günah müptelası

entry1 galeri0
    ?.
  1. arife günü "yarım gün calışacağnız" emriylen umutlandıydı yüzceğzim. tam tamına 6 gün sabah 8:30 akşam 7:30 arası insan değilmişcesine çalışıyorum. yarım iş günü de saat 2 sularına denk geliyor özel sektörde. amma velakin kapitalizmin cilvesidir 2'nin 5'e aksaması.

    gecesinde egsozuna patates konmuş murat 131 cesine yorgun ve tıkanık bir haldeyim, sinüzit lanet şey. gece 12'ye kadar süren saçma sapalak bayram temizliğinin odamdaki yansımasından bi türlü atamamışım kendimi yatağa. 2 sularında yastığa yer çekimi koymuş başımı, uyuya kalmış iken.

    bayram sabahı, gerçi öğlen. cumadan cumaya, bayramdan bayrama yerine getirdiğim dini gereksinimlerimin birini daha atlamanın verdiği huzursuzluk. saat 1 olmak üzere, baba evde yok. annenin yine o "ne biçim erkek evlatsın, bayram günü camiye gitmez, babaya yardım etmez türünden" bakışıyla akla gelen çiş, kendisini yıkamam için yanıp duran 2'de çift göz ile banyo yoluna koyulmuşum.

    ailesini yılda min. hiç max. 3 kez ziyaret eden kız kardeş, kota-i ziyarete karşı gelip bir bayram da daha evine gelmiş. çok sevilen domatesli, kaşarlı yumurtasından yapıverip kondurmuş sofraya. o delici bakışların yerini alan tebessüm hissettirmiş vücudun çaya olan açlığını.

    7 ceddin, aile demirbaşlarından sonra gelen en büyük erkek kardeştir babam. dolayısı ve sülaledeki saygınlığı ile(ki bu çocuklarına hoş gözükse de hoş olmayan durumlar yaratır) bayram günü pek bi çalar kapı zilimiz. saat 2'de yapılan kahvaltı da o yüzden yarım kaldı yine o gün.

    akraba, bayram, çocukluk anıları vesaire şeker muhabbetlerini seven benliğimin burukluğu öne geçmişti her şeyde. farkında olmadan bayram seyran dinlemeden 7/16 çalışır haldeki mütevazi işletmemize doğru yöneldim. beni bekliyormuş müşteri popülasyonum.

    her şeyden çalışarak mı uzaklaşmalıydım, yok muydu başka çaresi?

    ikinci bayram gününe, annenin ergenlik yıllarında edindiği yorganı üstünden alarak evlat uyandırma yöntemiyle günaydın dedim yeşil perdelerin yeşillendirdiği odama. zorunlu akraba ziyaretleri, sinirleri hala daha titreyen et parçacıklarının semtten semte yolculuğu anlam kattı günüme. sonra yine sensiz göğüslemem gereken yılların kekremsi tadı geldi damağıma, henüz bayram çikolatası değmeyen damağıma.

    küçük işletmemin yolunu tuttum..

    3'tür bağışlayanın hakkı. 3. günü bayramın; çekirdek, şokelat, çökella, huzurlu evimde iç huzursuzluğu ile uyandım.

    - nerdesin?
    + uyuyorum cemre
    - evde misin?
    + hea yatağımda.
    - kalk
    + noldu?
    - içelim
    + saat 11?
    - sktirtme saatini kalk
    + 400 milyon o saat
    - 12 buçukta, o son gittiğimiz yerde.

    3. günü bayramın, buruk bir hava. ne canım bi şey çekiyor yemelik, ne yiyecek ye beni dermişcesine bakıyor yine. bir ceket bir cüzdan ile çıkıyorum sokağa. garip bakışların farkettirdiği pantolonsuzluk eve geri götürüyor beni. akabinde ufak bir sahil manzarası.

    hep merak ederim insan telaşlarının neye sebep olduğunu. mesela şu koşarmışcasına yürüyen kadın.. peşinde sürüklediği yavrusuna dönüp bakmıyor bile hiç. paçaları 10 santim katlanmış bir pantolon giydirmiş evladına, seneye de giydirmelik. sonra şu oltasına gülümseyen edebiyat öğretmen tipli adam. ne işi var bayram günü sahil kenarında? yarım kilo çinekop mu verebilir bayramın veremediği huzuru?

    > 20 dk'ya ordayım.

    geceden kalma damlalık vodka şişesi, başını koyduğu cappy vişne suyuyla arkadaşlık ettiğim bir veya iki adet 15 dakika sonrası terk-i diyar etmek zorunda kalmıştım, ısıttığım ahşap bankımı.

