olayları 1. ağızdan anlatması, sürükleyiciliği, yaşanmış olaylar olması gerekçesi ile 2 günde bitirdiğim* inanılmaz eserdir. yoldaşların başına gelen olaylar insanı ağlatır. bunu yapan insan olamaz, bir insan bir insana bunu nasıl yapar lan dedirten ve herkesin okuması gereken bir baş yapıttır.
"Ve olmadı. Öldüremedik.
Bu konuyu aramızda hiç konuşmuyoruz.
...
Ben açıkça söyledim: "Öldüremem" dedim. Oysa başta "Öldürürüm" diyordum.
Sinan daha başlangıçta öldüremeyeceğini anlamış.
Hiçbirimiz adam öldürmemişiz ki o güne kadar. Hiçbir deneyimimiz yok. O günden sonra da öldürmedik kimseyi. Biz insan öldürmedik reis."
belki edebi değeri yüksek olan bir kitap değil ancak o duyguları, o amaçları, o gençleri çok iyi anlatan anı türünde bir kitap. görüşünüz ne olursa olsun, etkilenmemek elde değil. kendilerinin de dediği gibi yaptıklarını, kararlılıklarını okuyunca saygı duyuyorsunuz.
kitapta, deniz gezmiş'in son sözlerinden ''yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği'' cümlesi vardı. bir kitabın, bu cümleyi taşıdığından ötürü toplatıldığını duymuştum. ben de o bölüme gelince ''yaşasın'' dedim ve beş nokta koydum, bir de dipnot düştüm ''buradan beş sözcük çıkarılmıştır'' diye. kitabın ikinci basımında bu cümleyi şöyle değiştirdim ''yaşasın türk....'' üçüncü basımında ''yaşasın türk ve kürt...'', dördüncü basımda ''yaşasın türk ve kürt halklarının'', beşinci basımda ''yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği'' diye cümleyi tamamladım ve kimse anlamadı. hatta bunun üzerine nâzım'ın o ünlü dizelerini okumuştum: ''ben bir ceviz ağacıyım/ gülhane parkında / ne sen bunun farkındasın / ne de polis farkında.''