gülüyorsun diye mahkemelik olmak

entry1 galeri0
    1.
  1. Cem Yılmaz'ın son filmi 1,5 milyon gişe yaptı 3. haftasında. baktığınız zaman, "genel seyircinin azaldığı" şu zamanda bu rakam gayet güzel bir rakam ama söz konusu cem yılmaz olunca beklentilerin altında oluyor tabi, 6-7 milyonların görüldüğü bir ortamda...

    Tamam cem yılmaz filmleri zaten çok yüksek gişeler yapmıyor, 1,5-2 milyon bandında ortalaması yani zaten bu film cem yılmaz ortalamasını yakalamış durumda. (bu rakam gerçekten ciddi bir rakam ama cem yılmaz ve diğer komedyenlerin rakamlarına bakınca çok yüksek değil diyorum)

    ama demek beklenen yakalanamamış ki (bkz: http://www.milliyet.com.t...m-2158284/?ShowPageSkin=1) böyle bir haber yapmışlar. bilmiyorum belki de haber doğrudur ama "çok güldük diye ne gülüyorsunuz dediler, komik kardeşim, gülmeye gittik" falan lafları cem yılmaz tabiriyle "reklam kokan hareketler"

    ilk üç gün 500 binin üzerinde izlenen bu film, üçüncü haftasında 1,5 milyona ulaştı. yani seyirci sayısı ilk üç güne oranla giderek düşmüş, bu da seyircinin beğenmediğinin göstergesi, zira sinema filmlerinde ilk üç gün baz alınır, ondan sonrası fısıltı gazetesidir, o ilk üç gün seyircisi beğenmişse, film kulaktan kulağa "gidin izleyin"lerle coşar, böyle haberler yapmaya da gerek kalmaz.

    ama gerçekten bugün haftalarca salon işgal eden bkm yapımları 1 milyonu bulamazken ya da ite kaka zorla bulurken, 3-4 milyon gişe bekleyen geniş aile milyonu göremezken, güçlü prodüksiyonların 100-150 bin bandında, daha alt klasmanların da 10-50 bin bandında kaldığı bir ortamda bu rakamlar iyi. çünkü genel sinema seyircisi sayısında ciddi bir düşme söz konusu. bu rakamları tekrar yukarılara çekecek iş ya da işler çıkar mı bilmem. fakat önce sinemacıların sonra da seyircilerin zihniyetinin değişmesi lazım.

    bir işi sadece fragmanını izleyerek yerin dibine gömen ve yine bir işi sadece fragmanında "ünlü komedyenleri gördüğü" için yere göğe sığdıramayan seyirci, "ünlü tayfa"nın yaptığı işlerle yetinmek zorundadır. çünkü belirleyici olanlar her zaman onlar olacaktır. "bizim fragmanda oynayan ..... ismi olsaydı 2 milyon garantiydi" diyen yapımcı haklıdır tıpkı "şu fragmandan ahmet kuralı çıkart b oyuncusunu koy, 'bu nee yaa yine ne s.çmışlar' diyen binlerce insan çıkacaktır" diyen yapımcının haklı olduğu kadar. yani işlerde kalite, içerik, eğlence, doyuruculuk, samimiyet gibi şeylerden vazgeçip "ünlü" görme sevdasıyla sinemaya gidildiği sürece türk sineması yeniden bir "erotik dönem" içine girmek zorunda kalacak gibi geliyor bana. diğer taraftan önüne gelenin bir kaç ünlüye "parasını verip" oynattığı sinema demeye bir milyon, film demeye beş yüz bin şahidin gerektiği yapımlar da ortada dolanıp durdukça seyirci de "madem para vereceğiz, bari kötüyse bile ünlü olan kötü olsun" diyerek tercihini o yapımlardan yana kullanıyor olabilir.

    genel olarak herkes, yapan izleyen; sinemanın hakkını veren işler yapmaya, samimiyete, sinema gerekliliklerine özen göstermeye çalışmalı. "ünlü görmediği" için adam kesmeye ya da "ünlü gördüğü için" göklere çıkartmaya son vermeli. daha mevzu çok derin ama bana ne oluyorsa, diyerek susuyorum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük