cok fazla basima gelen durum.
asla gülmeyecegim olaylara sirf bu gülünmemesi gereken yer parantezi yüzünden atak gecirir gibi gülebiliyorum.
bu durum cogu zaman cok yükselmis tartismalarin ortasinda o sinir bozuklugunun sebep oldugu kontrolsüzlükle de gerceklesebiliyor.
benim basima en ilginci sofra duasi esnasinda gelmisti. alt tarafi yemek yiyip sükretmenin bu kadar ciddi bir boyut kazandigi, adeta bir ritüele dönüstügü bir ortamda ilk kez bulunuyordum ve sofrayi terk etmek zorunda kalmistim.
insan gercekten de sonrasinda cok mahcup oluyor.
hele ki gülünmemesi gereken yerde gülünen eylemi gerçekleştiren kişi engelliyse gülmek daha bir garip olur. istemsiz olarak kendinizi kasarsınız bu da daha çok gülmenize neden olur. zincirleme reaksiyon yani. tabi bu gereklilik lince uğramamak için yoksa isteyen istediğini yapar.
başkalarının konuşmalarına kulak misafiri oluyorsanız ve tavırları komikse gülesi geliyor insanın. Ama çaktırmaman da gerektiğinden zor durumda kalabiliyorsun. Daha geçenlerde metroda yaşadığım durumdur aynı zamanda. Karşıma iki adam oturdu sohbet muhabbet fln adam bi espri yaptı ikisi kahkahayı bastı biri diğerine sarıldı öyle güldüler sonra espriyi iki üç kez tekrarlayip tekrar güldüler. Işte o an nasıl zor durumda kaldım bilemezsin sözlük. Neyse ki ineceğim istasyon yakındı inince oh rahat rahat güldüm onlara.
insanı yerin dibine sokacak durumdur. bir de hiç olmadığı kadar güleceğiniz, kahkaha atacağınız, hayvan gibi güleceğiniz tutar: http://inciswf.com/z0r-de_1671.swf
Bir gün komşunun eve cenazeye gittik. böyle acayip insanları olan bir yerdi. bir kadın ağlarken bir yandan oturacak yer arıyordu kendine yavaş yavaş totosunu yere yaklaştırdığı sırada bir yandan ağlayıp ellerini gögsüne vuruyordu. birden arkasında yer sofrasını görmeyip aliminyum sofrayı tepe taklak yaptı. kahkahayı patlattım. annemden gelen çimdik ışık hızıyla geldi tabi.
15 ay zor şartlar altında askerlik yaptım, herkes için söylemiyorum ama bu yasadan faydalanacak bir çok kişi ben kışın -20 derecede nöbet tutarken uludağda kayak keyfi yapıyordu, yazın +40 derecede nöbet tutarken güneydeki beaclarda keyif sürüyordu, neyin bedeli ? bu bedel kime göre bedel ? dile kolay cumhuriyet tarihi boyunca 10 defa bedelli çıkmış yani 8 yılda bir bu bok çıkıyor, millette nasıl olsa çıkar diye askere gitmiyor, beyler vatan millet sevgisi resmi bayramlarda balkona bayrak asmakla, milli maç kazanıldığında direksiyonun başına geçip korna çalmakla, yada bir şehit haberinde teröre lanet okumakla olmuyor, gideceksin aslan gibi yapacaksın herkez gibi, karı gibi ağlamayacaksın, erkek olacaksın.
Dışarda biri yaptığında çok güldüğüm bir hareketi sağlam bir toplantıda karşımdaki müdür yapınca tuvalete zor attım kendimi. Sonrası mı? Artık o toplantılara alınmıyorum. Çok da umrumda.
