Sürekli olan durumdur. Bazen ne yapıyorum ben diyorum. Beton yığınları arasında hayatımızı geçirmeye çalışıyoruz. Sokaktan eve gelmeyen çocuklar olarak evimizden koskoca beton yığınına mahkum kaldık ne biliyim özlüyoruz o günleri.
Bu bende çok oluyor ya. Hep bi geçmişe özlem, merak. Eski eşyalara fazla değer verme. Annem çok kızıyor bu duruma ama olsun ben direnmeye devam ediyorum. Sürekli aramızda şöyle konuşmalar geçiyor;
+viento bu ne? atıyorum bunu.
-hayır sakın atma, o eski oyuncağın kurma kolu.
+saçmalama viento, napacaksın onu?
-atma sen ya hatırası var o kadar.
+neyin hatırası var Allah aşkına plastik şey işte.
-ver sen onu bana.(bütün ıvır zıvırları topladığı kutuya koyar)
+bakalım evlenince eşin o kutuyu alacak mı eve, o zaman görürüm ben seni.