğruluğunu bilmiyorum ama bir günahkar olarak tevbe edince hiç günah işlememiş bir adamla aynı seviyede mi olacağım? Yazık değil mi o adama? Sen tut 40 sene düzgünce yaşa sonra benim gibi bir günahkar gelsin tevbe etsin Aynı seviyede olun. Bence o temiz adamın hakkı yeniyor. Tartışılmalı.
hadis-i şeriftir. tamamı karaktere yetmedi idare edin. zaten ^kimse^ yazamadım önemli de değil o kadar. ateistlere güzel bir hadis ayrıca, yol yakınken gelin tevbe edin kurbanlar.