    - bira mı?
    + birağver
    - 50lik?
    + biraaaaver
    - arjantinde getiriyorum?
    + ulan biraver ulan!
    - hıı tamam
    + ...?
    - tek mi içicen?
    + arkadaşım sorun mu var?
    - yooo.
    + bi de çerez getirirsen..

    bünyemin dili olsa "yine mi la" diyeceği içecek oldu şu bira da senelerdir. her boka bira. eğlen bira, üzül bira, susa bira. bi ra, iki eros, age of mythology 3 çıktı mıydı lan?

    - oo demlenmeye başlamışız. dostum bi bardak alabilir miyim?
    > (onaylama hareketi)
    + gel gel.. olm canım sıkkın, gel dedim mi gel asabımı bozma.
    - noldu hayırdır?
    + bi şey olmadı.
    - olmadı?
    + bi şey olmadı ilker. hiçbi şey olmadı.
    - ıssız adam sendromu mu yine?
    + sanmam. teşhisi sen koyarsın, yenileyelim mi?
    - olur.

    gitti, geldi. sevgilisiyle buluştu. hesaba el atmaya çalıştıkca azar yeyip tekrar gitti, sonra tekrar geldi.

    - hadi cemre, 10 oldu saat.
    + 1-2 dark paketletsene.
    - olm manyak mısın!? bak bize gel bu akşam. eve gitme şimdi, ev boş zaten. gel bak biz de devam edelim hadi.
    + sen bize gel göd, en son geldiğimde baban dal daşak karşıma çıktı.
    - e duş alıyodu olm adam.
    + havlu kullansın o zaman
    - hadi bak, ben vericem sana havlu. sabah da havuzlarız biraz zaten planladıydık daha önce.
    + yok olm. evime gideyim.
    - iyi siktir git
    + gidiyoruum
    - kaldırımdan yürü.
    + sesini özledim. aradı bu akşam, ama yorgun gibiydi. seni bekliyordum ben ve
    - ve?
    + çişim var ilker.
    - seni eve bırakmak şart oldu.
    + dark da alalım mı?

    gece yarısına çeyrek kala, bir daha gelmeyeceğimin tuttuğu evimde, bir daha görmeyeceğimin tuttuğu bireysizliğiyle odamın yolunu arıyorum. eşiğe çarptığım parmağımda çatırdıyor, aylardır siyahmışcasına mor duran ayak tırnağım düşüyor sonunda. telefonun dızt demesiyle irkiliyor yüreğim.

    - nerdesin yeğen?
    + enişte evdeyim
    - nargileyi hazırladım, kalk gel.
    + enişte şimdi girdim eve, hazır bizimkiler yokken sızayım yatağımda.
    - sıçtırtma bacağına, hadi bekliyorum.
    + neyli yaptın nargileyi?
    - en sevdiğinden.
    + ben sevdiğimden değil ya, taptığımdan yaşıyorum her şeyi.

    akrabalarca hazırlanan ailevi bir komplonun içinde, bayramdan bayrama içine soktuğu beyaz gömleğinin yırtınarak dışarı çıkma çabasından madur olmuş bir küçük kemere sahiplik ediyorum yine o gün. çifte kavrulmuş lokumların, süt kokan cevizlerle sunumu, birinci derecedeki akrabanın o günahkar hissettirici bakışıyla pek acı geliyor, sinüziti dolduran nargile fokurtusunda.

    gecenin saat 2'si. ailece gezmecilik oyununun hırçın kaçamağında yine sokaklarlayım. bugün eve gidip ben kokan yatağımda, kokumu sevişinle uyumak istemiyorum. bugün her şeyden uzaklaşmak istiyorum, hani derler ya 'it gibi' dolaşmak istiyorum. keş gibi de sabahlamak. sarhoş olmadığım halde sarhoş gibi davranmak istiyorum, herkese sataşıp, herkesi korkutmak. kişiliğimle ters şeyler yapmalıyım bugün, mesela her geçen saniye 2 katı daha özlememeliyim seni. bıyık altında gülümsemeli, ruhani halimi suratıma yansıtmamalıyım bugün. ben bugün istenilen şekle girmeliyim belkide, olduğum şekilde istenilmediğim çevremde.

    kafam liradan atılan altı sıfıra rağmen bir milyon bugün. bir milyonunda da yüzün.

    bir fırt daha sek vodkadan, hüzün kokteylli hayata.

    tanım : her şeyi içine gömen bünyenin, günah işleyerek suçluluk hissi ile kendini cezalandırma isteğiyle oluşmuş bağımlılık.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük