toplumcu, kadın ve bilge bir şairdir. bu üç kelimenin de hakkını verir.
seni sevdim şiiri, şiirden öte bambaşka bir şeydir, öyle işler ki ruhunuza unutamazsınız yıllar geçse bile üstünden.
seni sevdim...
seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
uyandım bir sabah gibi değil, öyle değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve günışığı sislerden düşsel ovalara
susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
yitik ceren arayı arayı anasını buldu
adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı ağustos dindi
seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
ıslanan yapraklar gibi yüzün ışır
ışırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgarlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuturlar
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma .
Raylar
Rüğümlenen yollar, tren
Bir gün
Ümit etmediğim bir gün
Alıverecekler seni benden.
Neler götürdüğünü bilmeyecek
Düşünmeyeceksin.
Belki döneceksin
Düşerken yıldızım bir selvi gölgesine
Belki de ömür boyu bekleteceksin.
ilk çiğdemle gel
Ne var ki dünyada
Kaybedip bulmaktan güzel?
Demesi kolay ama
Öylesine yanıyor ki içim
Bir garip çöl yolcusu gibiyim.
Doymak için susuzluğuna
Seni yudum yudum değil
Damla damla içeçeğim
Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön
Yasaktı yasaydı töreydi dön
içinde dışında yanında değilim
içim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı dön
Tutsak ve kibirli -ne gülünç-
Gözleri gittikçe iri gittikçe çekilmez
içimde gittikçe bunaltı gittikçe bunaltı
Gittim geldim kara saçlarımı öylece buldum
Kestim kara saçlarımı n'olacak şimdi
Bir şeycik olmadı - Deneyin lütfen -
Aydınlığım deliyim rüzgârlıyım
Günaydın kaysıyı sallayan yele
Kurtulan dirilen kişiye günaydın
Şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi
Bir yaşantı ile karşılayanlara
Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum
sana büyük caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsan tutsam götürsem
gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak
anlasan
elimi uzatsam tutamasam
olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem
senin hiç haberin olmasa
senin hiç haberin olmaz ki
başlar biter kendi kendine o türkü
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden
"Çağrılı geldim, uzunca eğlendim
Sonsuz duracakmış gibi güldükçe insanlar
Gidecekmiş gibi gülümsüyorum
Yüreğimde kıldan testere
Bir yanartaşı yürüyorum döne döne
Hayatın dilvermez karıncasıyım
Günle yarışan bedenime dokunsam
Acıyor mu vurdukları yer eskisi kadar
Belki de alıştım
Ses vermiyor özlediğim, susturmuşlar
Yok, sevgiden yandım
Savatlı gümüşüm, eskimezdim
Sabrı deniyorum"
"o" isimli şiirini her okumamda beni bir kez daha sarsan şair, yazar ama en çok da insan...
Onlar;
Yalınkat adamlar kalabalık adamlar
En yalnız kadınlara söz arasında
Ya da boş gözleriyle aralıksız
En kötü sevgilerini sunuyorlar
- Bana gel sonra git bana gel
Biz;
Islanacak yağmurlar yağıyor
Birlikte atlanacak sular kaçılacak güneşler
Pay edilecek koca bir yalnızlık
- Biri olsa tutsa bırakmasa
Onlar;
Günde bindikleri taşıtlarda
Yollarda göz kulak salt tavşan
Tüylü enselerin terli ellerin ardından
Soluk soluğa:
- Benimki olmasa
Biz;
Günde bindiğimiz taşıtlarda
Günde geçtiğimiz yollarda
Bir kızcığın sorgulu ağzını saçlarını
Bir oğlanın kirli sarı bacağını
Tutup öptüğümüzü sanıyoruz
Öyle seviyoruz
- Öyle seviyoruz bizim olsa
Betikleri ekinleri
Olmazsa akçaları güçleri
Hele bir toplumda yerleri hele bir
Kendi arasında eşit ve bağımsız
Onlara (Saygıdeğer kişiler)
Göre kadınlar toplumda kabak çekirdeği
- Eksilmem olmasa
seni sevdim ,
seni birdenbire değil usul usul sevdim.
"uyandim bir sabah" gibi degil,
öyle degil nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara
seni sevdim
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma
bir akşamüstü, bir gece ve bir sabah aklınıza düşmesi fark etmez. günün içinde kendine zaman bulan şair. hatta şair anne. ellerini yüzüme sürsün istediğim.
Her hali şiir olan güzel insan ama insan... Hayata bakışı öyle sıcak ve öyle içtendir ki şiirlerini okuduğunuz anda yaşadığınızı hissedersiniz. Bir şiirinde şöyle der;
"Savaşı bir oyun diye sürdürüyorsunuz
Sizin sonsuza dek yaşamak gibi
tuhaf huyunuz mu var..."
--spoiler--
''ben ikinci dünya savaşı'nı gördüm ve 90'lara geldiğimiz zaman bile ben bu yaşamın daha güzel olabileceğine dair bir takım umutlar besledim. bakın yaşam nedir? yaşam gerçektir, yaşam düştür. o ikisi bir açıyı taşısalar da yaşam bu ikisi birlikteyken ancak yaşamdır. o ikisini birbirine yaklaştıracak şey de yani yani düşten gerçeğe insanın geçebilmesini sağlayan şey de umuttur. bu umut kaybolduğu, gerçekle düşün arası çok açıldığı zaman tam bir trajedi oluşuyor. insan yaşamında, ilişkilerinde, dünya ile insan arasında bir bölünme, parçalanma oluşuyor. ve şiddet buradan çıkıyor. düş'ün yaşama dönüşebileceği umudu olmadığı zaman bu şizofrenik bir bölünmeye sebep oluyor. işte dünyanın ve insanların sorunu bence burada.''
--spoiler--
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Ay aydınlık gece kara
Gözlerimin ardında karanlık ölesiye
Canlı ve cansız ne varsa sımsıkı
Bu saat daha yakın daha el ele
Şimdi yalnızlığımdan utanıyorum
Durdum bekliyorum, gelme
Bunu ta başından biliyordum
Bir gün buralarda sonuncu kalışım olacaktı
Ellerinin bir anlık şeklini tutacağım
Bozkırdan günün son treni geçecek
Ben her şeye ardından bakacağım
Bunu ta başından biliyorum
Durdum ki bekliyorum, gelme
Artık ne sen konuşmalısın ne başkası
Yaşamak adına geçtik bütün değerleri
Beyazın en orta yerinde duydu yürek
Bu rüzgar tutmaz insanı uzun boylu
Bu rüzgar serseri
Şimdi kavramların ve cümle rüzgarların dışında
Durdum bekliyorum, gelme ...